MEHMET AĞAR AKYAZI İÇİN NE DEDİ? ESKİ DOSTLARIYLA NASIL BULUŞTU?
Trabzonspor - Galatasaray maçının özel konukları vardı.
Akyazı MP Stadyumu hınca hınç doluydu.
Heryer inanılmaz güzeldi.
Stadyumda yeni düzenlemeler dikkati çekti.
2010-2011 sezonunun takım kadrosunun şampiyonluklar duvarına asılması da gözlerden kaçmadı. İnanılmaz güzel bir detaydı.
Trabzonspor Kulübü her gelen yönetim 2010-2011 sezonunun şampiyona Trabzonspor’dur diyor ve bunu kazıyor hafızalara..
Neyse diğer bir detay da Mehmet Ağar’dı.
Mehmet Ağar aynı zamanda koyu bir Galatasaraylıdır.
Trabzon’a geldi. Onu Trabzon İl Emniyet Müdürü Metin Alper karşıladı.
Karşılamakla kalmadı ayrıca şehirde dolaştırdı.
Birlikte yemeğe çıktılar.
Menüde çeşit çeşit balık vardı.
Mehmet Ağar stadyumda eski dostları ile de karşılaştı.
Trabzonspor Divan Başkanı Ali Sürmen ve Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Atilla Ataman Doğru Yol Partisi’nde görev alırken Genel Başkanları Mehmet Ağar’dı.
Karşılaşmaları güzel bir tesadüf oldu.
Ağar aktif siyasette iken Ali Sürmen DYP Trabzon İl Başkan adayı bile oldu.
Yöneticilik yaptı. Atilla Ataman da o dönem genel sekreter yardımcısı idi.
Mehmet Ağar, bir puana sevinerek Trabzon’dan ayrıldı.
Ağar’a Akyazı’yı sorduk.
Nasıl bulduğunu..
“Muhteşem bir futbol kenti ve stadyumu… Harika” dedi.
VEKİLİN CESARETİNE BAK!
Trabzon’un Düzköy İlçesi’nde gergin günler yaşanıyor.
İlçede siyasetçilere büyük tepki var.
Bir kesim tepki gösteriyor tamamı demek doğru olmaz tabi..
Bu gerginlik Düzköy’e Bağlı Sisdağı Yaylası’nda yapın kaçak yapıların yıkımlarıyla alakalı. 8 kaçak yapı yıkıldı.
Bu yıkımlar sonrası köylülerin bir kısmı büyük tepki gösterdiler. İşte tam bu sırada
AK Parti Trabzon Milletvekili Av. Salih Cora, oraya çıktı.
Hem de belediyenin önünde toplanan kalabalığa konuşma yaptı.
Gelen talepleri dinledi.
Hatta bir ara köylüler vekilin elinden mikrofonu aldılar.
Başladılar konuşmaya.
Anlattılar bütün her şeyini..
Ne hissettiklerini..
Neden sinirlendiklerini..
Sonra kendini aradık..
“Oraya tamda yıkımlar olduğunda çıkmak cesaret ister”
“Neden böyle oldu?”
“Neden bunu yaptınız?” dedik.
Şöyle izah etti;
“Düzköy ilçemizde hemşehrilerimiz ile bir araya geldik. Son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirdik. İmar Barış Yasası ile hedefimiz yüz yıllık bir soruna çözüm getirmek, yaraya merhem olmaktı. Esasında devlet ile millet arasındaki kavgayı sona erdirmekti.
Maalesef bu yasadan sonra yanlış kanaat ve yorumlar ile imar barışı imar yarışına döndü; Yapı kayıt belgesi aldığım eski bir evim vardı, bir tane daha olsun, şimdiye kadar yapmadım şimdi yapayım. Hayvancılık yapan-yapmayan, turizm amaçlı olan-olmayan herkes yaylalara hücum etti. Yapsatlar ve ticari amaçlı yapılaşmalar türedi. Yasal bir dayanak olmadan yayla yerini başkasına satanlar da oldu. Kısacası yasa yalan oldu, yaylalar talan oldu. İkincil bir düzenleme için gereken sabır gösterilmedi.
