AKÇAABAT’TA SİYASET FENA KARIŞTI
CHP Akçaabat İlçe Başkanı Musa Hacıoğlu, son yıllarda terör olayları nedeniyle artan yayın yasaklarına eleştiri getirdi. Hacıoğlu Ak Parti’yi hedef alan eleştirisinde, “Dünyanın en demokratik ve en bol yayın yasağını ülkesine bizlere bahşedenlere teşekkür ediyoruz. Ülkeyi yangın yerine çevirtmişseniz de bir önemi yok. Haşmetlu devletlularımızın üstün ferasetiyle uyguladıkları yayın yasakları sayesinde olup bitenden kimsenin haberi yok. Varsa yoksa 15 Temmuz Yarabbi Sen aklımızı, vatanımı ve yurttaşlarımızı koru” ifadelerini kullandı.
Bu hem eleştiri hem de dalga geçer gibi görülen ifadeler sonrası Ak Parti İlçe Başkanı Emre Akgün küplere bindi.
Akgün, Hacıoğlu’na seslenerek, “Siz gezici oldunuz, FETÖ’cu oldunuz, bir milli olamadınız” diye sert çıktı.
BÜYÜKŞEHİRİN OTOBÜSLERİ
Trabzon’da ulaşım sorunu Türkiye’nin doğu sorunundan beter hale geldi. Şenol Güneş Trabzonspor Stadum açılışı sonrası bu gözler önüne bir kez serildi. Şimdi tutup da neden oradan Şenol Güneş Stadyumu neden yazdınız demeyin. Kompleksin adı Şenol Güneş demeyin. Bu kafa karışıklığına son noktayı İç İşleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu attığı sms mesajıyla son vermişti. Stadyumun adı Şenol Güneş oldu.
Şenol Güneş’in adı stadyuma verildi. Trabzonlulara atılan sms mesajında aynen böyle seslendi Sayın Bakanımı Süleyman Soylu.. Neyse gelelim konumuza.. Ulaşım sorun trafik sorun. Trabzon’un alt yapısı, yolları 50 yıl öncede kaldı. Ama her gün trafiğe yeni araçlar girdi. Bir de yeni yapılan kamu kurumları ve spor kompleksleri.. Hal böyle olunca trafik her sabah ve akşam kitlenmekle kalmıyor, günün belirli saatleri de ciddi sorunlara neden oluyor. Bu arada takipçilerimizden sıklıkla gelen bir şikayet daha var. Kent içi trafikte ulaşım için kullanılan büyükşehir belediyesinin körüklü otobüsleri ya parça eksikliğinden yada tamir edilememekten bir kaç tane kalmış. Bu da yolcu kapasitesi yüksek olan Trabzon’da toplu taşımayı kullanan vatandaşları zor durumda bırakıyormuş. 10 -12 otobüs sırf parça eksikliğinde tamir edilemiyormuş! Böyle ne olacak? Biz de çok merak ediyoruz.
CUMHURBAŞKANI YUH ÇEKİLDİ DİYE Mİ ÖYLE DEDİ?
Akyazı’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açtığı Şenol Güneş Trabzonspor Stadyum’u ile ilgili tartışmalar bitmedi. Özellikle bir konu var. Bu konu ayrı tartışılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aslında önce kompleksin adını ‘Şenol Güneş’ demiş. Sonra bir gruptan yuh sesleri gelince, bu defa dünya üçüncüsü ülkemizi yaptığını söyleyip ’Stadyumun’ adı diye tekrar etmiş. Yani bu isim tartışmasında Erdoğan’ı stadyumun adını Şenol Güneş demesinin en büyük sebebi olarak ‘yuh’ seslerine bağlayanlar var. Bu arada bu tartışmanın başının çekenler arasında İhsan Öksüz, Hasan Kurt da var. İkisi de farklı pencerelerden tartışmayı alevlendirdi.
ERDOĞAN BAYRAKTAR BOMBAYI BIRAKTI VE GİTTİ
Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar, Şehir Hastanesi’nin Akyazı’ya yapılmasına karşı olduğunu söyledi. Çimento Fabrikası’nın yerine yapılabileceğini hatta orada sanayi bölgesinde istimlak bedelinin de yapılacak yeni iş yerleri karşılığında kolaylıkla yapılabileceğini ifade etti.
