Trabzon'da meydana gelen depremlerle ilgili olarak Jeofizik Mühendisleri odasının yönetim kurulu basın açıklaması yaptı.
JFMO Trabzon Şube Sekreteri ve KTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Sismoloji ABD Başkanı Doç. Dr. Yusuf BAYRAK imzalı açıklamada Trabzon’da hissedilen deprem hakkında bilgi verildi.
İŞTE YAZILI AÇIKLAMA
04.09.2012 tarihinde saat 12:25 de Trabzon-Akçaabat arasında denizin içinde büyüklüğü 3.2 olan bir deprem meydana gelmiştir. Bu deprem Batum’ dan Romanya açıklarına kadar devam eden bindirme zonu ile ilişkilidir. Son elli yılda bu zonda büyüklükleri 6.2 ve 6.6 olan 1959 Batum ve 1968 Bartın depremleri meydana gelmiştir. Son zamanlarda deniz içerisinde özellikle Espiye-Eynesil, Vakfıkebir ve Trabzon açıklarında bir deprem yoğunlaşması mevcuttur. Bu depremlerin fay düzlemi çözümleri Batum ve Bartın depremlerinde olduğu gibi bindirme (ters) fay olup, Karadeniz içerisinde ki bindirme zonunun tektonik yapısı ile uyumludur. Bu son depremler Doğu Karadeniz bölgesinde daha büyük deprem oluşma riskinin deniz içerisinde daha fazla olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Depremleri kaydetmek, yapılan kayıtlardan depremlerin büyüklük, derinlik, enerji gibi parametrelerini hesaplamak ve faylanma mekanizması çözümlerini yaparak depremi üreten fayın şeklini, geometrisini ve aktif tektonik yapılarla ilişkisini ortaya çıkarmak Jeofizik Mühendislerinin uzmanlık alanları arasındadır. Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü bölgemizde olan olayları sürekli gözleyerek bölgenin depremselliği konusunda çalışmalar yapmaktadır. Son yıllara kadar Doğu Karadeniz bölgesinde yeterli sayıda deprem kayıt istasyonunun bulunmamasından dolayı bu bölgedeki depremler ayrıntılı olarak çalışılamamıştır. Bu boşluğu doldurmak için Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) ve Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) tarafından ortaklaşa yürütülen ortak proje ile ilk olarak 17 Ağustos 2006 tarihinde Trabzon’da KTUT istasyonu kurulmuştur. Daha sonra KTÜ Jeofizik Mühendisliği tarafından ESPY (Espiye-Giresun), PZAR (Pazar-Rize) ve BAYT (Aydıntepe-Bayburt) geniş bantlı istasyonları kurulmuştur.
Son zamanlarda Karadeniz içerisinde bir deprem yoğunlaşması söz konusudur. Mevcut deprem istasyonların kayıtları ile çözümler genellikle büyüklüğü 3.0 den daha büyük olan depremler için yapılmaktadır. Doğu Karadeniz bölgesinin depremselliğinin ve bu depremlerin Karadeniz sahili boyunca uzanan bindirme zonu ve diğer faylarla ilişkilerinin ortaya çıkarılması için bölgede küçük depremlerin de (M<2.5) kaydedilerek çözümlenmesi gerekir. Bu amaçla, tamamen KTÜ imkânları ile geliştirilen bir proje ile bölgeye dört adet yeni mikrodeprem izleme istasyonu kurulacaktır. Bu istasyonlar için gerekli aletler satın alınma aşamasında olup, muhtemelen iki ay içinde kurulma işlemi tamamlanmış olacaktır.
Jeofizik Mühendisleri Odası Şube Başkanı Nuh DEMİRBAŞ ilimizde de hissedilen bu depremlerden yetkililerimizin ve vatandaşlarımızın aşağıdaki sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini vurgulamıştır;
- Ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu unutulmalıdır. Belediyeler, Özel idareler, Kamu kurumları ve Vatandaşlarımızda bir deprem bilinci oluşmalıdır.
- Doğal Afetlerden sonra basın ve medya önünde biz her türlü önlemi aldık diyen yetkililerin yerine; doğal afetler olmadan önce gerekli tüm önlemler alan yetkililer olmalıdır.
- Doğal Afetlere karşı bilimsel metotlarla çözümler aranmalıdır.
- Bölgemizde sıkça meydana gelen depremler Kamu kurum ve kuruluşlarında yerleşim yerlerinde ki yapılarda hasara sebep olan Elastik Dalgaların sismograflarla kaydeden zeminlere göre davranışlarını, zeminin sarsıntı genliklerini, ivmesini hesaplayan ve Deprem uzmanı olan Jeofizik Mühendislerinin istihdam edilmesine gerekli kılmaktadır.
- Binalarımızın deprem güvenliği için % 3-7 maliyet getiren zemin etütlerine gerekli titizliklerin gösterilmesi ve evrak muamelesi yapılmamalıdır.
- Dün şehrimizde hissedilen deprem Karadeniz’in içindeki fayların aktif olduğu, deprem ürettiği ve araştırılması gerektiğini ortaya koymuştur. Biran önce KTÜ’ nün Sismik Araştırmalar yapan bir gemi alarak Karadeniz içindeki fayların yapısını ve enerji kaynaklarını araştırılmalıdır.
- Karada ise sismik tehlike haritaları hazırlanarak yerel bazda inşaatlarda kullanılacak ivme katsayıları, zemin hakim titreşim periyotlu haritaları, zeminlerin büyütme haritaları hazırlanmalıdır