Lakin siyaset çözüm üretme sanatıdır. Her ne kadar mevcut düzenleme suistimal edilmiş olsa da vatandaşımız mağdur edilmeden sosyal kültürel ve ekonomik gerçekler gözetilerek meşru, hukuki bir çözüm ile yaylalarımız, korunmalı, planlanmalı ve amacına uygun kullanılmalıdır. Bu konuda üzerimize düşeni fazlasıyla yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Biz vatandaşımızın bir derdi olduğunda geri çekilen, konuşmaktan çekinen bir anlayışla değil, çözüm getiren bir anlayışla siyaset yapmaya devam edeceğiz.
Gösterdükleri ilgiye, görüş, öneri ve eleştirileri ile katkı sağlayan herkese teşekkür ederiz.”
MUSTAFA BIYIK İLE AVRASYA ARASINDAKİ İPLER KOPTU HAMSİ IZGARA BAŞLADI
Özel Avrasya Üniversitesi’nin Yomra Yerleşkesiyle alakalı tartışmalar bitmiyor.
Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, üniversitenin kullandığı önceki belediye başkanı İbrahim Sağıroğlu tarafından Avrasya’ya verilen 45-50 dönümlük alanı halka açmış, burasının halk tarafında da kullanılacağını ilan etmişti. Bunun üzerine Avrasya Üniversitesi mütevelli heyeti, buraya 3 milyon lira harcadıklarını, zarar ettiklerini, bir tutanak tutturduklarını ifade ederek hukuk yoluna başvuracaklarını söylediler.
Yani Mustafa Bıyık ile Avrasya’nın savaşı bitmedi daha yeni başlıyor.
Aldığımız bir duyuma göre Yomralı gençlerin “hamsi ızgara yapmak istiyoruz sizi de davet ediyoruz” teklifine de evet demiş.
Yomralı gençler yakında yerleşke içinde hamsi ızgara partisi verecekler.
AVRASYA MUSTAFA BIYIK’I NASIL HEDEF ALDI?
Özel Avrasya Üniversitesi vekilleri Av. Ahmet Yasin Sözen ve Av. Süleyman Öztürk, mahkemeye başvuracaklarını bildirdi.
Yaptıkları yazılı açıklamada şunları kaydettiler;
“31 Mart yerel seçimleri sonrası ilk iş olarak üniversitemize tahsisli alanın iptalini gerçekleştiren, ardından üniversitemize tahliye ve yıkım emri gönderen Yomra Belediye Başkanlığı, seçimde hiç sözünü etmediği halde Avrasya Üniversitesi'ne karşı düşmanca bir tutum içerisine girmiştir. Belediye'nin bu tutumuna karşı tarafımızca Trabzon İdare Mahkemesi'nin 2019/682 E. Sayılı dosyası ile idari işlemin hukuka aykırı olduğundan sebeple dava açılmış; işbu davada önce yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir. 11.10.2019 tarihinde mahkeme tarafından idari işlem iptal edilerek haklılığımız bir kez daha tescillenmiştir. Akabinde davalı Yomra Belediye Başkanlığı tarafından dosyaya itiraz edilerek Samsun Bölge İdare Mahkemesi'ne gönderilmiştir.
Halihazırda derdest bir dosyanın mevcut olması, Trabzon İdare Mahkemesi ve Samsun Bölge İdare Mahkemesi tarafından kesin nitelikteki Yürütmenin Durdurulması kararı varken; tarafımızca kazanılmış hukuk kararları mevcutken; 30.11.2019 tarihinde, Yomra Belediye Başkanı Mustafa BIYIK ve beraberinde yanlış yönlendirilen 50-60 kişiyle birlikte; Trabzon'da uzun yıllardır eğitim-öğretim görevi üstlenen üniversitemizin zilyetliğinde bulunan Yomra yerleşkesine zorlama yöntemlerle girilmek suretiyle; izinsiz, yetkisiz ve hukuka aykırı olarak basın açıklaması gerçekleştirilmiştir.
