HER SEÇİM DÖNEMİ 5 YILDIZLI OTEL SÖZÜ!
Bundan 5 yıl önceydi.
Sürmene Belediye Başkan adayı olan Rahmi Üstün, seçim vaatleri kitapçıklarını köşe bucak dağıttı.
Sokak sokak..
Kitapçığın içinde bir vaadi 5 yıl sonra başına iş açacağını düşünmedem..
O vaat 5 yıldızlı otel projesiydi.
Sürmene’nin konaklama sorunu vardı.
Marka değeri olan doğası, vadileri, bıçağı, pidesi gibi öne çıkan ürünleri vardı..
Ama konaklama sorunu başlı başına çözüm bekleyen en önemli sorunlardan biriydi!
Bunu aşması gerekiyordu.
Sorunu çözmek için güzel bir hamle yaptı.
Seçildikten sonra hazineden aldığı ilçe sahilindeki bir alanı ihaleye çıkardı.
Turizm alanı olarak ihaleye çıkardığı bu yere otel yapmak isteyen yatırımcı bulmakta zorlanınca ilçenin iş insanlarından İstanbul Federasyonu Başkanı Dursun Çağlayan devreye girdi.
Burdan sonra işin rengi nasıl değişti?
İşte gelelim o konuya.
Hala otel yapılamadı.
Bu seçimlerde bu vaadi hep önüne geldi.
Çünkü Çağlayan ihaleyi aldı.
1 milyon 500 bin lira verdi.
Çağlayan Başkan Üstün’ün dediği gibi 5 yıldızlı değilde 3-4 yıldızlı bir otel yapması için çalışma yaptı.
Proje hazırlattı!
Yalnız proje önce 22, sonra 14 kat indi.
Başkan Rahmi Üstün, 8 kattan fazlasını kabul etmedi.
Bunun nedeni olarak ilçe halkı, “Seçimlerde Dursun Çağlayan rakibi BBP’den belediye başkan adayı olan Orhan Kahveci’yi destekliyor” görüşünde birleşti.
Üstün bir televizyon programında konaklama sorunuyla ilgili sorulan soruya, “Ben herseyini yaptım yatırımcı bu işi uzattı” dedi.
Dursun Çağlayan’ın firması Lük Yapı yetkilileri ise, bunu kabul etmedi.
“Bize ruhsat versin hemen başlayalım” dediler.
Dursun Çağlayan çevresine, “Benden helallik isteyip özür dilesin” derken bir de şunu eklediği biliniyor; “Eğer buraya benim otel yapmamı istemiyorsa, başka bir yatırımcı bulduysa açık açık söylesin, 2-3 sene önce verdiğim 1 milyon 500 bin lirayı dolar kuru üzerinden geri ödedikten sonra hakkımdan feragat etmeye hazırım.”
Şimdi Sürmene’de 5 yıldızlı otel projesi tekrar gündemde..
Hem Rahm Üstün, hem de Orhan Kahveci, ilçe halkına, “5 yıldızlı otel yapacağım” sözünü veriyor.
Gerçekten de Sürmene’nin otele ihtiyacı var.
Deniz askeri üssü de buraya kurulacak.
İlçe halkı talebe bu yaz turizm mevsiminde nasıl karşılık verecek?
Bu ayrı bir soru işareti olarak duruyor.
KİM NEDEN GERİLİYOR Kİ?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Trabzonspor Kulübü için elinden geleni yapıyor.
Şike süreci sonrası yanlış yönetim tarzı, şikeyle çalınan haklarını alamama ve bunlara bağlı etkenlerle borcu katlanan Trabzonspor, tünelin son çıkışına geldi. Berat Albayrak bunu biliyor. Trabzonspor tutkusunu da işin içine katarsak daha bişey yazmamıza gerek yok. Bu girizgah yaptıktan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Trabzon’a son gelişinde miting öncesini hatırlatalım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mitinge çıkmadan önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile eski Bakanlardan Faruk Özak, kendisiyle ayak üstü görüşmüştü. Ne görüştüklerini
Zaten Faruk Özak’ın ardından Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu da miting öncesi Berat Albayrak ile görüştü. Bu konuları konuştular.
Bir de eleştirenler oldu.
Vay efendim neden görüşmüşler.
