SALİH CORA KİMİN İŞ YERİNİ ZİYARET ETTİ?
AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, Ankara’da sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdik.
Bu ziyaretleri her hafta yapar.
AK Parti teşkilatlarına eskiden emeği geçmiş tüm teşkilat mensuplarına fırsat buldukça gider.
Bu geleneği önceden eski bakanlardan Faruk Özak iyi bir şekilde sürdürüyordu.
Hatta belirli aralıklarla mesaj gönderip bir öğle yemeğine davet ediyordu.
Yetmiyor iş yerlerine kadar gidiyordu.
Aynı şekilde şu an Ortahisar Belediye Başkanı olan Ahmet Metin Genç de yapıyor.
Başkan Genç’in bir telefonu sadece teşkilat mensuplarına, geçmişte görev alanlara ait.
O telefon çaldığında telefona bakar!
Es geçmez. Toplantıdaysa işi bitince geri arar.
AK Parti’de bu gelenek kaybolmaya başladığı anda Salih Cora son ziyaretiyle hatırlattı.
AK Parti’nin Trabzon’da il yöneticiliğini yapmış, birçok kademesinde çalışmış, halen daha Trabzon’da şirketi olan ve Ankara’ya yerleşen burada önemli başarılara imza atan Cafer Kurt’u ziyaret etti.
Ankara’daki iş yerine gerçekleşen ziyarette, Salih Cora, ile 1 saat sohbet etti. Salih Cora’ya eski yönetici Adnan Bayram eşlik etti.
Cafer Kurt’in iş yeri “Kurt Sondaj ve Madencilik”de gerçekleşen bu sıcak sohbette, Trabzonspor konuşulurken siyasi anlamda son gelişmelerin de gündeme geldiği öğrenildi.
E ne diyelim Salih Cora teşkilatçıdır.
Vardır bir bildiği…
MUHAMMET BALTA HAVALİMANI İÇİN KİME TEŞEKKÜR ETTİ?
AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta, havalimanının görsellerini paylaştı.
Bu paylaşımda havalimanının zemininde yapılan tadilat çalışmasının sona erdiğini gösteriyor.
Muhammet Balta’nın paylaşımında, “Havalimanımız Göz Kamaştırıyor.
Hava trafiğinin önemli merkezlerinden
Trabzon Havalimanı'nda başlayan pist yenileme çalışmalarında sona gelindi..
Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sn. Adil Karaismailoğlu ve emeği geçen herkese teşekkür ediyor, kazasız belasız uçuşlar diliyorum.” dedi.
İL KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ İÇİN KİM KİMİ İSTİYOR?
Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ataması için AK Parti yine ikiye hatta üçe bölündü.
AK Parti Trabzon İl Başkanlığında Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Ayvazoğlu’nun yerine Turizm Bakanlığında görev yapan Nermin Uzunali’nin ismi öne çıkarken, Milletvekilleri arasın da henüz net bir isim belirmedi.
Muhammet Balta Uzunali ismi üzerinde görüş bildirdiği gelen duyumlarımız arasında.
Diğer taraftan
Milletvekili Adnan Günnar, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ile Ortahisar İlçe Başkanı Temel Altunbaş’ın
Kanuni Anadolu Lisesi Müdürü Mustafa Mustafa Balaban ismi üzerinde duruyor.
Diğer taraftan Milletvekili Salih Cora Balaban’ı desteklediği Milletvekili Bahar Ayvazoğlu’nun ise henüz bir isim üzerinde durmadığı bir kaç isim önerdiği söylenenler arasında. Kulislerde gelen bilgiler bunlar.
Tabi kulisler bunları konuşuyor.
Vekillerin görüntülerine bakarak.
Duruşlarına bakarak.
Bu normaldir, mesela en son Adnan Günnar, “Mustafa Balaban başarılıdır” diye açıklama yaptı. Yani bunu dediyse “Balaban’ı müdürlükte görmek istiyor” denmesi normaldir.
AK Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi, Ortahisar ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü ataması krizi sonrası karışmamayı hatta bir ismi dahi önermemeyi düşünüyor gibi duruyor.
Daha önce 2-3 defa bürokrat atamalarında kriz yaşayan Trabzon bu atamalarda da kriz yaşarsa, bu Ankara’ya karşı önemli bir imaj kaybı olur.
“Bir isim üzerinde duramıyorsunuz” denir.
“Birleşemiyorsunuz” denir.
“Fikirleriniz neden ayrı ayrı geliyor” denir.
Bunun hesabı da Muhammet Balta’ya sorulur.
Çünkü milletvekili listesinin en başındaki isim, ağabey konumundaki isim o.
Bu noktada tecrübesini konuşturacaktır.
GECE BİR GÖKTAŞI KONUŞULDU BİR BERAT ALBAYRAK
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, TRT Haber'e konuk oldu.
