O YEMEK NASIL BİR ANDA GÜNDEME OTURDU
Trabzonspor camiasında epeydir tartışılıyor.
Bir yemek mevzusudur gidiyor.
En son bu tartışmaya Mahmut Aksu eklendi.
Mahmut Aksu bu yemeğe tepki gösterdi.
Hatta 2010 sezonunu kıyasladı.
O tepki çeken ve eleştirilen buluşma şuydu;
İstanbul’daki Trabzon Kültür Derneği’nde Trabzonsporlu eski yöneticiler Erdal Atalay, Bülent Akyazıcı, Hayrettin Hacısalihoğlu ve Cahit Erdem ile birlikte bazı davetliler, TFF Başkanvekili Mehmet Baykan ile bir araya geldi.
Bu yemek Trabzonspor taraftarları tarafından tepkiyle karşılanırken dernek 2. Başkanı Erdal Atalay Baykan’ı kendisinin davet ettiğini ve masada Trabzonspor’a yönelik herhangi bir mevzunun konuşulmadığını açıklamıştı.
Hatta dediki; “Dostlarımla yemek yiyeceğimin hesabını veremeyeceğim kimse yok!”
TFF Başkanvekili Mehmet Baykan, Başakşehir Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ’ın has adamı.
Kulislerde oldukça sıkı dostlukları konuşulur ve denirki; sayesinde TFF’ye yerleşti.
MAHMUT AKSU TARTIŞMAYA BODOSLAMA GİRDİ
Trabzonspor eski yöneticisi Mahmut Aksu’nun bu konuyla alakalı ne dediğini önce bir ele alalım…
“Bu toplantının zamanlaması hiç doğru değildir. Türkiye Futbol Federasyonu’nda yöneticilerimiz Mustafa Hacıkerimoğlu ile Yılmaz Büyükaydın bir mücadele verirken ismi Trabzonspor ile anılan kişilerin verilen mücadelenin karşısındaki isimle bir araya gelmesi mücadeleye zarar verir. “
Aksu Trabzonspor’da yönetici iken başına geleni de şöyle anlatıyor; “2010-2011 sezonunda İstanbul’daki Fenerbahçe maçında aşağı yukarı aynı abilerimiz Aziz Yıldırım’ın misafiri olarak Trabzonspor’a ayrılan bölümden farklı bir yerde maçı izlemişlerdi. Bu görüşmelerde adı geçen tüm eski yöneticilerimiz, yaptıkları savunma açıklamalarında samimi iseler en kısa zaman içerisinde şu an TFF yönetmeninde bizi temsil eden yöneticilerimizle bir araya gelip samimi duyguları belirtmeleri gerekir”
Mahmut Aksu aynı bu şekilde yine Hayrettin Hacısalihoğlu’nu işaret ediyor.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın davetlisi olarak, kendilerine ayrılan yerde maçı izlemişlerdi.
Hatırlarsanız o sene Hayrettin Hacısalihoğlu istifa etmişti yönetimden Trabzonspor’da o maçta Fenerbahçe’ye 2-0 yenilmişti..
Hatırlarsanız o dönem maçı izleyenler arasında Hayrettin Hacısalihoğlu’nun yanında dönemin KTÜ Rektörü İbrahim Özen de vardı. Ayrıca şu ayrıntıyı da verelim Hayrettin Hacısalihoğlu, Erdal Atalay Şenol Güneş’in yakın dostudur. Bir dönem Trabzonspor’un eski başkanlarından eski Bakan Faruk Özak ve Trabzonspor eski başkanı Sadri Şener ile birlikte hareket ederlerdi fakat sonra ciddi anlamda araları açıldı. Trabzonspor nedeniyle fikir uyuşmazlıkları gündeme geldi bir birlerine açıktan olamsa da dolaylı eleştiri getirdiler.
Şeklen orda olması doğru karşılanmamış yine böyle tartışmalar yaşanmıştı.
Şimdide Göksel Gümüşdağ mevzusu patladı. Sezon başından beri Türk futbolunu örümcek ağı gibi sarması, her yerde onun çıkması, her Trabzonspor’un hakem hatasıyla puan kaybettiği maçta bir parmağının olması, TFF kurullarına yakınlığı..
