Site kapatmaya karşı Abant'ta yapılan toplantıda kapatma kriterleri belirlendi, zararlı içerikten kurtulmak için mahkeme ya da internet polisi yerine internet gönüllüleri oluşturulması benimsendi.
Hukukçular, site sahipleri, internet kullanıcıları ve bilişim uzmanları Abant'ta masaya oturdu; 2 gün süren toplantıda site kapatmaya karşı, zararlı içerikten kurtulmanın yollarını aradı. Tartışmalar sonunda hazırlanan ortak metin bu konuda bir dizi kriter getiriyor. Kriterler, sadece zararlı içeriği yayından kaldırma esası üzerine oturtulurken, bu işlem sırasında YouTube, Ekşi Sözlük ve blog türü yayınlara erişimin engellenmemesi benimsendi. Bir siteye erişimin engellenmesi cezasının ise, o sitedeki tüm içeriklerin zararlı olması halinde ve son çare olarak düşünülmesi istendi.
Abant kriterleri arasında yer alan en önemli düzenleme, internet gönüllüleri inisiyatifi oluşturulması, denetimin ve gerekirse sansürün bu sivil ekip tarafından yürütülmesi. AB ülkelerinde yaygın olan bu yöntem, devletlerin, emniyet-istihbarat aracılığıyla internette sansür ve kullanıcıları takip etme faaliyetlerini engellemeyi amaçlıyor. Gönüllüler, bu amaçla hazırladıkları yazılımlar sayesinde, takibi engelleyemeseler bile en azından sansürü kaldırıyorlar, kapatılan sitelere erişimin yollarını bulup yayıyorlar. Türkiye'de de örneğin YouTube'a çeşitli yöntemlerle erişim sağlanabiliyor. Abant toplantısında sivil internet gönüllüleri oluşturulması benimsenirken, takibin önlenmesi amacıyla da, şu sıralar TBMM gündeminde bulunan ve kamuoyunda tartışılan Kişisel Verilerin Korunması Kanununda paralel düzenlemeler istendi.
Ankara Barosu ve turk.internet.com sitesinin düzenlediği Abant Çalıştayı'nda site kapatma, zararlı içerikten kurtulma kriterleri belirlenirken, sorunun aceleye getirilerek hazırlanan ve TBMM'den 24 saat içinde geçirilen 5651 sayılı İnternet Kanunu'ndan kaynaklandığı konusunda görüş birliği oluştu. Tartışmalar sonunda ortaya çıkan görüşler şöyle:
KAPATMA KRİTERLERİ
Sektörün kendi kendini denetlemesine yönelik internet gönüllüleri oluşturulmalı ve özdenetim belgesi hazırlanmalı. Gönüllü kuruluş, mahkeme öncesi değerlendirme yapıp, uyulacak kuralları belirlemeli.
Öncelikli olarak zararlı içeriğin uyarılıp kaldırılması esas alınmalı. Bu işlem sivil inisiyatif-internet gönüllüleri marifetiyle yapılmalı.
Uyarıya rağmen içerik kaldırılmamışsa İSS düzeyinde http trafiği üzerinden nesne temelli filtreleme yapılmalı.
YouTube örneğinde olduğu gibi, alan adından engelleme son çare olarak ve ancak çok özel koşullarda ve o alan adında bütün içeriğin zararlı olması halinde uygulanmalı.
IP adresinden engelleme, çok özel koşullarda ve o İP adresinde var olan bütün alan adları tamamiyle zararlı içeriğe sahip ise uygulanmalı.
NE YAPMALI?
Yurtdışındaki gönüllü kuruluşlarla işbirliği sağlanmalı.
AB Konseyi'nin servis sağlayıcılarla adli kolluk ve savcılarının birlikte çalışması eğilimi var. Bu çalışmalardan yararlanılmalı.
Kamu politikası tartışılmalı. Yasanın amacına ulaşıp ulaşmadığı kontrol edilmeli.
Kamuoyu bilinçlendirilmeli, yasanın altyapı eksikliği ile yargıdaki teknik bilgi eksikliği giderilmeli.
Bilişim ortamında işlenen suçlarla mücadele bakımından, siber suç ve kişisel verilerin korunması konularının ele alındığı uluslararası hukuk metinlerine bir an önce taraf olunmalı.
TİB tarafından oluşturulacak ihbar formu kullanılması da faydalı olacak.
5651 sayılı yasanın aksayan yönleri düzeltilmeli.
İnternet Kurulu'nun üye sayısı, üyelerin seçim usulleri ve görev süresi, kurulun oluşumu ve çalışma biçimleri, görev ve sorumlulukları Ulaştırma Bakanlığı'nca çıkarılacak ve Resmi Gazete'de yayınlanacak bir yönetmelik ile belirlenmeli.
YOUTUBE BAĞLANTILI SORULAR
YouTube'un kapatılmasından hareketle, 5651 kapsamında verilen erişime engelleme kararlarının uygulama alanının Türkiye sınırları olup olmadığı, yurtdışına ulaşan ya da yurt dışından yapılan yayınların da Türk kanunları çerçevesinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği konusu netleşmeli.
Türkiye'den yayın yapan siteler üzerinde uluslararası platformlarda erişiminin engellenmesi veya içeriğinin kısmen ya da tamamen yayından kaldırılması 5651 kapsamında sorunsuz olarak yürütülebilir.
Ancak uluslararası kapsamdaki yayına erişimin global olarak engellenmesi ve/veya içeriğin global olarak yayından kaldırılması, ancak söz konusu zararlı içeriğin tüm taraf ülkelerde de suç olması durumunda uygulanabilir. Söz konusu içerik, yayının ulaştığı diğer ülkelerde suç sayılmıyorsa, başkaca bir protokol veya kanun da yoksa, Türkiye'de verilen mahkeme kararının uluslararası platformlarda geçerliliği olmadığı kanısı yaygın.
Ancak TCK'nın 8. maddesinin 1. fıkrası, bu kanıyı çürütüyor. Söz konusu madde Türkiye'de işlenen suçlar hakkında Türk kanunları uygulanır. Fiilin kısmen veya tamamen Türkiye'de işlenmesi veya neticenin Türkiye'de gerçekleşmesi halinde suç, Türkiye'de işlenmiş sayılırdiyor. 5651 sayılı kanunun 8. maddesinin 9. fıkrasına göre de, adli makamlarca verilecek içerikten çıkartılma kararı, global içerik üzerinde uygulanmalı, aksi takdirde kanuni hükümler yerine getirilene kadar bahse konu içeriğe erişimin engellenmesi hükmü devam ettirilmektedir.