Sosyal medyada yansımalarına bakalım edik.
Şöyle bir açtık.
Tam bu sıra göktaşı gündem oldu.
Bir oraya döndük bir buraya.
Göktaşı’nın parıltısı konuşulurken bir de Berat Albayrak’ın, CHP’ye yaptığı gönderme de epeye yer tuttu gündemde…
O göndermeye girmeden bir es verelim.
Vücut diline de şöyle bir baktık;
Canlı yayında net sözler söyledi.
Daha bir sesini gür çıkardı.
Daha bir halk diliyle konuştu.
Para, finans falandan çıktı…
Önceleri böyle yapmıyordu.
Şimdi ailesiyle alakalı sözlere de cevap verdi.
Kaçınmadı!
Lafını esirgemedi!
“Siyasi tartışma yaşamak istemiyorum aman be..” diyerek geçiştirmedi.
Artık Berat Albayrak’ın bu siyasetçi kinliğini öne çıkardığı halini daha çok göreceğiz gibi duruyor.
Bu arada Berat Albayrak yayındayken Trabzon’da AK Parti teşkilatları sosyal medyayı havalandırdı.
Sık sık sözlerini paylaştılar.
Boş geçmediler.
“KİM TEFECİ” DİYE SESİNİ YÜKSELTTİ VE...
Koronavirüs salgını sonrasında ekonomide alınan tedbirler, yapılan çalışmalar ve öngörülere ilişkin önemli bilgiler veren Albayrak bir soru üzerine bu hayatta onur duyduğu iki ünvan bulunduğunu söyledi.
Albayrak daha sonra da bu iki ünvanı "Birincisi Sadık Albayrak'ın oğlu olmak, ikincisi Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı olmak" sözleri ile açıkladı.
Albayrak ardından da bu iki ünvandan onur duymasının sebeplerini şöyle anlattı:
"Birincisi ömrü hayatını davası uğruna vakfetmiş, mücadele namına evlatlarını her türlü fedakarlık yaparak yetiştirmiş.
İkincisi Türk İslam tarihinin en önemli liderlerinden bir tanesinin damadı olmak bir şeref. Birilerinin ilişkisi siyasettir. Siyasi bir ilişkim yok. Benimkisi gönül ve dava ilişkisi. Bugün çok sevdiğini iddia edenler yarın menfaati uyuşmayınca giderler. Bizimki ölümüne. Dava noktasında ölümüne bir ilişki. Böyle bir ilişkide damat olmak benim için gurur duyulacak bir husus. Birilerinin küçümsemek için söyledikleri benim için gurur."
Berat Albayrak kim? 1942'de Trabzon'un bir köyünde doğmuş, 1960'larda üniversite okumak için İstanbul'a gelmiş kıt kanaat geçinmiş, yıllarca kirada oturmuş, maddi imkanları olmamış, 12 Eylül'de davası ve şuuru için kitap yazdığı için hapis yatmış, yüzlerce yıl hapisle yargılanmış bir insanın oğlu. Ve o evlatlarını, 2 oğlunu okutmak için kütüphanesindeki Osmanlıca eserleri satmak zorunda kalan bir babanın oğlu olarak, 2 oğlu da kimseye hiç kimseye bir kuruş müdana etmeden devletin en iyi okullarını kazanarak okumuş. Kendi imkanlarıyla iki oğlunu da yetiştirmiş köyden çıkıp gelen bir adamın oğlu olarak ben sosyete olacağım, 7 sülalesi, dedesi, abası, amcası bütün akraba-i tâlukatı bakanlıklardan vekilliklere kadar devletin tüm imkanlarını kullanacak, ben devletten bir kuruş almadım. Burs bile almadan okudum ben. Siyasetin çukur seviyesi diyoruz ya, ben o çukur seviyeye inmeyi zul addediyorum.
Şimdi ben IMF'nin hazinecisi diyorum. Hazine müsteşarlığı dönemde 2000 yılında yüzde 12 faizden 30 yıl vadeli dolarla kredi almış bir yapıdan bahsediyoruz. Hala onun faizlerini ödüyoruz. 10 senemiz daha var. 2030'a kadar ödenecek. Milyarlarca borçlanmış bir yapıdan, Hazine müsteşarlığı yapmış bir kişiden bahsediyoruz. Kim tefeci! Benim bakanlığım döneminde, dünya ekonomik krizinin çıktığı bu yıl hazine olarak yüzde 2'lerden borçlandık. Yüzde 12 dolar ile 2000'de borçlandılar. Yüzde 50'lerden 55, 60'lardan TL borçlanmaları var. Biz bu yıl yüzde 8'lerden. Mayıs ortalaması yüzde 8,5'lardan. Kim paraları nereye vermiş? Biz hala sizin borçlarınızı ödüyoruz.”