Bunların hepsi eklenince bir de Trabzonspor’un puan kaybettiği şu dönemde bu yemek, haliyle fena halde eleştiri konusu oldu.
İKİ YANSIMA VE KAFAMIZA TAKILANLAR
Bu eleştir konusu olan yemeğin iki türlü yansımasını sizlerle paylaşalım.
Ergun Ata yemeği çok naifçe, karşıladı ve birilerine gönderme yaptı;
“Trabzonspor camiası, aleni bir dost yemeğinden paylaşılmasından sakınca duyulmayan fotoğrafla çalkalanıyor ve içlerinde Asbaşkanlık, Genel Sekreterlik, yöneticilik yapmış olan değerler linç ediliyor. Tek merkezli olduğu çok net bu acemi senaryonun amacı nedir bilemeyiz.
Ama bildiğimiz bir gerçek var ki o da şu: Bu isimlerden Trabzonspor’a ihanet çıkmaz.
Bunu bugün eski yöneticilere yapanlar yarın ”eskiyecek!” olanları da bir şekilde hedeflerine koyacak. Onların sessizliği nedendir?”
Levent Ustabaşı sert eleştiri getirenlerden biri oldu ve, “Trabzonspor’a sezon başından buyana hertürlü oyunu yapanla, hemde şu zaman oturup yemek yiyeceksin! Sonrada dostane diyeceksin... O dost dedikleriniz ayak oyunlarıyla kaç puanını yedi bordo mavililerin hiç ağzınızı açtınız mı? Hesap sorabildiniz mi?” ifadelerini kullandı.
Bu arada bu buluşmayla alakalı derin bir isim şunu dedi;” TFF Yöneticisi Mustafa Hacıkerimoğlu’na karşı bir duruş çıkıyor sanki! Hacıkerimoğlu, TFF toplantılarında ve kararlarında Trabzonspor için Mehmet Baykan ile kafa kafaya gelmiş bir isimdir. Çok dikkat edilmelidir”
SÜMELA MANASTIRI AÇILACAK AMA BİR DETAY VERELİM
Trabzon’da restorasyon çalışmaları nedeniyle neredeyse 5 yıldır içine girilemeyen Sümela Manastırı 29.07.2020 tarihinde açılacak. Dağcılar tarafından tepesindeki kaya parçaları ufalanarak düzleştirildi. Tepeden kopmalar önlendi kafesle güvenliğe alındı. Turizm sektörü bu haberle umutlandı.
Bu arada dün Sümela’nın içinden fotoğraflar paylaşıldı. Bu fotoğrafların izini sürdü. AK Parti Trabzon İl Başkan Yardımcısı Uğur Aydın’ın sosyal medya hesabından çıktığını gördük.
Ve bir araştırma daha yaptık.
Uğur Aydın neden Sümela Manastırı’na çıktı?
Akla bu soru daha gelince, evet öğrendik.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü için adı geçen Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü Restorasyon Dairesi Başkanlığında Şube Müdürü Nermin Uzunali’nin de yer aldığı ekiple buraya çıkmış. Nermin hanımı Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, özel görevlendirmişti. Sümela’yı git, aç, bana rapor et diye.. Evet haklı çıktı. Turizm İl Müdürlüğüne Uzunali’nin daha yakın olduğu hissi uyandı içimizde..
BU SESE KULAK VERİN LÜTFEN
İbrahim Gürsoy Trabzon’da tiyatro emekçisi bir isimdir. Yıllardır perde arkasında ve önünde mücadele eder. Bir uyarıyı bizimle paylaştı.
Diyorki;”
“Amatör gruplara verilen ödenek (Türkiye genelinde 40 kadar tiyatroya veriliyordu) kaldırıldı. Profesyonel tiyatrolara ödenek devam ediyor. Amatörün yaşatılması lazım. Amatör yaşamazsa yarının profesyonelleri nereden yetişecek? Devlet bu yanlıştan donmeli. Altıdan sonra tiyatro yapanların çoğunlukta olduğu amatör grupların maddi ek kazanç beklentisi olmaksızın yürütmeye çalıştıkları tiyatro faaliyetinin yok edilmesi kabul edilemez.”
