ZEKİ MÜREN KİMDİR?
Zeki Müren, 6 Aralık 1931 tarihinde Bursa'nın Hisar semtinde, Ortapazar Caddesi'ndeki 30 numaralı ahşap evde Kaya ve Hayriye Müren çiftinin tek çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.
Ailesi Üsküp'ten Bursa'ya göç etmiştir. Babası kereste tüccarıydı. İlkokulu Bursa Osmangazi İlkokulu'nda (sonradan Tophane İlkokulu ve Alkıncı İlkokulu) okumuştur. Henüz ilkokuldayken yeteneği öğretmenleri tarafından keşfedilmiş ve müzikli okul müsamerelerinde başrolleri oynamaya başlamıştır. Hayatındaki ilk rolü, bu müsamerelerden birindeki çoban rolü olmuştur. Ortaokulu yine Bursa'da, Tahtakale'deki 2. Ortaokulda tamamlamıştır. Ortaokulu bitirdikten sonra babasına İstanbul'a gitme arzusunda olduğunu söylemiş ve onun da onayıyla İstanbul Boğaziçi Lisesi'ne yazılmıştır. Bu okulu birincilikle bitirmiştir.Ardından İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne (şimdiki Mimar Sinan Üniversitesi) girmiştir. Yüksek Süsleme Bölümü Sabih Gözen Atölyesi'nden mezun olmuştur. Desen çalışmalarını öğrencilik yıllarından başlayarak pek çok kez sergilemiştir.
KARİYERİ:
Zeki Müren, Bursa'da tamburi İzzet Gerçeker'den aldığı solfej ve usul dersleriyle musiki bilgileri öğrenmeye başlamıştır. 1949'da, Boğaziçi Lisesi'nde okurken sinema yönetmeni ve yazar Arşavir Alyanak'ın babası Agopos Efendi ile birbaşka hocası Udi Krikor'dan aldığı derslerle de musiki eğitimini sürdürmüştür. Daha sonra fasıl musikisini iyi bilen ve geniş bir repertuvarı olan Şerif İçli'den çeşitli eserler meşk etti; Refik Fersan'dan, Sadi Işılay'dan, Kadri Şençalar'dan faydalanmıştır.
1950 yılında henüz üniversite öğrencisiyken TRT İstanbul Radyosunun açtığı ve 186 adayın katıldığı solist sınavını birincilikle kazanmıştır. 1 Ocak 1951'de, İstanbul Radyosunda canlı olarak yayımlanan bir programda ilk radyo konserini vermiş ve bu konseri çok beğenilmiştir. Bu konserde kendisine eşlik eden saz ekibi Hakkı Derman, Serif İçli, Şükrü Tunar, Refik Fersan ve Necdet Gezen'den oluşmaktaydı. Konserden sonra Hamiyet Yüceses stüdyoyu arayarak kendisini tebrik etmiştir. O yıllarda TRT Ankara Radyosu Anadolu'da en çok dinlenen radyosuydu ve İstanbul Radyosu Anadolu'dan net olarak dinlenemiyordu. Aynı hafta klarnet sanatçısı Şükrü Tunar Müren'i Yeşilköy'deki kendisine ait plak fabrikasına götürerek yine kendi eseri olan "Muhabbet Kuşu" şarkısını plağa doldurtmuştur. Bu plak sayesinde Müren tüm Anadolu'da tanınmıştır. Zeki Müren, bu başarılı ilk konserden ve plak çalışmasından sonra Türkiye radyolarında düzenli olarak eserler seslendirmeye başlamıştır. Radyo programları on beş yıl sürmüş, bunların çoğu canlı yayın programlarıydı. Müren bundan sonra kendini daha çok sahne ve plak çalışmalarına vermiştir. Genellikle kendi dizayn ettiği sahne kıyafetlerini giymekteydi. Saz heyetine tek tip kıyafet giydirmek ve T podyum kullanmak gibi çeşitli yenilikler getirmiştir.
Maksim Gazinosu sahnelerinde aralıksız 11 yıl Behiye Aksoy ile dönüşümlü olarak sahne almıştır. 1976'da Londra'daki Royal Albert Hall'da konser vererek bu mekânda sahne alan ilk Türk sanatçı olmuştur.
Zeki Müren 600'ü aşkın plak ve kaset doldurmuştur. Plağa okuduğu ilk şarkı Şükrü Tunar'ın "Bir Muhabbet Kuşu" güfteli şarkısıdır. Müren 1955'te "Manolyam" adlı şarkısıyla Türkiye'de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü'nü kazanmıştır. 1991 yılında Devlet Sanatçısı seçilmiştir.
300 dolayında şarkı bestelemiştir. On yedi yaşındayken bestelediği "Zehretme hayatı bana cânânım" mısrasıyla başlayan acemkürdi şarkı bestelediği ilk şarkıdır. "Şimdi Uzaklardasın" (suzinâk), "Manolyam" (kürdilihicazkâr), "Bir Demet Yasemen", "Gözlerinin İçine Başka Hayal Girmesin" (nihavend) güfteli, "Elbet Bir Gün Buluşacağız" gibi şarkıları sık sık okunan, en sevilen şarkılarıdır. Zeki Müren bu şarkıları plaklara da okumuştur.
