Tanju Akıncıoğlu
Sadece UEFA Disiplin Soruşturması yetmez.
2010-2011 sezonunda patlak veren şike süreci ile ilgili olarak UEFA ilk resmi adımını attı ve Fenerbahçe ile Beşiktaş için Disiplin soruşturması başlattı.
Süreç ile ilgili olarak tapelerde görüntü ve belgeler alenen ortadayken Türkiye Futbol Federasyonu Başkanları Mehmet Ali Aydınlar ve sonrasında Yıldırım Demirören, şikeye adı bulaşan kulüplerin Türkiye’de ceza almamaları için ellerinden geleni ardlarına koymadılar.
Süreci uzatmak için Türkiye’de tüm kesimlerin olağanüstü uğraş verdiği ve spora olan ilginin, siyasetçiye olan saygının, adalete olan güvenin kaybolmaya yüz tuttuğu aşamada süreç içerisinde adı çeşitli dedikodulara karışan UEFA’nın geç kalmış hamlesi gönüllere az da olsa su serpti.
Umutlar yüksek olmamakla birlikte “Adaletin geçte olsa tecelli edeceği” düşüncesi, mağduriyete uğramış, hakları gasp edilmiş Trabzonspor camiasını burukta olsa mutlu etti.
Trabzonspor taraftarlarını UEFA’nın disiplin soruşturması tatmin eder mi?
Bence tek başına etmez.
Mağdurun değil de güçlünün yanında olan siyasilerin, hiçbir konuda anlaşamazken , şike konusuna gelince top yekun birlik olup bir gecede kanun değiştikleri süreçleri yaşadık.
“üstünlerin Hukuku değil Hukukun üstünlüğünü sağlayacağız” diyen sayın Başbakan’ın ağzından “Şike sahaya yansımadı, yapılanlar kurumları değil kişileri bağlar” sözlerini duymak Trabzonsporluların gönlünde derin yaralar açmıştı.
Ana muhalefet partisi lideri başta olmak üzere tüm muhalefet parti liderlerinin Türkiye’yi şike skandalının içerisine sokmuş Fenerbahçe ve onun Başkanı Aziz Yıldırım’a destekleri kalpleri dağlamıştı.
Tüm bunlar yaşanmışken UEFA’nın Disiplin soruşturmasına başlaması nasıl bizi tatmin etsin ki.
Türk mahkemelerinin Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a şikeye teşvik suçundan 3 yıl 9 ay, örgüt kurmak suçundan ise 2 yıl 6 ay olmak üzere toplam 6 yıl 3 ay ceza, ayrıca 1 milyon 312 TL para cezası verdiği , tüm bunlara ilaveten Aziz Yıldırım’ın, Fenerbakçe-Karabükspor, Fenerbahçe-Ankaragücü, Fenerbahçe-Sivasspor, Eskişehirspor-Trabzonspor, Fenerbahçe-İBB maçlarında şike ve teşvikten suçlu bulunduğu gerçeği ortadayken,
UEFA’nın disiplin soruşturmasına başlaması Tabi ki Trabzonsporluları mutlu etmez.
Nasıl etsin ki,
Çalınan sadece 2010-2011 şampiyonluk kupasımıydı.
Değildi tabi.
Trabzonspor’un geleceği çalındı.
Trabzonspor’un kadrosunun talan edilmesine fırsat verildi.
Trabzonsporluların UEFA’nın disiplin soruşturmasına başladığı şu günlerde mutlu edecek, Üstünlerin Hukuku değil de Hukukun Üstünlüğü’ne olan inançlarının yeniden yeşermesini sağlayacak tek konu Yargıtay’ın şike konusundaki kararını açıklaması olacaktır.
Trabzonsporluları mutlu edecek tek şey, Fenerbahçe ve onun başkanını korumak ve kollamak için göreve getirilmiş(!) Türkiye Futbol Federasyonu ve onun Başkanı Yıldırım Demirören’in görevden ayrılmaları olacaktır.