Anahtar Deliği 30.07.2016

İSTİFAYA İLK TEPKİSİ NE OLDU?

Trabzonspor Kulübü Yöneticisi Suat Şen dün istifa etti.
Niye istifa ettiği hemde son yapılan transferin yapıldığı an..
O gun..
Neden böyle birşey yapsın?
İşte bu sorular konuşuluyor.
Bir mesajı vardı.
İstifasını zaten 1-2 aydır cebinde taşıyordu.
Trabzonspor Kulübü Başkanı Muharrem Usta keyifle yeni transferiyle poz verdiği an istifa etti.
Bir çok neden var..
İşte alt yapı sorumluluğu verildi ama ismen!
1461 Trabzon da bunun içinde olmalıydı ama o da olmadı.
Yani görev dağılımı doğru yapılmadı.
Sadi Tekelioğlu’nun gönderilmesi ve alt yapıda diğer başarılı hocaların dağıtılması…
Herşey deniyor.
Söyleniyor.
Şen en çok şu cümlenin üzerinde duruyor; “Trabzonspor Trabzon’dan uzaklaştırılıyor”
Trabzonspor Kulübü’nde bu 2. istifa oldu. Ama yönetici anlamında tek.
Daha önce Yılmaz Büyükaydın futbol koordinatörlüğü görevinden istifa etmişti. 
Bu arada dün yönetici Ali Rıza Egemen’in istifa haberini aldığında ki şaşkınlığına şahit olduk;
“Suat Şen istifa etti evet doğru” dediğimizde acı acı, “Yapma be!”  diyerek reaksiyon verdi. 

KTÜ’DE FETÖ OPERASYON’U DEVAM EDECEK Mİ?

Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne yeniden atanan Rektör Süleyman Baykal ile ilgili bir anıyı anlatalım sizlere.
İlk rektörlük binasına geleceği gün.
Makam aracı rektörlük binası önünde durdu.
Arabadan sadece Baykal çıkması gerekirken akademisyenler şok yaşadı.
Evet hem Süleyman Baykal Çıktı ama hemde Miraç Akçay çıktı.
FETÖ operasyonunda Akçay açığa alındı.
Ne ilginç değil mi sevgili okurlarımız..
Bu arada KTÜ’de operasyonun ikinci dalgası gelebilir.
Yani herşey bitmedi.
Şu ana kadar 7 kişi gözaltına alınırken 20 kişi uzaklaştırıldı.
Miraç Akçay’a dönelim.
Miraç Akçay KTÜ’de bir anda yükseldi.
KTÜ Genel Sekreterliği yaptı.
En büyük rahatsızlıklar onun döneminde yaşandı.
Hatta bir iddiaya göre Akçay’ın personel alımında ve akademisyenler üzerinde etkisi daha fazlaydı.
Akçay dün meslektaşlarına bir yazı gönderdi.
Mail yoluyla gönderilen bu yazı şöyle;

Çok değerli mesai arkadaşlarım (!!!)

Hakkımda yapılmış olan yalan-dolan tezviratlar ve farklı mahfillere sunulan şikayetlere binaen Üniversitemiz Rektörlüğü tarafından şahsıma tebliğ edilen yazı ile PDY / FETÖ üyesi olabilme ihtimalim gerekçesiyle hakkımda soruşturma başlatılmış olup, soruşturmanın selameti açısından AÇIĞA ALINMIŞ BULUNMAKTAYIM. İnsanların çok farklı davrandığı ve konuştuğu bu dönemde bu durumu özellikle bilmenizi istedim.

Bilmenizi isterim ki sırtımda hiçbir yumurta küfesi yoktur ve isnat edilen suç ile uzaktan yakından bir bağlantım bulunmamaktadır. Zamanı geldiğinde ve bana cevap hakkı tanındığında her şeyi en detaylısıyla anlatıp kendimi savunacağımdan zerre kadar şüpheniz olmasın. Durumuma sevinenler elbette olacaktır!!! Onları şimdiden Allah'a havale ediyorum ve Kuran-ı Kerim'den Kıyamet suresini okumaya davet ediyorum. Üzülenler de olur herhalde... Onlara gelince:

Hayatımın hiçbir döneminde paralel olmadım.
Bu yapıyla hiçbir bağım yoktur.
Çocuklarımın okullarında bir süreliğine okuması dışında hiçbir kurumlarıyla bir işbirliğim olmamıştır.
Özellikle 7 Şubat, 17/25 Aralık darbelerinden sonra tutumumun ne olduğu, "cemaati" bölüm çay salonunda nasıl eleştirdiğim bir çoğunuzun malumudur.
Dolayısıyla isnat edilen suç şüphesi benim için geçersizdir ve inşallah bu durum en kısa sürede anlaşılacaktır. Tümünüzden istirhamım soruşturma sonuçlanıncaya kadar suçlananın masumiyeti karinesini dikkate almanız. Yani peşinen "suçludur" damgasını yapıştırmamanız. Beklemeniz.

Çok zor ve dayanılması gerçekten zor bir durum ile karşı karşıya bırakılmış durumdayım. Ancak bu ne ilk ve ne de son olacak. 1987 yılında, 1998 yılında ve bugün hep farklı cemaatlere üye olmakla suçlandım. Nasıl oluyorsa? 28 Şubat sürecinde bile kıvırmadan, omurgalı davranan "ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol" düsturunu kendine amaç edinmiş birisi için böylesi döneklikler nasıl düşünülebiliyor anlayabilmiş değilim!!!

Bu da geçecek diye inanıyorum. DEVLET kendini koruma adına refleks göstermiştir. Buna diyecek hiç bir sözüm yok ve bunda yerden göğe kadar haklıdır. Bu FETÖ terör çetesi ve onları dışarda destekleyen iç/dış destekler – dahili/harici bedhahların temizlenmesi adına her türlü adımın atılması gereklidir.