Şenol Güneş Trabzonspor Stadyum açılışı için Trabzon’a gelen eski Bakan Erdoğan Bayraktar, sorulan bir soruya fikrini böyle söyledi. Ve ekledi; “Arkadaşlarımın aldığı kara da saygılıyım ama ben olsam böyle yaparım.”
Yani birileri kalkıp da, “Pişmiş aşa su katıyor” demesin.
Bayraktar fikrini söylüyor.
Ve bize de çok mantıklı geldi.
Değirmendere’de Büyük Sanayi Sitesi ve Çimento Fabrikası’nın olduğu alan 350 dönüme falan geliyor.
E zaten Çimento Fabrikası kalkacak!
Orada bir dönüşümle olabilir.
Bayraktar’a göre istimlak bedelinin yarısını orada yapılacak iş yerleriyle karşılanabilir.
Ne dersiniz?
Aslında bu da olabilir değil mi?
Lakin bir de şu var.
Bu Şehir Hastanesi hemen alınacak mı?
Hemen bu hastaneye yer gösterilmesi gerekiyor mu?
Eğer ki bu hastane projesinin Trabzon’a yapılmasını kabul ettirmek için böyle bir yer gösterilmesi şu anda gerekiyorsa birşey de diyemeyiz.
Şimdi gözler Bakan Süleyman Soylu’ya çevrildi.
TRABZON’DA KORE MUFTAK GÜNÜ
Kore 2017 için hedef koymuş; Mutfaktan (yeme içmeden) beş milyar dolar para kazanacaklar.
Hedefe uygun stratejilerini de belirlemişler; yüz yirmi yedi merkezde tanıtım faaliyetlerini belirledikleri tanıtım etinlikleri ile hayata geçiriyorlar.
Koreliler;
Mutfak Günü etkinliği fırsata çevirerek Samsung'dan- Hundai'ye onlarca uluslararası (marka) ürün ile ülkemizde olduklarını da anımsamamızı sağladılar.
Salon dolu
Avrasya üniversitesi öğrencileri ağırlıklı olmak üzere KTÜ'den de çok sayıda öğrenci Usta Oteli doldurdu.
Her aşamasını iyi planladılar;
Kore mutfağı bahane, profesyonelce Kore tanıtım günü ekinliği hayata geçirildi. Avrasya Üniversitesi'inde Korece dil eğitmenlerinin sunumları ile bir Kore ufuk turu atmamızı sağladılar.
Avrasya'da Korece eğitimi alabilirsiniz;
Korece ve dilimizin kökenlerinin (Ural Altay dil gurubundan) sunumu ile yakınlık kurulan etkinlikte, Korece öğrenebileceğimizi, kurslara katılmak konusunda ilgi uyandırmayı başardılar. Koreliler Çince alfabeyi 1443'de, zor okunup ve yazıldığı için terk etmişler ve Korece alfabeye geçmişler. Gurur duydukları, dünyada tek olan "Körece Dil müze"lerini kurmuşlar.
Her alanda geleneklerine bağlılar,
Kore Gününden ilk izlenim yöresel kıyafet "Hanbok". Renkli civıl cıvıl bir kıyafet...Kıyafetlerde yaygın olarak kırmızı, mavi, beyaz ve siyah renkler yaygın. Her bir renge özel anlamlar yüklenmiş.
Nihayet günün finalindeyiz;
Mutfakda
Pirinç baş tacı;
Fasulye ve soya sosu uzunca anlatıldı.
Soslar evsel üretim ile "el tadı" katılarak elde ediliyor.
Sebzeler çoğunlukla soteleniyor; Baharat bol, susam yağı (hiç tanıdık gelmedi) kullanılıyor. Kore yemek masalarının üzeri kalabalık, bunu deniz ürünleri, soslar...
Ve Kimçi,
Yüz kadar degişik kimçi (turşu) çeşidi bu zenginliği sağlıyor. Kore Mutfağının içecek ve tatlı çeşidi de bol.
TİKA'da hedef koymalı;
Darısı bizim mutfağımızın da hedef ve bir stratejilerini koyarak uluslararası tanıtımlar ile turizm gelirlerine ciddi katkı sağlayamasıdır.
Ve final: Kore mutfağından örneklerin sunumuna geçildi.Uzun kuyruğun oluştuğu yemek standında renkli görüntüler oluştu. Susam yağı ve bol baharatla pişirilmiş yemekler farklı damak tatları oluşturdu; beğenenler kadar, susam yağı ile ilgili farklı görüşlerin de oluştuğu gözlendi.