Cep telefonları başta olmak üzere, hemen hemen tüm elektronik cihazları garanti kapsamı dışında kalan risklere karşı güvence altına alan cep telefonu ve elektronik cihaz kasko poliçeleri, satır aralarına eklenen bazı “özel şartlar” nedeniyle tüketicilerin ya mağdur olmasına ya da yalan beyanda bulunmasına neden oluyor.
Ürün bedelinin yüzde 5 ile yüzde 10’u oranında fark ödenerek düzenlenen bu poliçelerde çarpma, düşme, kırılma, sıvıyla temas etme, yüksek voltaja mağruz kalma, kavrulma, gasp, kapkaç, hırsızlık gibi risklere karşı sigorta güvencesi altına aldığı savunuluyor. Ancak, sıra zararın tazminine geldiğinde işin rengi bir anda değişiyor.
Bu kez, çarpmayı, düşürüp, kırmayı ya da suyla teması kimin, nasıl yaptığı, gasp ve kapkaçı gerçekleştiren hırsızın ne tür yöntem uygulayarak bu hırsızlığı gerçekleştirdiği, hasar beyanında kimin bulunduğu, poliçenin ambalajının saklanıp, saklanmadığı gibi unsurlar ön plana çıkıyor.
DÜRÜSTLÜĞÜN BEDELİ
Şayet, cihazı düşürüp, kıran, suyla temas etmesine ya da çalınmasına yol açan kişi olarak, dürüst davranıp, kendiniz yerine çocuğunuzun olduğunu beyan ederseniz, cihaz anında sigorta kapsamı dışında kalıyor.
Oysa, gerek cep telefonu gerekse elektronik cihazlar için yaptırılan kasko sigortalarını, aileler genellikle çocukların kullandığı ürünleri güvence altına almak için tercih ediyor.
Binlerce lira bedel ödenerek alınan bu ürünler, “çocuk çaldırır ya da suya düşürüp, kırar” endişesiyle daha satın alma aşamasında, cep telefonlarına 100 TL, akıllı telefonlara 175 TL, dizüstü bilgisayarlara 80 ile 180 TL, tablet bilgisayarlara 100 TL, Ipad’lere 120 TL, Macbooklara 250 TL, televizyonlara 150 TL, fotoğraf makinelerine 80 TL, videokameraları da 90 TL fark ödenerek, sigorta yaptırılıyor.
Ancak, bu poliçelerin teminatları, kullanıcının 18 yaş ve üzerinde olma şartına bağlanıyor. 18 yaşından küçüklerin uğrayacağı ya da uğratacağı tüm zararlar, kapsam dışı tutuluyor. Poliçe satın alınırken bu şart her nedense göz ardı ediliyor.
AMBALAJI SAKLAMAYAN YANDI
Ayrıca, düzenlenen poliçenin sertifikası ve seri numaralı ambalajın mutlaka saklanması gerekiyor. Sertifikayı saklayıp, ambalajı atmak, poliçenin geçersiz sayılması için yeterli oluyor. Poliçenin geçersiz sayılması için bununla da yetinilmiyor. Gasp, kapkaç, hırsızlık hasarlarında müşterinin, polis zaptı ya da savcılık tutanağıyla birlikte görgü tespit tutanağı da tutturması gerekiyor.
Müşteri şayet bir şirket ise bu evraklara ilave olarak şirketin vergi levhası, ticaret sicil gazetesi, faaliyet belgesi, şirket yetkilisinin imza sirkülerinin fotokopisi ile cihazı kullanan şirket personelinin maaş bordrosu da isteniyor. Eksik evrak ve güvenlik kodu gönderilmeden kesinlikle hasar işlemi yapılmıyor.
Zorlama yoksa hırsızlık yok
Poliçeler, hırsızlık, gasp, kapkaç gibi cihazın çalınma olaylarını kapsam içine alıyor. Ancak, hırsızlık teminatından sadece cep telefonunun kapalı bir mahalden kırılma ve zorlanma yolu ile çalınması durumunda yararlanılabiliyor. Gasp ve Kapkaç olaylarında ise mutlama zorlama, tehdit, fiziksel müdahale ve şiddet kullanılması gerekiyor.
Toplu taşıma araçları, pazar, alışveriş merkezleri, iş yeri, cafe, restaurant, konser alanları gibi kamuya açık alanlarda sigortalının farkına varmadığı hırsızlıklar zor kullanma olmadığı taktirde sigortanın dışında tutuluyor. Ayrıca, sigortalının cep telefonunu çalan kişiye kendi eliyle teslim etmemesi, direnmesi, yerlerde süründürülüp, yaralanması da gerekiyor. Araç içinde bırakılan cep telefonunun çalınması da hırsızlık olarak kabul edilmiyor.
Cihazı bir yerde unutma ya da kaybetme, cep telefonunu lavaboya, denize ve binaların yüksek katlarından düşürme de tahmin edebileceğiniz gibi sigorta kapsamına girmiyor. Kapsama girmesi için cihazın sıvı dolu bardağa, tabağa düşüp, ıslanması, yürürken ya da otururken elden kayıp, yere düşüp, kırılması gerekiyor.