Yapılan basın açıklaması tek taraflı, yanlı, eksik bilgilerle doludur. Yeni belediye başkanının süreç yönünden yanlış yönlendirildiğine şahit olduğumuzu üzülerek belirtmek isteriz.
Siyasetçiler, topluma yön veren, örnek davranışlar sergilemesi gereken duyarlı ve kamuya mal olmuş kişilerdir. İki binden fazla kişinin eğitim gördüğü ve 30.11.2019 tarihinde Fen-Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin ve Fen Bilimleri Enstitüsü'nün yüksek lisans eğitiminin olduğu bir günde; tapulu arazimizden izinsiz bir şekilde içeriye girilerek yapılan basın bildirisinde: "Buraya 300-500-1000 kişiyle de gelmesini bilirdik." ve " Burası ticarethanedir." şeklindeki açıklamaların bir belediye başkanıyla bağlantılı olmadığı görüş ve kanaati içerisindeyiz.
Mahkeme kararlarını hiçe sayan, halkı yanlış bilgilendirmek suretiyle suç işlemeye teşvik eden, görevi kötüye kullanmak suretiyle derdest bir davayı etkilemeye çalışan belediye başkanı hakkında; öncelikle adli yönden Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'na, idari yönden T.C. İçişleri Bakanlığı'na ve üniversite önünde gerekli tedbirlerin alınması yönünden ise Trabzon Valiliği'ne şikayet ve talepte bulunduğumuzu beyan ederiz.
Yıllardır Yomra halkıyla iç içe bulunan ve hiçbir problem yaşamayan üniversitemizi başkalarına duyduğu husumet nedeniyle halkın önüne atmak isteyen, üniversitemizde eğitim alan öğrencilere ise müşteri gözüyle bakan belediye başkanı hakkında maddi ve manevi yönden yasal haklarımızın da kullanılacağını kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.“
DÜN GECE TEK BİRŞEY MERAK EDİLDİ?
Trabzonspor Yönetimi çok talihsiz günler yaşıyorlar.
Öyle ki herşey yolundayken takım 3 sakat verdi.
Hem de en as oyuncularını..
Ardından işte basit puan kayıpları falan..
E hakemleri saymıyoruz bile!
Çekilen operasyonlar hala gözümüzün önünde..
Dün Galatasaray maçı öncesi Trabzonspor yönetimi bir genel kuruldan yani bir sınavdan geçtiler.
Neler yaşadıklarını..
Neler yaptıklarını..
Tane tane birer birer anlattılar.
Genel Kurul makul gördü ve firesiz İbra etti.
Salonda herkes yönetimin bu önemli işlerini alkışladı.
Sonraki gün tıklım tıklım bir stadyum vardı önlerinde.
Her yer ful dolu.
İnanılmaz bir taraftarın karşısına çıktılar.
Muhteşem bir duygu, muhteşem organizasyon..
Muhteşem bir gece..
Lakin son dakika yenen bir gol..
İşte nasıl da can sıkıyor.
Öndesin..
Galatasaray’ı sıkıştırmışsın..
Dakikalar kalmış…
Golü yiyorsun!
Maç sonu merak edilen tek bir şey var.
Sturridge neden oynamadı?
Neden oynatılmıyor?
Ünal Karaman’a da bu soruldu.
Bakın ne dedi;
"İnsanlar Sturridge'i görmek isteyebilir ama Sturridge 33 günde 1.5 idmana çıktı. Hafta içerisinde 5 idmanımıza katılan Ekuban'ın bile zorlandığı anda onu riske etmek istemedik."
Bu cümleden neler çıkardık neler..
Birincisi Sturridge idmanlara çıkmak istemiyor mu?
İkincisi Sturridge ağları çok çıkmak istemiyor peki sakatlığı büyük ölçüde tekrar mı ediyor?
Ekuban ile Sturridge kıyaslaması yaparak ne demek istedi?
Bir sürü soru geliyor aklımıza..