NOT ETTİK! BU KENTE İHANET ETTİNİZ!
İstanbul Ayasofya’nın açılmasından sonra dünyanın gözü Trabzon’da idi.
Haftalar öncesinden bazı çalışmalar yapılması gerekirdi. Yani dünyanın gözü Trabzon’da olacaktı. Bu önem içeren çalışmalarla Trabzon dünya gündemine oturtulabilirdi.
Turizme de büyük katkısı olabilirdi! Ama her nedense ne Trabzon Valiliği ne de Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, bizce gördüklerimizden gerekli heyecanı göstermedi. Ayasofya ibadete açılınca namaz kılmaya başlanınca Dünyada da artan, “Türkiye tarihi ibadet yerlerine saygısızlık ediyor” eleştirisi, Trabzon’da Sümela Manastırı’nın restorasyonun bir kısmının tamamlanması ve açılışının yapılmasıyla Türkiye’nin tarihi ibadethanelere verdiği önemi ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu önemi gösterdi ve dedi ki, “Kimsenin bu yönden ülkemizi eleştirmekte hakkı yoktur.”
Yunanistan’ın ise hiç!
Avrupa’nın ise hiç!
Oralarda tarihi camilere neler yaptıklarını bilmeyen yok.
E haliyle böyle önemli bir mesajın verdiği güne teknik anlamda bir şey demiyoruz her şey güzel hazırlandı ama PR yani tanıtım anlamında neden bu kadar ruhsuz kalındı?
Anlamak mümkün değil. Kulağımıza bazı iddialar geldi. Hatta Ayasofya’da yapılan düzenlemelerde bu anlamda harikaydı.
Bambaşka bir Ayasofya karşımıza çıktı.
İddia şu; Bu teknik detaylarla ilgilenen ve açılışları bu kadar güzel kontrollü her detayı irdeleyerek yapan hazırlayan Nermin Uzunali olduğu ve kültür il müdürlüğüne düşünüldüğü için kabullenilmedi! Bir nevi sabote etmek isteyenlerle etrafı çevrildi! Ya bu iddiayı hem vallahi hem billahi üzülerek dinledik ve inanmak istemedik!
Yapmayın efendiler!
Sizin makam kavgalarınıza Trabzon heba edilemez.
Bunu düşünüp de doğru düzgün bu çalışmaya sarılmayanlar bu kente ihanet etmişlerdir.
Bu böyle bilinsin!
Ha ne yapılabilirdi!
Bir kere İSTANBUL’DAN SONRA DÜNYANIN GÖZÜ TRABZON’DA SLOGANLARI İLE TANITIM GÖRSELLERİ HAZIRLANABİLİRDİ.
Başka ne yapılabilirdi…
Dev ekran sahile, meydana kurulabilirdi!
Oradan da izlenebilirdi!
Hatta Vadilerin tam ortasına da kurulabilirdi.
Bir şey yapılabilirdi.
Tarihi bir güne şahit olduk.
Haber61 bunu canlı yayınıyla gösterdi.
Asla bir bedel karşılığı da yapmadı.
Kendi canlı yayın aracıyla öncesini ve sonrasını her detayını gösterdi yansıttı.
5 kişilik donanımlı ekibi, anında flaş haberlerle verdi, dünyaya duyurdu.
Ayrıca bu yayımızı yabancı kanalların da kullandı.
Bedelsiz olarak onlara da aktardık.
Haber61 ulusal medyada yerini alıyor her geçen gün daha da güçlenerek yoluna devam ediyor.
Bu arada yabancı muhabir, haberci, medyacı, televizyoncular da açılışları takip ettiler.
Röportajlar yaptılar. Şehrin merkezinde de insanları dinlediler.
E dedik ya Trabzon’daydı dünyanın gözü…
O TESİSLERİ KİM İŞLETECEK?
Sümela Manastırı’nın altındaki restoranlar bildiğiniz gibi yıkıldı. Bu restoranlar ve Bungolov tipi odaları olan oteller yeniden yapılıyor. Yakında bunlarla alakalı karar verilecek.
Daha önce özel sektördeydi.
Günlük 100 bine yakın cirosu vardı.
Rahmetli Maçkalı İş Adamı Ali Kemal Aktürk’ün ailesi burayı işletiyordu.
Şimdi onlara tekrar kiraya verilecek mi? Şu an aldığımız bilgi verilmeyecek. Buraları Trabzon Büyükşehir Belediyesi kendi işletecek. Maçka Belediyesi de istiyor. Çünkü günlük en az yeniden yapıldığında 200 bin kadar cirosu olur!
Tabi bu turizm sezonunda!
Eğer doğru işletilirse kış aylarında da orası vazgeçilmez olur.
Şu anda görünen bu.
Trabzon Büyükşehir Belediyesi yapacak.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN GÜZEL CEVAP VERDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ayasofya ve Sümela’nın açılışını video konferans yöntemiyle bağlanarak açtı.