Ben şu anda kendim için sadece dua ediyorum. Çünkü elimden bu geliyor. Beni suçlayanları (her kim olurlarsa) her şeyi gören ve işiten Allah'a havale ediyorum. İnanıyorum ki, her gecenin bir sabahı, her yokuşun bir inişi, her fırtınanın bir durgunluğu olduğu gibi bu sürecin de sonu gelecektir. Hazreti Yusuf'u kuyudan çıkarıp Mısır'a sultan yapan Rabbim beni de görüyor ve biliyor. O beni kuyuya atacaksa, çıkarabilecek yoktur. O beni kuyudan çıkaracaksa, kuyuda bırakabilecek de yoktur.

Hem durumu ilk ağızdan duyasınız ve hem de içinde bulunduğum halet-i ruhiyeyi anlayasınız diye bu yazıyı yazmak istedim. Sizden istirhamım bu mailin sizde kalması ve kimseyle paylaşmamanız. Her ne kadar utanacak bir şey yapmadımsa da, inanın bu suçlama çok zor geldi!!! Şimdi Balyoz, Ayışığı ve Ergenekon davalarından suçlananlar masumları daha da iyi anlayabiliyorum. Vatanı için canını, kanını ve her şeyini sözde değil özde feda etmeye hazır bir kişi olarak FETÖ üyeliği şüphesiyle töhmet altında bırakılmak çok ama çok acı. Destek olmak isteyenleriniz varsa bana, onlardan akıllarına geldiğimde dua bekliyorum bu süreci atlatmak için. Süreç sonlanıncaya kadar burada kalmaya devam edeceğim, ancak soruşturmanın selameti ve yanlış anlamaya mahal verilmemesi adına bölüme ve özellikle odama gelmeyeceğim. Bilesiniz istedim. Allah'a emanet olun.

Bu arada Trabzon’da 17 sağlık personeli daha açığa alındı.

Akçaabat’ta FETÖ bağlantılı olduğu tespit edilen 17 sağlık personeli görevinden alındı.
Sağlık personellerinin arasında hekim, hemşire, sağlık memuru, röntgen teknisyeni, ambulans şoförü gibi kişiler yer alıyor.

2014 YILINDAKİ O KAMERA KAYDI

Operasyonda FETÖ/PDY'nin para kaynağı olan işadamı örgütü TUSKON'un Başkanı Rızanur Meral'in de yurtdışına kaçtığı tespit edildi.
İşte bu isim 2014 yılında Trabzon’da bir toplantıda konuşmuştu.
Hatırlayın o toplantıda salon hınca hınç doluydu.
Trabzon’un önde olan isimleri de bu toplantıdaydı.
Toplantının kamera kaydı şimdi çok değerli oldu.
Herkes onu bulmaya çalışıyor.
Bakılması gereken yüzler varmış!
Bu toplantıda Meral neler demişti?
Biz bir kaçını öğrendik.
Özellikle eğitim alanına konuşmasında ayırdığı yer şöyleydi;
"Dershaneler kapandı. Sadece dershaneler değil. MEB’de müsteşarların dışında okul müdürleri ve yardımcıları 39 bin personel görevden alınıyor. Yeni müdürleri de valiler atayacak. Valilerimiz çok kıymetli ama artık her alanda branşlaşma var. İnşaat alanında bile 10’larca branş var. Bir okulu yönetmek bilgi-beceri ister. Çünkü öğretmen, öğrenci ve velileri yöneteceksin. İnsan malzemesini yöneteceksin. Hata kabul etmez. Bizler üretimde problem olunca malı ıskartaya çıkarabiliyoruz. Ama eğitimde böyle bir lüksünüz yok, bir-iki nesil kaybedebilirsiniz. Yeni atanacak yöneticiler, traşı yeniden öğrenecek. Üzülerek söylüyorum, zaten milli bir başarısızlık haline gelen bir Milli Eğitim var Türkiye’de. Üniversitelerimizin seviyesi ortada. En iyilerimiz, ABD ve Avrupa’nın vasat kabul edilebiliyor. Onun için Türkiye, bir türlü kendisinden beklenen hamleleri yapamıyor." 

TRABZON’A DİSNEYLAND VE DOKA’NIN BAŞI DÖNEN BAŞKANI

Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, 1 haftadır telefonlarının susmadığını belirtti.
Nedeni de Arapların Cumhurbaşkanı Erdoğan sevgisi..
Darbe girişimi sonrası Arap yatırımcılar yatırım yapmak için arıyorlarmış.
Kaldırım, “Karadeniz bölgesinde mevcut yatırımı devam eden gruplar yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Bir de yeni yatırım yapmak isteyenler var. Bu kadar ilgili hiçbir dönemde görmedik. Telefonlara cevap vermekten başımız döndü” dedi. Karadeniz’e inan yatırımcıların “Biz kar etmeye değil, Erdoğan’a desteğe geldik” dediğini özellikle vurgulayan Kaldırım “Suudi grup Dorat Al Emaar Trabzon’da teleferik ve Disneyland tarzında bir eğlence parkı yapmak istiyor. Projelerde eksik yok, yakın zamanda başlaması bekleniyor. Bu grubun Dubai’de de yatırımları var. Ayrıca Trabzon’da 6-7 apart oteli bulunuyor. Yap-İşlet-Devret modeli düşünüyorlar” diye konuştu.
Baya bir yorucu ama epey heyecanlandığı kesin..
Bizi de heyecanlandırdı.
İnşallah bunlar balon çıkmaz.
Daha öncede Ramada otelin yerine Araplar yapacaktı bırakıp gittiler peşlerinden verilen ruhsat zor alındı.
Uyaralım da..