Çifte uydu sisteminin dünyanın dört bir köşesini taradığı misyonla elde edilen veriler, yeryüzündeki her türlü değişimin saptanmasını sağlayacak.
TanDEM-X Araştırma Projesi'nin çifte uydusu, dünya yüzeyinin üç boyutlu haritasını çıkarıyor. Dünya yörüngesindeki iki uydu belli aralıklarla yeryüzüne sinyaller yolluyor.
Sinyaller yeryüzüne ulaşıp tekrar uyduya yansıyor. Uydu, yakaladığı sinyali, bir başka antenle tekrar yeryüzüne yolluyor. Projeyi yöneten Brezilya kökenli Prof. Alberto Moreira, TanDEM-X misyonunun özelliklerini şu sözlerle özetliyor:
“Her iki uydunun, aralarında düzenli olarak birkaç yüz metre mesafe bırakarak yörüngede seyredebilmesi için yeni bir konsept geliştirildi. Radar sistemleri de saniyenin milyarda biri hata payıyla senkronize faaliyet gösterecek şekilde programlandı. Diğer taraftan 1,5 petabayt, yani 200 bin DVD'nin kapsayacağı miktarda muazzam bir veri topluyor, dünyanın yeni topografik haritasını oluşturuyoruz.“
Dünyanın her köşesi ölçülecek
Üç boyutlu harita için dünyanın dört bir yanının 3,5 yılda ölçülmesi hedefleniyor.
TanDEM-X, Alman Uzay ve Havacılık Kurumu'nun bir misyonu. Prof. Alberto Moreira, TanDEM-X'de kullanılan radar teknolojisinin 90'lı yıllarda ilk önce araştırma uçaklarında denendiğini belirtiyor. Moreira, "Ölçümlerde muazzam bir doğruluk oranına ulaşınca, aynı yöntemi uzayda da kullanma fikri aklıma geldi. Bu teknolojiyle rakipsiz olacaktık" diyor.
2006'da TerraSAR, 4 yıl sonra da diğer uydu TanDEM-X fırlatıldı. Prof. Moreira, geliştirdiği radar teknolojisinin birçok uygulama alanı bulduğuna dikkat çekiyor: "En başta yağmur ormanlarının yok olması gibi çevreyle ilgili araştırmalar geliyor. Uydularla yeryüzündeki her türlü değişimi saptayabiliriz. Ayrıca doğal felaketlerde yardım çalışmalarında kullanmak amacıyla eş zamanlı haritalama hizmeti sunabiliyoruz"