Teknolojik ilerlemelerle birlikte yapay zeka uygulamaları, gündelik yaşamın vazgeçilmez bir unsuru haline gelirken, insan emeğine dayalı birçok işlemi anında gerçekleştirebilir hale geldi. ChatGPT ve Gemini gibi öne çıkan platformlar sayesinde, metin oluşturma, görsel ve video üretimi gibi işlemler kolaylıkla yapılabilirken, bu teknolojiler sağlık, eğitim, finans ve lojistik gibi pek çok alanda etkin bir şekilde kullanılmaya başlandı.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Prof. Dr. Ali Murat Kırık, yapay zekanın dil işleme, makine öğrenmesi ve derin öğrenme gibi modellerin kombinasyonuyla geliştiğini ve Türkiye'de de yaygınlaşmaya başladığını belirtti. Yapay zeka uygulamaları artık eğitim ve medya başta olmak üzere birçok alanda kullanılıyor. Prof. Kırık, bu teknolojilerin temel kaynak olarak kabul edildiğini, ancak bilgilerin doğruluğunun teyit edilmesi gerektiğini vurguladı.
Yapay zeka teknolojilerinin işsizlik ve istihdam üzerindeki potansiyel etkileri hakkında da konuşan Kırık, medya ve eğlence sektörlerinde de bu teknolojilerin kullanıldığını ve telif hakları ile ilgili hukuki sorunların ortaya çıkabileceğini dile getirdi. Avrupa Birliği'nin 2025'ten itibaren yürürlüğe girecek yeni yapay zeka yasaları üzerinde çalıştığını belirterek, Türkiye'nin de bu alanda adımlar atabileceğini ifade etti.
Türkiye'de yapay zeka yatırımlarının arttığına dikkat çeken Prof. Kırık, TÜBİTAK başta olmak üzere, ASELSAN, HAVELSAN ve Baykar gibi kuruluşların bu alandaki çalışmalarının önemine vurgu yaptı. Yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesinin, doğru bilgiye ulaşım açısından büyük önem taşıdığını belirtti.
Kırık, yapay zekanın gelişimiyle ilgili olarak, bu teknolojinin bir bebeğe benzetilebileceğini ve zamanla yetişkin bir insanın sahip olduğu tüm özellikleri kazanabileceğini ifade etti. Türkiye'nin bu alandaki çalışmalarıyla geri kalmadığını, gelecekte yapay zeka uygulamalarının daha da önem kazanacağını belirtti.