Hakan Günday kimdir? Hakan Günay kitapları sözleri aforizmaları

Eserleriyle hem yurt içi hem yurt dışında büyük başarılar kazanmış yazar Hakan Günday merak ediliyor. Başrolünde Haluk Bilginer'in oynadığı Şahsiyet dizisiyle ismi sıkça duyulan Hakan Günday hakkında detaylı bilgiler…

Türkiye’de yeraltı edebiyatının sayılı yazarlarından, güçlü kalemi ve aforizmalarıyla okurlarında derin iz bırakan Hakan Günday merak ediliyor. Puhutv'nin başarılı yapımlarından Şahsiyet'in senaristliğini yapan Hakan Günday kimdir nerelidir eserleri sözleri merak ediliyor. İşte başarılı yazarı hakkında bilgiler




HAKAN GÜNDAY KİMDİR? HAYATI VE ESERLERİ

Edebiyat dünyasında ayrı bir soluk getiren yazar Hakan Günday 29 Mayıs 1976 tarihinde Rodos'ta doğdu.

İlköğrenimini Brüksel'de tamamladıktan sonra  Ankara'da bulunan Tevfik Fikret Lisesi'ni bitirdi. Bundan sonra da Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransızca Mütercim Tercümanlık Bölümü'nde üniversite eğitimine başladı. 
 
Ertesi sene Universite Libre de Bruxelles'in siyasal bilimler bölümüne geçen Günday, buradan sonra da eğitimine Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde devam etti.


 
Hakan Günday, ilk romanı olan Kinyas ve Kayra'yı 2000 senesinde, o dönemde Om Yayınevi'nin editörü Nevzat Çelik'in desteği ile yayımladı. 
 
26 Kasım 2014 tarihinde Paris'te düzenlenen tören ile 2014 yılı Türk-Fransız Edebiyat Ödülü'nü aldı. 
 
5 Kasım 2015'te, "Encore" ismiyle Fransızca'ya çevrilen "Daha" romanıyla, Fransa'nın saygın edebiyat ödüllerinden Prix Medicis En İyi Yabancı Roman Ödülü'nü kazanmıştır. 
 
Hakan Günday’ın Daha isimli kitabı, Onur Saylak tarafından 2017 yılında filme uyarlanmıştır. Hakan Günday yine onur Saylak ile ortak bir projede bir araya gelerek Puhutv'de yayınlanan Şahsiyet dizisinin senaristtliğini üstlendi. 
 
Hakan Günday, eski milletvekilleɾinden Faik Günday'ın toɾunuduɾ.



ROMANLARI

Kinyas ve Kayra (2000)
Zargana (2002)
P*ç (2003)
Malafa (2005)
Azil (2007)
Ziyan (2009)
Az (2011)
Daha (2013)


 
Hakan Günday’ın eserlerinden sözler:

- İçi ne kadar doldurulursa doldurulsun yine de hafiftir hayat. Çünkü altı deliktir. Delik ise ölümdür. Bütün kazançlar bu delikten kayıp gider!
Unutma ki zaman, gidecek yeri olmayanların evidir. Sadece zaman onları ileriye taşır.
 
- Ve en büyük acının kendininki olduğunu düşünüyorsun. Dünyadan habersiz tüm gerizekalılar gibi.
 
- Sorarlarsa "ne yaptın bu dünyada?" diye, rahatça verebilirim yanıtını. Yalnız kaldım, kalabildim!
 
- Kurtulmaya gelmedik dünyaya. Daha da saplanmak için buradayız. Dibine kadar. Onun için çürüyor bedenlerimiz ölünce.
 
- Onu görmek için altı saat yol almam gerekiyordu. Bir sabah, treni kaçırdım. aşık olmaktan vazgeçtim.
 
- Dünyanın en çabuk geçen, geçer geçmez de en hızlı yakalanılan hastalığına sahipti: Umut.
 
- Çelişki, göldeki çatlağa saplanıp donmaya başlamandır. Çelişki, yardım istemek için açtığın ağzına dolan sudur.
 
- Oysa hayat, her bölümünde ayrı bir hikayenin döndüğü neşeli bir dizi değil, sonunda herkesin öldüğü ve katilin bulunamadığı sıkıcı bir filmdi.
 
- Kendimi beyaz kadranlı, Roma rakamlı bir duvar saatindeki saniye çubuğu gibi hissediyorum. Sadece dönüyorum. Zamanın kendisiyim.


 
- İntihar,akla düşen bir damla asittir.
 
- Yaşarken ölmeyi, ölerek yaşamayı sadece uykusuzlar bilir. Gözlerinin altındaki her küçük torba, hayalleriyle doludur.
 
- İnsanın kullandığı ilk alet de başka bir insandı.
 
- Sıfırdan hayatlarını yaratmış insanların hikayeleri kadar, hayatlarından bir sıfır yaratmış olanlarınki de gösterişlidir.
 
- Hiçbir yere ait olmayanları iyi tanırım. Her yere aitmiş gibi davranırlar.
 
- İnsanın tek gerçek özgürlüğü, yalnızlığıdır.
 
- Çok mutsuz sonların birinci şartı çok mutlu başlangıçlardır.
 
- Ve herkes görünene aldanmaya hazırdı. Çünkü görünene aldanmak, hayatı dayanılır kılmanın ilk şartıydı.
 
- Bağımlılıktan nefret ettim. Gitmemi, terk etmemi engeller diye. Ne bir maddeye, ne de bir insana bağlandım.
 
- Belki de varlıklarından şüphe ettiğim bütün duygular içimde ama onları uyandıracak olanlar ortada yok. Ruhumdaki düğümler fazlasıyla sıkı. Kimsenin onları çözecek kadar ince tırnakları yok. Bense çoktan vazgeçtim tırnaklarımı uzatmaktan.

- Belki de tek sorun şuydu: biz ne istediğimizi bilememiştik hiçbir zaman. Ve dolayısıyla her şeyi deniyorduk. Belki görünce istediğimiz, uğruna yaşadığımız şeyi hatırlarız diye.

- Düşünceler mükemmel, ancak davranışlar kusurludur. Bir insanı sevdiğini düşünmek, ona bunu söylemek ve ardından sarılmakla anlatılamayacak kadar mükemmeldir.






 

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Biyografi Haberleri