Neden Trabzonspor Kulübü Başkanı oraya gidermiş.
Başkan Ahmet Ağaoğlu, birincisi siyaset yapmadı.
İkincisi Trabzonlu hemşeri ve Trabzon’a ilgi gösteren Bakanı ile Trabzonspor’u konuşması ve sohbet etmeleri kimi neden gerer ki?
AK PARTİ’NİN TRABZON’DA EN ZOR DÖNEMİNDE BİLE İLGİ GÖRMESİNİN SEBEBİ NE DESELER?
Bazen sokağa çıktığımızda bir kaç analiz yorum alırız.
Siyasilerden alıyoruz da bir de sokağın saf nabzını tutmak isteriz.
Siyaset üstü bir kaç isimle görüştük.
Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’i sorduk.
Önemli bir isim bir adım öne çıkıp, “Bu konu derin çay söyleyelim” diyerek seslendi çay ocağına..
Sonra şöyle dedi;
“Ahmet Metin Genç AK Parti’nin Trabzon’da en zor zamanında yine AK Parti’ye oy verilmesini sağlayacak”
Diğeri aldı lafı aynen şunları söyledi;
“Klasik belediyecilik anlayışının dışında bir belediyecilik örneği ortaya koydu.
Şehrin hemen her kesimine dokunuşlarla siyasi parti ayrımı gözetmeksizin herkesin belediye başkanı oldu.
Hem proje hemde sosyal ve kültürel belediyecilik anlayışı ile Trabzon sınırlarını da aşan bir görüntü veriyor. Bundan sonra Trabzon’da belediyecilik çıtası bir iki adım daha yüksekmiş oldu.
Ak Parti’nin en zor seçimlerinden biri olan bu seçimde Büyük bir ilgi görmesi bunun en büyük göstergesidir. Genç artık kendisi için de yeni dönemde bunun fark edilir şekilde üstüne çıkması lazım.
Aslında o görüntüyü de veriyor.”
Üçüncüsü de diğer konulara daldı.
Bu sohbet diğer adaylara kadar gitti onları daha sonra işleyeceğiz.
Ahmet Metin Genç, Cumhur ittifakında MHPlilerinde oyunu alacak.
ZEKİ YAVRU EMRE BELÖZOĞLU’NDAN FARKIN VARMIYDI ?
Zeki Yavru maç sonrası Bein Sports’a konuştu.
Zeki Yavru Trabzon’da bir kesimin kendisine operasyon çektiğini ima ettiğini.
Birilerinin hala Trabzonspor’dan gitmesine rağmen kendisiyle uğraştığını söyledi.
Tribünlerden kendisine küfr geldiğini belirtti.
Ekmeğimizi peşindeyiz neden bu küfürler dedi.
Şimdi Zeki Yavru Trabzonspor’a emek harcamış birisin.
Eyvallah!
Sırtında forma numaradan belli.
Trabzonspor’da emek harcadan karşılığını aldın.
Sana küfür edilmesini, sana değil her bir sporcuya küfür edilmesinden yana değiz.
İsyanının belli bir kısmına eyvallah katılıyoruz.
Hakem yanlış kararlar verdi diyebilirsin.
Buna da pozisyonların bazılarını inecelesek katılırız.
Trabzonspor ve Akhisar maçında yaşadıklarını koyar ortaya objektif, yansız eleştiririz herşeyi..
Ammaaaaaaaa….
Ama kardeşim!
Bak!
Sen sahada her pozizyona müdahale ettin
Her pozisyona adeta bir Emre Belözoğlu gibi itiraz ettin.
Hiç olmadık yerde gidip bağırdın sahada çağırdın.
Hiç olmadığı kadar ukalalık yaptın.
E şimdi tribünde sein hemşerin sana kızdı diye bir de sitem ediyorsun.
Kızmasın da ne yapsın?
Bu arada canlı yayında Trabzon’u, Trabzonluları hedef alman da hiç hoş olmadı sevgili kardeşim..
TURHAN EYÜBOĞLU’NUN KADINLAR GÜNÜ JESTİ
Yazar Turhan Eyüboğlu, eserlerine yeni birini ekledi.
‘Annemin Şarkıları’ adlı eser bir otelde tanıtımını yaptı imza ve söyleşi programı düzenledi.