Bu sese kulak verilmelidir.
Öte yandan Trabzon Sanatevi Başkanı Adnan Taç, konuyla alakalı şu bilgilendirmede bulundu;
“Devlet kendi imkanlarını kullanarak, kendi oyuncularıyla seyyar tiyatro tırlarıyla çoktan yola koyuldu. Bunu yapacak bütçeye ve imkana sahip. Ancak son süreçte bu yıl görünen o ki amatör tiyatrolara yapılan maddi yardım da kaldırıldı. Geleneksel, çocuk ve profesyonel tiyatroların dışında kalan amatör tiyatrolar artık sahnenin dışında bırakıldı. Bu gün devlet tiyatrolarının çocuklarla başlayan buluşmaları yarın hangi kategoriye evrilir acaba...
Yaşananları yada bundan sonra yaşanacak olanları gidişattan az cok tahmin edebiliyoruz. Devlet Tiyatroları, ticarileştirilmeye doğru bir gidişin ayak sesleri gibi. Sahnenin ve evrensel anlayışın kabul ettiği sanatın kuramsal yapısının dışına doğru gidişin ayak sesleri gibi. Kendi kültürümüzdeki geleneksel anlayışla evrensel anlayışın teorik, teknik ve pratik uygulamalarda birbirine karıştırıldığı bir sürecin ayak sesleri gibi. Devlet Tiyatrolarının kendi sahneleri dışına çıkmadığı alanları amatör tiyatrolar imkanları ölçüsünde doldurmaya çabalıyor, kırsal alanla daha fazla temas kurabiliyordu. Şimdi amatör tiyatrolara dayatılan ya şirket kur insan çalıştır vergi öde (bunu nasıl ve hangi imkanla yapacaklarsa), ya da geleneksel ol orta oyunu ve tuliat tarzını seç, ya da git çocukları eğlendir. Bunun dışında kalıyorsanız bakın başınızın çaresine diyorlar. Yani kapatın kendinizi, biz de rahat edelim demek istiyorlar. Dekordur, kostümdür, aksesuardır, oyun teksidir ve en önemlisi prova ve oyun oynayacak sahne bulamayan, yerel yönetimlere ve devlet tiyatrolarına ait sahneler de dahil salon kiraları başta olmak üzere ve kurum yetkililerinin kişisel tercihleri üzerinden yürüyen anlayış yüzünden dünyanın maddi sıkıntısını yaşayan amatör tiyatroların itilip kalkıldığı bu dönemlerin böyle giderse ki kanaat odur ki bu gün tuzu kuru gibi olanları da yutacağı aşikardır. Biz Gugulimdakiler Tiyatrosu olarak, oyuncumuz Şükrü Üçüncü'nün sözüdür "Son birkaç yıldır zaten Kültür Ve Turizm Bakanlığına amatör tiyatro desteğini kesmiştik" yani bakanlıktan maddi destek almıyorduk. Aldığımız ve almadığımız yıllarda kendi kaynağını yaratarak yıllardır ayaklarının üstünde dimdik ayakta durmayı da başardık. Dilerim bundan sonraki süreçte diğer amatör tiyatrolarımız da maddi yönden bunu başarırlar…”
TONYA’YI 3 OSMAN YÖNETİYOR
Tonya İlçesi’nde ilginç bir tesadüfü sizle paylaşalım.
Hep şöyle tartışmalı şetler yazacak değiliz.
Tonya Kaymakamı Osman Sayılır
Tonya Belediye Başkanı Osman Beşel
Tonya İlçe Emniyet Amiri Osman Yılmaz
Üçünün de adı Osman.
Tonya’da bu “3 Osman Tonya’yı yönetiyor” diye konuşuluyor.
Bizde diyelim ki Tonya 3 Osman’a emanet.
Tonya deyince aklımıza AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora geldi.
Salih Cora’nın danışmanlarından Ahmet Esmer, Tonya Belediye Başkanı Osman Beşel’in yardımcısı oldu.
Salih Cora vekilliğe başladığı dönemden bugüne ekibinde yer alan isimler mutlaka bir üst görevde yerlerini aldılar. Buna başarı da denir bir nevi Salih Cora ekibini yarı yolda bırakmaz da..