Bilgisayarlara, cep telefonlarına ve hatta arabalara yerleştirilen ve her türden içeriği keşfetme şeklimizi değiştirecek diyaloğa dayalı yapay zeka asistanlarının çoğaldığını göreceğiz.
2023 yapay zeka alanındaki gelişmelerin adeta bir mucize gibi gerçekleştiği bir yıl oldu. Birer bilim kurgu ögesi gibi görünen pek çok şey gerçeğe dönüşerek hayatımıza girdi. Sohbet robotları, metin ve görüntü üreten modeller ve tüm bu gelişmelerin doğurduğu tekno-politik etkiler pek çok aktörü harekete geçirdi. Bu gelişmelerin gölgesinde, 2024’te yapay zekanın bizi nereye sürükleyeceği ise merak konusu.
Silikon Vadisi'nde yapay zeka rekabeti
Yapay zekanın insan hayatına etkileri 2023’te belirginleşse de bu alan üzerine çalışmaların yoğunlaşması 2010'da başladı. Bu dönemde, öne çıkan rekabetin merkezinde Google ve Microsoft gibi teknoloji devleri yer alırken, bu şirketler ego çatışmaları içinde milyonlarca dolar harcayarak küçük girişimleri bünyelerine katma yarışına girdi. Rekabetin odak noktalarından biri olan OpenAI ve DeepMind, bu süreçte önemli roller üstlendi. 2010 yılında, OpenAI'dan 5 yıl önce kurulan DeepMind, yapay zeka konusunda önemli çalışmalara imza attı. Üretken yapay zeka geliştiricisi Demis Hassabis, yatırımcı Peter Thiel'den aldığı 2,5 milyon dolarlık yatırımla DeepMind'ı kurarak yapay zeka alanında çığır açtı. DeepMind, aldığı yatırımlarla güçlenerek somut sonuçlar üretmeye başladığında Google'ın kurucularından Larry Page'in ilgisini çekmiş olacak ki Google, 2014'te 650 milyon dolar karşılığında DeepMind'ı satın aldı. DeepMind'ın kurucuları ve yatırımcıları, 2015'teki ilk etik toplantıda yapay zekanın istihdam üzerindeki olası olumsuz etkilerine dair endişelerini dile getirerek Google'ın bu konuda önlemler alması gerektiğini savundu. Ancak, Larry Page bu uyarılara kulak asmadı ve çalışmaların hızlandırılması yönünde talimat verdi.
Elon Musk, Larry Page'in bu dijital ütopyasına karşı çıkarak 2015'te Sam Altman ile “insancıl yapay zeka” vizyonuyla OpenAI'ı kurdu. Bu süreçte, DeepMind'ın geliştirdiği AlphaGo programının bir insan oyuncuyu Go oyununda yenmesi, yapay zeka alanındaki ilerlemenin hızını gözler önüne serdi ve tüm paydaşları şaşırttı. Bu gelişme, Google'ın etik kurallara yeterince önem vermemesi ve hızlı ilerleme baskısı nedeniyle DeepMind içinde de rahatsızlık yarattı. OpenAI tarafında ise Elon Musk'ın OpenAI ve Tesla'yı birleştirme teklifi, farklı görüşlerin çatışmasıyla sonuçlandı. Bu durum, Musk'ın OpenAI'dan ayrılmasına yol açtı. Microsoft'un OpenAI ile ortaklık kurması, kuruluşun misyonunda önemli bir değişikliğe işaret etti ve bazı mühendislerin istifa etmesine neden oldu. OpenAI'daki iç çekişmeler, Silikon Vadisi'ndeki genel rekabetin bir yansıması olarak görülebilir. Bugün Microsoft, Google ve diğer teknoloji devleri, yapay zeka geliştirme yarışında önemli aktörler olarak kalmaya devam ediyor. Bu süreç, ego çatışmaları ve güvensizlik dolu bir rekabet ortamını daha da alevlendirdi. Yapay Zeka alanındaki ilerlemeler, bu teknoloji devlerinin küçük ve yenilikçi girişimleri bünyelerine katma stratejileriyle birleşince sektördeki rekabet daha da kızıştı.
Silikon Vadisi ve devletler arası ilişkiler
Geçtiğimiz yıl tekno-politik en haşin haliyle ortaya çıktı. Her şeyden önce, Silikon Vadisi ve devletler arası ilişkilerde 2023 bir entrika ve vaatler yılıydı. Siyasal kurumların yapay zeka ile daha kalıcı ve istikrarlı ilişkiler geliştirmesi gündemin üst sıralarındaydı. 2023 aynı zamanda özel sektör devlerinin dünya liderleriyle zirveler düzenleme yılıydı. Elon Musk yıl içerisinde bazılarıyla birden fazla kez olmak üzere Türkiye, Çin, İsrail, İtalya ve İngiltere gibi ülkelerin liderleriyle görüştü. Bu görüşmeler vadi ve devletler arasındaki üst düzey temasları temsil etmesi bakımından kritikti. Diğer yandan ChatGPT’yle 2023’e damga vuran OpenAI şirketinin CEO’su Sam Altman da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın yanı sıra İsrail, İspanya, Hindistan ve Almanya liderleriyle görüştü. Bu noktada Altman’ın son yıllarda yapay zeka yatırımlarını artıran Körfez ülkelerine 2023 Haziran ayında bir ziyaret turu yaptığını da not etmek gerekiyor.
2023’te hangi yapay zeka uygulamaları öne çıktı?