İlgi inanılmazdı.
Turhan Eyüboğlu imza dağıtıyordu.
Yanına yaklaştık.
Bir baktık kitabın üzerine isim yazıyor ama kadınların ismini yazıyor.
Mesele bir erkek gittiğinde eğer bekarsa annesinin, eğer evliyse eşinin adını alıyor, sonra ona sevgilerle diyerek imza atıyor kitabın kapağına..
“Turhan Eyüboğlu’na neden böyle yapıyorsun?” Diye sorduk.
“Dünya Kadınlar Günü’ne katkımız olsun, bir anlamı olsu istedim” diyerek cevap verdi.
Vallahi bravo..
Çok ince naif bir düşünce.
Programda müzik resitali de dikkatimizden kaçmadı
Harikaydı..
Keyif aldık.
Turhan Eyüboğlu gibi yazarlar şöyle her 6 ayda bir kitap çıkarsa da yollarımız kesişse dedik içimizden..
Şimdi gelelim kitaba..
Turhan Eyüboğlu eserini şöyle anlattı;
“Annemin Şarkıları
Önemsediğim ve kalbimde başkalarının da önemsemesi gerektiğini hissettiğim bir konu hakkında yazmak istemişimdir. Bazen "Gerçek duyarlık da budur!" diye geçiririm içimden. "İçinizi yakan, gözlerinizden yaş akmasını sağlayan, birbirinden güzel duygusal sözleri bir insan nasıl düşünür ve yazar?"
Şarkı sözlerini duyduğumuzda bazen bizi geçmişe götüren bazen de tarifsiz duygular yaşatan sözler olduğunu fark ederiz. Bugün çok güzel bir içerikle karşınızdayım. Kimi zaman romantik, kimi zaman duygusal, kimi zaman aşk içeren sözlerin nasıl yazıldığına şahit olacaksınız. Birbirinden harika güzel şarkı sözleri ile keyifli bir okuma yapacaksınız.
Dinlediğiniz müziğin ritmine kapılıp gittiğiniz zamanlar olmuştur. Hatta belki de tekrar tekrar onlarca kez başa alıp dinlediğiniz zamanlar da olmuştur. Bildiğiniz gibi müzik, insana sesler aracılığıyla kendini ifade etme olanağı verir. Aslında bu da insanın müzik ile arasındaki bağın temelini açıklamış oluyor. Müziğin, evrensel ve dünyadaki tek ortak dil olduğunu düşündüğümüzde, müziğin önemini daha da iyi anlayabiliriz.
Sizin de bildiğiniz gibi müziğin sizi etkilemesi o müziğin size çağrıştırdığı şeylere bağlıdır. Dinlediğiniz klasik bir müzik veya bir türkü... İkisi de sizi hüzünlendirebilir veya mutlu edebilir. Bu yüzden müziğin ne olduğundan çok çağrıştırdığı şeyler daha önemlidir.
Bazen bir şarkı çalınır kulağınıza bir yerlerden. Belki bir taş plaktan, belki bir gramofondan, belki cızırtılı bir radyodan, belki şimdiki yeni müzik çalar aletlerden... Bir anda farkında olmadan eşlik edersiniz o şarkıya içinizi yakan anılarla! O şarkının öyküsünü bilmeseniz de sözleri, ezgisi alır götürür sizi istediğiniz yere!
İşte o günlerden bir gün bir şarkı geliyor kulağıma! Bana annemin şarkıları ne kadar çok sevdiğini ve ne kadar güzel söylediğini hatırlatıyor bir anda! Her şarkının arkasından o şarkı için söylediği sözleri duyar gibi oluyorum. İşte o zaman diliminde karar verdim annemin sevdiği şarkıların hikayesini yazmaya.
Hemen hemen her şarkının hikayesi veya onu yazdıracak bir olayın olduğuna şahit oldum bu hikayeleri araştırırken. Kimini yazılı buldum iki kelimeyle! Kimi detaylı yazılmıştı bu aleme! Kimini çok zaman önce doğru veya yanlış olduğunu bilmeden anlatanlardan aldım, kimini de ben yazdım o ruh haliyle! İşte bu kitap böyle oluştu sevgili okurlar!”