Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, "Son yıllarda ülkemizde de önemli sıkıntılar yaşanmakta, hızla kaynaklarımızın azlığı ve su tüketimindeki artış ve israflarla su fakirliğine doğru gitmekteyiz. Kuraklık riski hızla kapımızı çalmakta, mevcut doğal kaynaklarımız ve hidrolojik döngü zarar görmektedir" dedi.
OMÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof.Dr. Yusuf Demir, 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle açıklama yaptı. Prof. Dr. Demir, açıklamasında dünyada yaşanan su israfı ve kuraklık riskiyle ilgili uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Demir, her gün su yetersizliğinden 6 bin çocuğun öldüğünü, 2 milyarın üzerinde insanın yeterli ve kaliteli içme suyu bulamadığını belirterek şunları söyledi:
"Böyle bir dünyada her geçen gün felaketin boyutu büyümekte, tehlike artmaktadır. Yaşadığımız dünyada halen tehlikenin boyutu ve büyüklüğü yeteri kadar anlaşılamamıştır. Ülkemizin içinde bulunduğu Ekvator bölgesi ve Orta Doğu coğrafyası su sıkıntısıyla gün geçtikçe daha çok yüzleşmekte, nüfus artışı ve küresel iklim değişimine paralel olarak bu coğrafyada kuraklık riski de artmaktadır. Dünyada ve ülkemizde konunun muhatabı kişi ve kurumlar olayın boyutunun ya yeteri kadar farkında değil veya duyarlı değiller. Birkaç afaki nutuk ve slogandan ileri gitmeyen göstermelik toplantı ve törenlerden başka yapılan önemli çalışmalar bulunmamakta veya yetersiz kalmaktadır. Kamuoyunun bilgilendirmesi ve toplumsal duyarlılık oluşturulması ihmal edilmektedir. Her birim kendi problemlerini çözecek palyatif çözümlerle günü kurtarma çabasındadır."
Gelecek 30 yıl içerisinde dünyanın yüzde 40'ından fazlasında su sıkıntısı yaşanacağının öngörüldüğünü vurgulayan Prof.Dr. Demir, "Son yıllarda ülkemizde de önemli sıkıntılar yaşanmakta, hızla kaynaklarımızın azlığı ve su tüketimindeki artış ve israflarla su fakirliğine doğru gitmekteyiz. Son birkaç yıldır ülkemize düşen yağış miktarı azalmakta, yağışın mevsimsel dağılımı da ciddi değişiklik göstermektedir. Özellikle bu değişim 2018 yılında daha ekstrem noktada devam etmektedir. Kuraklık riski hızla kapımızı çalmakta, mevcut doğal kaynaklarımız ve hidrolojik döngü zarar görmektedir. Bugünden başlayarak daha geç kalmadan alınması gereken tedbirler bulunmaktadır" dedi.
Su tasarrufu yapılması çağrısında bulunan Prof.Dr. Yusuf Demir, "Öncelikle bir kriz merkezi oluşturularak konunun muhatap ve uzmanları aracılığı ile kısa, orta ve uzun vadeli çözümler üretilmelidir. İlkokullardan başlayarak toplumun her kesiminde bir damla suyun bir hayat olduğu bilgi ve bilinçlendirmesi yapılmalıdır. Özellikle toplam kullanılan suyumuzun yüzde 74'ünü oluşturan tarımsal sulamada büyük israf bulunmakta. Bu alanda yetişen mühendisleri ivedilikle devreye sokarak, tarımda su tasarrufu hem kamuda hem de özel sektörde sağlanmalı, eğitim çalışmalarına hız verilmelidir. Evlerimizde su tasarrufu özendirilmeli ve 4 kişilik bir ailenin bir yılda 140 ton suyu tasarruf edebileceği anlatılmalıdır. Sanayide su tasarrufu konusunda ciddi tedbirler alınmalıdır. Özellikle bu sene kar yağışının az düşmesi pınarlar ve yer altı su kaynaklarımızı ciddi tehdit etmektedir. Bu zararı önleyecek tedbirler ve yaptırımlar artırılmalıdır. Mevcut yer altı su kaynaklarımızın kullanımı sıkı denetime tabi tutulmalıdır. Küresel iklim değişimini tetikleyecek her türlü uygulama sınırlandırılmalı, çevre kirliliği ve su kaynaklarının kirlenmesinin önüne acilen geçilmelidir" diye konuştu.