Tanju Akıncıoğlu
Forma giymeyen gelmesin
Trabzonspor 1 Nisan 2012 Pazar günü saat 19:00'da Fenerbahçe ile Trabzon’da karşılaşacak.
Trabzonspor taraftarının uzun süredir beklediği bu karşılaşmaya günler kala Trabzon’da heyecan hat safhaya ulaşmış durumda.
Play-Off müsabakalarında daha iddialı olabilmek için Trabzonspor’un bu karşılaşmadan alacağı 3 puan çok önemli.
Bu bilinçle sahaya çıkacak olan Bordo-Mavili ekibin en büyük gücü ise tribünlerdeki 25 bin taraftarı olacak.
Trabzonspor taraftarının bu karşılaşmada ki rolü çok büyük olacak. Bordo-Mavili taraftar takımına 90 dakikanın bitimine kadar sonuç her ne olursa olsun destek vermeli.
Trabzonspor taraftarı farklı bir taraftar, takıma destek vermeyi, tezahürat yapmayı , alkış tutmayı sadece genç yaştaki taraftarların görevi olarak görüyor. Belli bir yaşın üzerindekiler de kendi takım futbolcularının hatalarını kollayarak homurdanmak misyonu üstlenmiş.
Bu homurdanmaların takıma verdiği zarar ve futbolcu psikolojisi üzerindeki olumsuz etkisi de umurlarında değil.
Trabzonspor taraftarlarında şöyle bir ön yargı var; Tezahüratı yaşı küçükler ve gençler yapar, belli bir yaşın üzerindekiler stadyuma formasını giyer gelirse ve tezahürat yaparsa yakışmaz, ama kendi futbolcusunu eleştirebilir homurdanabilir. Bu yakışır!
Trabzonspor taraftarı bu mantığı değiştirdiği an güçlü bir taraftar olacaktır. 7 den 70’e stadyuma formasını giyip geldiğinde, hep bir ağızdan o stadyumu inlettiğinde kendi egoları için değil de takımlarına destek vermek için orada olduklarını ispatlayacaktır.
Bunun örneklerini dünyanın her yerinde görmek mümkün olduğu kadar, rakiplerimiz durumundaki İstanbul’un 3 takımında da görmek mümkün.
E o zaman bizim neyimiz eksik. Fenerbahçe maçı ile bu değişimi yaşayalım.
25 Bin Bordo-Mavi formalı taraftarın 7’den 70’e Hüseyin Avni Aker’i inletmesi rakip futbolcuların bacaklarının titremesine neden olacaktır.
O halde Trabzonspor’u seviyorsak, takımımıza gerçek anlamda destek vermek istiyorsak Pazar Akşamı o tribünler Bordo-Mavi formalı taraftarlarla dolmalıdır.
Pazar akşamı Trabzonspor’umuzu ne kadar sevdiğimizi ve orada sadece ona destek olmak için bulunup bulunmadığımızı tribünlerdeki formalı taraftar sayısından ve yapılan tezahüratlardan anlayacağız.
Tabi takımımıza desteğimizi verirken geçtiğimiz sezonun alın teri sonucu almamız gereken ve gelmesi yakın olan kupanın özellikle UEFA’nın İstanbul’da yaptığı toplantının ardından bize ne kadar yaklaştığını unutmayacağız.
Bunca güzel gelişmenin ardından Trabzonspor’u toplum önüne atmaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz, oyunlara gelmeyeceğiz.
Kalın sağlıcakla.