OYUNCULUK KARİYERİ:
Zeki Müren 1954 yılında Beklenen Şarkı adlı filmde sinema oyunculuğuna başlamıştır. Büyük bir ticarî başarı kazanan bu filmden sonra, şarkılarının çoğunu kendisinin bestelediği 18 filmde daha rol oynamıştır. 1965'te de Arena Tiyatrosu'nca sahneye koyulan Çay ve Sempati adlı oyunda başrölü oynamıştır.
DİĞER UĞRAŞLARI:
Zeki Müren, başarılı yorumculuk ve oyunculuk kariyerlerinin yanı sıra yüksek eğitimini aldığı desen tasarımına da devam etmiştir. Sahne kıyafetlerinin pek çoğunu kendisi tasarlamıştır. Resimle de uğraşan Müren, öğrencilik yıllarından itibaren gerek desenlerini, gerekse resimlerini pek çok ilde sergilemiştir.
1965 yılında 100'e yakın şiirinin yer aldığı Bıldırcın Yağmuru adlı şiir kitabını çıkarmıştır. Bu kitabında yer alan şiirlerinden bazıları Pembe Yağmurlar, Bursa Sokağı, İkinci Sadık Dost, Çim Makası, Son Kavga, Bu Bestecikler Sana, Alınyazım, Kazancı Yokuşu ve Kendimi Arıyorum'dur.
ÖZEL HAYATI:
Zeki Müren hayatı boyunca hiç evlenmemiştir. 1950'lerin Türkiye'sinde alışılmış kalıpları zorlayan elbiseleri ve sahne davranışı ile halkın ilgisini sürekli olarak üstünde tutmayı başarmıştır. Mesleğe başladığı ilk yıllarda daha sıradan kıyafetler ve saç stilleri taşımasına rağmen ileriki yıllarda kadınsı kıyafetler, saç modelleri ve makyajı ile sahnelerde yer almıştır. Kendisi hiçbir zaman cinsel yönelimi ile ilgili bir açıklama yapmamış ve zaman zaman adı kadınlarla anılmıştır.
Kurallı ve ağdalı bir Türkçe konuşmaya özen göstermesi ile bilinmektedir. "Müziğin Paşası" olarak anılması, 1969'da Aspendos konserinden sonra ilk defa Antalya halkının kendisi için kullanmasıyla başlamıştır. Kendisi, bu şekilde anılmaktan memnun olmakla birlikte neden uygun görüldüğünü bilmediğini açıklamıştır. Askerliğini 1957-1958 yıllarında yedek subay olarak Ankara Piyade Okulu (6 ay), İstanbul Harbiye Temsil Bürosu (6 ay) ve Çankırı'da (3 ay) yapmıştır. Zeki Müren'in Karagöz sanatçısı Hayali Saf Deri, Metin Özlen tarafından hazırlanan kuklası doğum yeri olan Bursa'da sahne almıştır. Doğum günü olan 6 Aralık tarihi ise, Onur Akay'ın TRT Müzik ekranlarından yaptığı öneri ile, 2012 yılından bu yana Türk Sanat Müziği Günü olarak kutlanmaktadır.
VEFATI:
Zeki Müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı nedeniyle hayatının özellikle son 6 yılında sahne hayatından ve medyadan uzaklaşmıştır. Bodrum'daki evinde inzivaya çekilmiştir. Bu dönemi "kendini dinlemek" olarak tarif etmiştir. 24 Eylül 1996 günü, TRT İzmir Televizyonunda kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yummuştur. Cenazesi büyük bir halk kalabalığının katıldığı büyük bir törenle kaldırılmıştır. Mezarı, doğum yeri olan Bursa'da Emirsultan Mezarlığı'ndadır.
Vasiyetinde tüm mal varlığını Türk Eğitim Vakfı ve Mehmetçik Vakfına bırakmıştr. TEV ve Mehmetçik Vakfı, 2002 yılında Bursa'da Zeki Müren Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi'ni yaptırmıştır. TEV Bursa Şube Başkanı Mehmet Çalışkan 24 Eylül 2016 tarihinde yaptığı bir açıklamada vakfın Zeki Müren Burs Fonu'ndan 20 yılda 2.631 öğrencinin yararlandığını belirtmiştir.
Ölümünün ardından sanatçının Bodrum'da son yıllarını yaşadığı evi Kültür Bakanlığı'yla yapılan protokol ile Zeki Müren Sanat Müzesi'ne dönüştürülmüş ve 8 Haziran 2000 tarihinde ziyarete açılmıştır.
ÖDÜLLERİ:
1955 Altın Plak Ödülü Müyap Kazandı
1973 En İyi Erkek Solisti Altın Kelebek Ödülleri Kazandı
1997 Yekta Okur Özel Ödülü Kral TV Video Müzik Ödülleri Kazandı
ALBÜMLERİ:
1970: Senede Bir Gün, 1973: Pırlanta 1, 1973: Pırlanta 2, 1973: Pırlanta 3, 1973: Pırlanta 4, 1976: Güneşin Oğlu, 1977: Mücevher, 1978: Nazar Boncuğu, 1979: Sükse, 1981: Kahır Mektubu, 1982: Eskimeyen Dost, 1984: Hayat Öpücüğü, 1985: Masal ,1986: Aşk Kurbanı, 1987: Helal Olsun, 1988: Gözlerin Doğuyor Gecelerime, 1989: Ayrıldık İşte, 1989: Zirvedeki Şarkılar, 1990: Dilek Çeşmesi, 1991: Doruktaki Nağmeler, 1992: Sorma