Hacettepe Teknokent AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu, yapay zekayla günlük hayatta toplanan verileri doğru analiz edebilen ülkelerin kazançlı olacağını belirterek, Teknokent bünyesindeki Ön Kuluçka ve Prototipleme Merkezinde özellikle yapay zeka konularındaki fikirleri destekleyeceklerini söyledi.
Gökçeoğlu, Hacettepe Teknokent bünyesinde kurulan Ön Kuluçka ve Prototipleme Merkezi, Teknokent'in çalışmaları ve Türkiye'de Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hacettepe Hamle Hızlandırıcı Programı Projesi'ni Ankara Kalkınma Ajansına sunduklarını dile getiren Gökçeoğlu, buradan İleri Teknolojili Ürün Ticarileştirme Mali Destek Programı çerçevesinde aldıkları destekle Ön Kuluçka ve Prototipleme Merkezi'ni kurduklarını anlattı.
Gökçeoğlu, projenin 417 bin liralık maliyetinin yüzde 75'inin Ankara Kalkınma Ajansı tarafından karşılandığını kaydetti.
Merkezde ticarileşebilecek fikirleri desteklemeyi hedeflediklerini ifade eden Gökçeoğlu, "Ön Kuluçka ve Prototipleme Merkezi, fikri olan gençlere, öğrencilere, akademisyenlere açık. Sonucunda hayalimizin ötesinde çok basit olsa da gündelik hayatımızı ve ticaretin şeklini değiştirecek fikirler de ortaya çıkabilir." diye konuştu.
Gökçeoğlu, Ön Kuluçka ve Prototipleme Merkezi'nde özellikle yapay zeka konularındaki fikirleri destekleyeceklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Günlük hayatta marketlerden hastanelere kadar birçok yerde kişilerin verileri toplanıyor. Bu veriler artık insanların klasik istatistiksel yöntemlerle takip edemeyeceğimiz ve doğrudan anlam çıkaramayacağımız bir hale geldi. Bunları tutan ve doğru analiz eden ülkeler kazanıyor, bunun yolu da yapay zeka."
"Genç ve nitelikli nüfusumuzu ülkede tutmalıyız"
Gökçeoğlu, teknoloji geliştirme bölgelerinin Türkiye'de gelişmiş ülkelere göre daha geç kurulduğunu ancak bu konuda hızlı ilerlendiğini anlattı.
Türkiye'de Ar-Ge yatırımları konusunda yükselen bir trend olduğunu söyleyen Gökçeoğlu, "Daha yüksek yaşam standartlarıyla genç ve nitelikli nüfusumuzu ülkede tutmayı başarırsak, ülke ekonomisine de katkıda bulunuruz. Özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK bunu gördü, Sanayi Doktora Programı, Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı gibi çok faydalı işler yapıyorlar." dedi.
Gökçeoğlu, uluslararası siyaset ve ekonomide gerginlikler oldukça iletişimde, bankacılıkta, ulaşımda, sağlıkta yerli ve milli ürünlere ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, Ar-Ge yatırımlarının artması ve bu çalışmaların mümkün olduğunca ülke içinde yapılması gerektiğine işaret etti.
Türkiye’nin ekonomik refahı Ar-Ge, yüksek teknolojili ürünlerin geliştirilmesi ve bunların ihraç edilebilmesine bağlı olduğunu dile getiren Gökçeoğlu, şöyle devam etti:
"Eğitimli personelimiz, genç insanımız çok. Siyasi ve ekonomik istikrarın bulunduğu dolayısıyla uluslararası ilişkilerin kolay kurulabildiği bir ülkeyiz. Coğrafi olarak da büyük avantajımız var. Genç nüfusu doğru eğitip doğru ekosistemler içerisinde çalıştırmayı başarabilirsek ekonomimiz ciddi şekilde büyüyecek, dış ticaret açığımız küçülecektir."