2023 yapay zekanın Skynet'e dönüştüğü yıl değildi. Ancak, kesinlikle dikkate değer bir ilerlemenin yaşandığı bir yıldı. Elbette dünyayı ele geçiren bilinçli makineleri görmedik, ancak kaydedilen ilerlemeler hayranlık uyandırdı. 2022’nin son günlerinde kullanıma sunulan OpenAI’ın ChatGPT sohbet robotu Ocak 2023’te şirkete Microsoft tarafından yapılan 10 milyar dolarlık bir yatırımın önünü açtı. Şubat ayında Meta, Llama 2 isimli açık kaynak dil modelini duyurdu. OpenAI ChatGPT’nin ücretli sürümü olan ChatGPT Plus’ı kullanıma açarken, Microsoft Bing arama motorunu yapay zeka ile güçlendirildi. Mart ayında OpenAI GPT-4 modelini duyurdu ve yapay zeka tabanlı metin üretiminin yüksek standartlarını belirledi. Midjourney 5'inci versiyonunu başlattı ve görüntü üretiminde realistik görsellere daha da yaklaşıldı. Microsoft, Copilot uygulamasını piyasaya sürerken Google, Bard isimli ChatGPT’ye rakip olan sohbet robotunu kullanıma sundu.
Işık hızındaki bu gelişmeler nisan ayında Elon Musk, Apple kurucu ortaklarından Steve Wozniak ve binden fazla kişi tarafından imzalanan dur ihtarını tetikledi. Bu bildiride GPT-4’ten daha güçlü yapay zeka modellerinin eğitilmesinin durdurulması öneriliyor, aksi takdirde küresel toplum için yıkıcı etkiler yaratacağı savunuluyordu. Yapay Zeka modellerinin eğitilmesinde hayati önemdeki grafik işlemci ünitelerine (GPU) ihtiyaç artarken, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) yarı iletken çip şirketi Nvidia'nın piyasa değeri 1 trilyon dolara yaklaştı. Yılın ikinci yarısında ABD’li Accenture yapay zekaya 3 milyar dolar yatırım yapacağını duyururken üretken yapay zeka uygulamalarının kodlama kabiliyetleri sebebiyle kodlama alanında başvuru mercii olan Stack Overflow sitesinin trafiği ise yarıya düştü. Ekim ayında Çinli Baidu şirketi ChatGPT’ye rakip uygulamalarını başlatarak yarışta yerini aldı. Kasımda Elon Musk, Grok isimli sohbet robotu uygulamasını duyurdu. Nvidia yeni nesil yapay zekayı güçlendirecek H200 çiplerini açıkladı. Aralık ayında ise Google, GPT-4’e meydan okuyan yapay zeka modeli Gemini’yi kullanıma sunarken Midjourney, 6'ncı versiyonuyla neredeyse tamamen gerçekçi görseller üretmeyi mümkün hale getirdi.
2024’te neler bekliyoruz?
Yapay zeka kıyametçileri ile yapay zeka sürücü koltuğundakiler arasındaki savaş 2024 yılında da devam edecek gibi gözüküyor. Bu savaş, insanlığa yönelik riskler hakkında siyasileri zorlayarak yönetim ve seçim tartışmalarına yol açabilir. Hükümetler teknolojiyi anlamak ve kontrol etmek için mücadele ederken hızlandırma yanlıları ise bu yıl da sürücü koltuğunda oturmaya devam edecek. Sürücü koltuğundakiler var olan teknolojileri geliştirdikçe sohbet robotlarının ve kişisel asistanların insan hayatına daha fazla girdiğine şahit olacağız. Bilgisayarlara, cep telefonlarına ve hatta arabalara yerleştirilen ve her türden içeriği keşfetme şeklimizi değiştirecek diyaloğa dayalı yapay zeka asistanlarının çoğaldığını göreceğiz. Ayrıca hayatın birçok noktasında insan gücünün yerini alacak robot sahneleri bu sene gerçekleşebilir. Örneğin, bu yıl BMW verimliliği artırmak ve güvenli çalışma ortamları oluşturmak için robot firması Figure ile yaptığı işbirliği kapsamında insan benzeri robotları fabrikasında kullanacak.
Bu sene teknoloji üreticilerinin odaklanacağı en büyük alanlardan biri de insanları akıllı telefonlardan kurtarmak olacak. OpenAI patronu Sam Altman, Apple'ın eski Baş Tasarım Sorumlusu ve Softbank CEO'su ekranlara daha az bağımlı olan yapay zeka tabanlı bir cihaz üzerinde işbirliği yaptıklarını geçtiğimiz haftalarda açıkladı. Kısacası, teknoloji devleri tamamen yapay zeka donanımlı gözlük, iğne, kolye, kulaklık gibi giyilebilir cihazları üretmeye odaklandı. Öte yandan, önümüzdeki aylarda üretken yapay zekadaki rekabetin artık Genel Yapay Zeka’yı (AGI) geliştirmeye odaklanacağını söyleyebiliriz. Muhakeme ve analiz gücüyle projeksiyon yapabilen makineler olarak tanımlayabileceğimiz AGI, yapay zekanın yeni bir aşaması. Sam Altman’ın AGI araştırmaları için başlattığı Q Projesi’nden sonra Mark Zuckerberg de AGI araştırma ekibi kurduğunu duyurarak yarışa katıldı. Bu teknolojik ilerlemenin potansiyel etkileri, devletlerin teknoloji şirketleri üzerindeki regülasyon çalışmalarını daha da önemli hale getiriyor. Ancak, yıl boyunca somut regülasyon adımlarından çok, regülasyonun şekli ve kapsamının nasıl olması gerektiği konusunda yoğun tartışmalar bekleniyor. Bu durum hem teknolojik inovasyonun sınırlarını zorlayan şirketler hem de toplumun genelini etkileyen politikaların şekillendirilmesi sürecinde önemli bir denge unsuru oluşturuyor.