Hani diyorlar ya “Ayasofya ibadete açılınca Türkler barbar tarihi yerleri ezip geçti”
Bakın Cumhurbaşkanı Erdoğan ne diyor; “Yaklaşık 1600 yıllık mazisi olan Sümela Manastırı ecdadımız tarafından korunarak bugünlere geldi. Eğer biz iddia veya ima edildiği gibi diğer inançların sembollerini hedef alan bir millet olsaydık, beş asırdır elimizde olan bu manastırın yerinde şu anda yeller eserdi.
Biz, hiçbir zaman yıkmanın, imhanın, yok etmenin peşinde olmadık. Tam tersine hep inşanın, ihyanın peşinde koştuk.
Türkiye olarak medeniyetimizden ve tarihimizden aldığımız ilhamla hak, hakikat, adalet ve barış uğrunda verdiğimiz mücadeleyi sürekli daha ileriye taşımakta kararlıyız”
Haklı hem de çok haklı.
Şimdi bu sözler abuk subuk yorum yapanları susturmuştur.
NEVZAT AYDIN KÖŞE YAZARI MI OLDU?
Trabzonspor eski Yöneticisi Nevzat Aydın, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşe yazısında Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu ve yönetimini ele aldı.
Yaptıkları icraatları ortaya koydu. Başarılı buldu.
Hatta dedi ki 2010’dan bugüne yani Sadri Şener’den sonra gelen en başarılı yönetim.
Bu sözüne katıldık. Kendi dönemini ise eleştirdi.
Bazı eksikleri de görmezden gelmedi.
Eleştirdi. Şimdi merak edilen Nevzat Aydın’ın köşe yazarlığına devam edip etmeyeceği. Bakalım eder mi? Trabzon’da da bir gazetede yazacağı konuşuluyor.
Yani Trabzon yerel medyasında köşe yazacağı..
Ne diyelim seviniriz. Yeni bir renk, yeni bir ton..
Gökkuşağı farklı renklerle güçlenir, güzelleşir.
Buna Trabzon medyasının çok ihtiyacı var.
CUDİBEY OKULUNA BİR GÖZ AT MURAT ZORLUOĞLU
Cudibey Ortaokulu yeni binası tamamlandı ve önümüzdeki sezon eğitime açılacak.
Tam vadinin içerisinde harika bir ambiyansı var.
Herkes buraya çocuğunu göndermek istiyor. Eski yeri arada meydanda sıkışmıştı, şimdi harika bir bahçesi, vadinin içinde sakin bir konumu, kentin en büyük yeni sınıflarına sahip.
Yani tam bir eğitim yuvası.
Gidip bir şöyle etrafını gezelim dedik.
İçeri girmeden bahçesinin kesme taşlardan yapıldığını gördük üzüldük. Bu okulun böyle bahçesi olmamalı. Kauçuktan özel bir şekilde hazırlanmalıydı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi bu konuda acilen bir değişim kararı almalıdır. Böyle güzel bir proje bu şekilde olmamalıdır. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu bu konuda bir şey yapmalıdır. Okulun içine girip biraz dolaşalım istedik ama öğretmenler içeride velileri karşılıyor okul hakkında bilgi veriyorlardı hemen çıktık.
Bahçesi ve bazı inşaat eksikleri dışında bu okul kentin en iyi eğitim yuvalarından biri olur. Geçmişteki başarı çıtasını çok yukarılara çeker.
ATATÜRK’ÜN YASAKLADIĞI KİTAP NEYDİ?
Karadeniz Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Köse, ile karşılaştık.
Telaşlıydı. Bir yere yetişiyordu ama bir kaç ayaküstü söyleşimizi de kırmadı.
Son dönemlerde Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk hakkında bir kaç iddiayı sorguladık. Neden İsmail hocayayla bu sohbeti yaptık derseniz, devlet arşivlerini, o döneme ışık tutan belgeleri iyi inceleyen bir isimdir.
Bu nedenle onla bunu yapmamız kadar doğal bir şey olamaz.
Bir belge gösterdi.
Belge Mustafa Kemal Atatürk imzalı bir kararname.
Kararnamede misyonerlik faaliyeti gösteren kitabın yasaklanmasını içeriyordu.
Kitabın adı “Krallık ve Dünya ümidi”
Şu açıklamayı getirdi İsmail Köse, “Son dönemde Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili gereksiz bir o kadarda yersiz tartışmalar yapılmakta. Yıllarca gerek İngiliz gerek Amerikan gerekse Türk Arşivleri’nde yaptığım çalışmalarda Atatürk ile ilgili tarihi temelden yoksun propaganda amaçlı karalama kampanyalarının hiçbir haklılık payının olmadığını bizzat arşiv kayıtlarında tespit etmek mümkün. Bu konuyla alakalı yazılmış, yüzlerce hatta binlerce kitap ve makale mevcut. Milli Mücadele başladığında İngilizler Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki hareketi itibarsızlaştırabilmek için Turkish Nationalists/Türk Milliyetçiler şeklinde isimlendirmişler bu jargon diğer batılı devletler tarafından da kullanılmıştır. İngiliz ve Amerikan belgelerinde Mustafa Kemal Paşa’nın politikalarından ne derece çekinildiği açıkça yazılıdır ve hatta Atatürk ölümcül hastalıkla pençeleşirken Hatay’ın Anavatana katılabilmesi için 1938 yılı Mayıs ayında Güney’deki orduları denetleyerek İngilizler ile Fransızları II. Dünya Savaşı öncesinde Hatay’da tavize zorlamıştır.
Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili galatı meşru kabul gören iddialardan birisi de İslam Dini’nin bu dönemde gerilediği şeklindedir. Laik Devlet yapısıyla inancın ayrışmasında yaşanan sorunlardan kaynaklanan bu suçlama aslında gereksizdir. Zira Seküler toplumlar demokrasinin ön şartıdır. Din ile devlet işlerinin önce Selçuklular sonra da yaklaşık altı asır süren Osmanlı pratiği sonrasında ayrışması kolay olmamıştır. Atatürk, hiçbir şekilde dinin alanına müdahale etmemiştir ve kadınların giyiminde zorlamadan kaçınmıştır. Hatta İslam Dininin korunabilmesi için gerekli tedbirleri zamana yayarak almıştır. Bunun bir örneği bugün Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nde tesadüfen karşılaştığım belgedir. Belgede, Amerikalı ve İngiliz Protestan Misyonerleri tarafından yayınlanan (Protestan misyonerler Türk topraklarında 1822’li yıllardan itibaren faaliyete başlamışlardır. Fetö Örgütlenmesi iddiaların aksine Katolik Cizvit Papazları’nın değil eğitim ve sağlık yoluyla propaganda yapan Evangelist Protestan Misyonerlerin pratiğini taklit etmiştir) “Krallık ve Dünya’nın Ümidi” adlı eser Cumhurbaşkanı Atatürk’ün imzaladığı kararnameyle 24 Ocak 1935 tarihinde yasaklanmıştır (BCA, 030.18.01.02.51.5.20: 24/01/1935). Evangelist jargonda Krallık, Hz İsa’nın Cennetteki sonsuz yaşamını, dünyanın ümidi ise Evangelistler tarafından yeryüzüne döneceğine inanılan Hz. İsa’yı simgelemektedir. Söz konusu anlayış İslam inancının temel akidelerine aykırı olduğu için yayınlanmıştır. Evangelist Misyonerlerin ABD’ye ek olarak İngiltere Devleti tarafından Osmanlı döneminde korunduğu, 1935 yılının türbülanslı döneminde Hitler ve Mussolini tehdidine karşı İngiltere’nin desteğine duyulan ihtiyaç dikkate alındığında söz konusu kararnamenin değeri çok daha iyi anlaşılabilir.”
Demekki öyle boşa atıp tutmamak lazım!
Atatürk misyonerdi, misyonerlerin önünü açtı diye ortaya çıkanlar boşa konuşuyorlarmış!
EKREM İMAMOĞLU'NUN PROGRAMI DEĞİŞTİ
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, normalde bugün gelecekti. Önce Rize’ye geçecekti. Hatta arından da Arhavi’ye ve Hopa’ya..
Burada bulunan Kazım Koyuncu’nun mezarını ziyaret edecekti.
Yanında tüm CHPli meclis üyeleri olacaktı.
Nedense bu kısımlar iptal edildi. Pandemiden dolayı diyenler var başka nedenlerle diyenler de..
Trabzon’da bir dizi ziyaretler yapacak. Ailesine bayram ziyaretinde bulunacak. Programı yarın başlayacak.
Belki bir kaç ekleşme olabilir. Hatta bazı ilçeler Ekrem İmamoğlu’nu anons vermeye başladıklar. Akçaabat’ta, Çarşıbaşı’nda İmamoğlu’nu bekleyenler var. Duyuruda yaptılar.
CHP Trabzon İl Başkanlığından yapılan açıklamada,”İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIMIZ SAYIN EKREM İMAMOĞLU YARIN SAAT 11.00 DA HAVAALANINDA OLACAKTIR.” Bilgisi verildi.
MUHAMMET BALTA’YA GÖRE FINDIK FİYATI MUTLU ETTİ
AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta fındık fiyatıyla alakalı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti.
Muhammet Balta, “ Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından fındık fiyatları açıklandı. Giresun kalite fındık 17 liradan 22,5 liraya, Levant kalite fındık 16,5 liradan 22 liraya, toplamda desteklerle birlikte fındık fiyatı 25 TL'nin üzerine çıktı. Sezondan önce açıklanan fiyatlar fındık üreticimizi son derece mutlu etmiştir. Her zaman milletinin yanında olan, bu mutluluğu üreticimize ve bizlere yaşatan başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak'a, Tarım Bakanımız Bekir Pakdemirli'ye, emek veren bütün milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyor; şimdiden, sizlerin, milletvekillerimizin, milletimizin ve bütün İslam âleminin Kurban Bayramı'nı tebrik ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.” ifadelerini kullandı.