Ümraniye'de 370 bin hapla yakalanan sanığın yargılandığı davada operasyonu yapan 7 polis olmasına rağmen tutanağa 192 polisin imza atması tartışma yarattı. Duruşmada sanık avukatının "192 polis de orada mıydı?" sorusu ise yanıtsız kaldı...
Tartışmalı polis tutanağına konu olan olay, 20 Temmuz 2013'te İstanbul Ümraniye'de meydana geldi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, başka bir operasyondan dönerken yanlarından hızla geçen arabayı, şüphe üzerine durdurdu. Araçta yapılan aramada iki bavulda 51 palet poşet içinde, piyasa değeri yaklaşık 4 milyon lira olan 92 kilo 350 gram ağırlığında 370 bin adet Extacy hap yakalandı.
"ELLERİYLE KOYMUŞ GİBİ BULMUŞLAR"
Aracı kullanan Mesut Güzel, gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçlamasıyla tutuklandı. Mesut Güzel hakkında açılan dava İstanbul Anadolu Adliyesi 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Ancak duruşmada sanık avukatı Nazlı Ateş, ilginç bir tespitte bulundu. Operasyonu 6-7 polis gerçekleştirmesine rağmen tutanakta 192 polisin imzasının olduğuna dikkat çeken avukat Ateş, "Müvekkilim taşımacılık yapmaktadır. Kendisine verilen bavulları söylenen adrese teslim etmesi istenmiştir. Müvekkilimi yakalayan polisler Narkotik polisidir. Elleriyle koymuş gibi müvekkilimi bulmuşlardır. Neden orada olduklarını kendileri dahi ispatlayamamıştır. Yakalama tutanağı olay yerinde tutulmamıştır, gerçeği yansıtmıyor. Araçta uyuşturucu bulunmasından müvekkilimin ticaretini yaptığı sonucuna varılamaz" dedi.
"ARACI HIZLI KULLANDIĞI İÇİN DURDURDUK"
Avukatın talebi üzerine tutanakta neden 192 polisin imzasının bulunduğu, operasyona katılan polislere de soruldu. Narkotik polislerinden Muhammet Mustafa Göçebe, "Olay günü biz sanığın kullandığı aracı kimlik kontrolü ve doğrudan arama için durdurduk. Sanık hakkında herhangi bir ihbar yoktu. Kimlik kontrolü yaptığımız sırada aracı hızlı kullanıyordu, bu nedenle durdurduk. Aracın bagajında 2 büyük siyah valiz vardı. Açtığımda içinde uyuşturucu hap olduğunu tespit ettim" dedi.
POLİSİN CEVAP VEREMEDİĞİ SORU
Sanık avukatı Ateş'in "192 polis de orada mıydı?" sorusu üzerine polis Göçebe, "Takip bölümünde 50 personel görev yapar, idari bölüm uzaktadır. Yakalandıktan sonra sanığı şubeye getirdik" dedi. Tanık polis Mevlüt Aslanmirza ise "İhbar ve teknik takip de yoktu. Ana caddede sanığın kullandığı araçtan şüphelendik. Kontrolde uyuşturucu hap bulduk" dedi. Sanık avukatı bir önceki tanığa sorduğu soruyu tekrarladı. Tanık polis, "Operasyon sırasında 6-7 kişi vardık. Tutanağa bu kadar imza neden atıldı, bilmiyorum" diye konuştu.
"İKRAMİYEDEN PAY ALMAK İÇİN..."
Jandarma, emniyet ya da gümrüklerde yakalanan uyuşturucu madde miktarı kapsamında personelin alacağı ikramiye ise yıllık kotaya tabi. Personel piyasa değeri ne kadar yüksek olursa olsun yıllık olarak 8 bin 300 TL'den fazla ikramiye alamıyor. Bu nedenle de olay yerinde hazırlanması gereken evrak şubeye geldiğinde operasyona katılmayanlarda evrakı imzalıyor ve bu şekilde ikramiyeden pay almak için sıraya girmiş oluyorlar. 23 Haziran 2004 tarihli 4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda ödüllendirme uygulaması ayrıntılarıyla anlatılıyor.
"ETİK DEĞİL"
Emekli Emniyet Müdürü Feramuz Ergin, "Uyuşturucu meselesinde bir ödül mekanizması var. Diğer birimlerde çok fazla bu imkân yok. Yani ödül mekanizması çok iyi işlemiyor, bu nedenle diğer birimlerde çalışan personel bu şekilde ödüllendirilmiş oluyor. Çok etik bir konu değil" dedi.
"TUTANAKLAR OLAY YERİNDE TUTULMALI"
Sanık avukatlarından Nazlı Ateş, "Olay yeri tutanağının, adından da anlaşıldığı gibi olayın geçtiği yerde tutulması gerekir. Oysa müvekkilin yargılandığı olayda tutanak emniyete gidiyor ve 192 polis bu tutanağa operasyona katılmamasına rağmen imza atıyor. Ancak bu uyuşturucu operasyonlarında polislerin ödül almak için sıklıkla uyguladığı bir yöntem. Ayrıca operasyon görüntülerini de incelediğimizde polislerin iddia ettiği gibi rutin bir kontrol sırasında buldukları uyuşturucu olmadığı ortadadır" şeklinde konuştu.