Trabzon Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği (TESOB) Başkanı Halil İbrahim Kalfaoğlu, esnaf ve sanatkarın mevcut durumda ayakta kalabilmek için bir araya gelerek sermaye ve teknolojilerini birleştirmesinin ve ortaklık yapmasının şart olduğunu söyledi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan tarafından açıklanan rakamları ve Trabzon'daki esnaf ve sanatkarların durumunu değerlendiren TESOB Başkanı Kalfaoğlu, 2007 yılının Trabzon'daki esnaf ve sanatkarlar açısından iç açıcı olmayan bir yıl olarak geride kaldığını söyledi. Türkiye genelinde olduğu gibi Trabzon'daki esnaf ve sanatkarın da üç temel problemi bulunduğuna işaret eden Kalfaoğlu, bunların haksız rekabete yol açan büyük marketler, işportacılık ve kamu kurum ve kuruluşlarının esnaf ve sanatkarın verdiği hizmetleri vermesi olduğunu kaydetti.
Bir taftan yapılan özelleştirmelerle Devletin en hayati kurumlarının birer birer satıldığını diğer taraftan ise kamu kurum ve kuruluşlarının halen otelcilik, lokantacılık, kasaplık yaptığını dile getiren Kalfaoğlu, bu durumun büyük bir çelişki olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
Türkiye'de görülen durum komünist ülkelerde olur. Bunun dünyada örneği kalmadı. Türkiye bir taraftan özelleştirmeler yaparken, AB ile entegrasyona giderken bu uygulamaların devam etmesi kesinlikle doğru değildir. Devlet, bu çelişkili duruma bir an önce son vermeli ve asli görevlerine dönmelidir.
TARİH, KÜLTÜR, SANAT ŞEHRİ DEDİĞİMİZ TRABZON BİR İŞPORTA ŞEHRİ HALİNE GELDİ
Esnaf ve sanatkarın yaşadığı ikinci önemli problemin de işportacılık olduğunu söyleyen Kalfaoğlu, tarih, kültür, sanat ve spor şehri olma iddiasındaki Trabzon'un adeta bir işporta şehri haline geldiğini iddia etti. Trabzon'da çok sayıda işportacının bulunduğunu ve bu anlamda yerel yönetimlerle siyasetçilerin üzerlerine düşen görevleri yerine getirmediğini savunan Kalfaoğlu, İşporta şehri sarmış. Trabzon'da binlerce işportacı var. Bir taraftan 'Trabzon dünya şehridir' diyeceksiniz, 'Trabzon tarih, kültür, sanat, spor şehridir' diyeceksiniz ama işportayla mücadele etmeyeceksiniz? Bu tam bir çelişkidir. Kimi kandırıyorsunuz? Uzun Sokak trafiğe kapatıldı. Orası bu kentin misafir odasıdır. Trabzon'a gelen turistler Uzuk Sokak'ta, Kunduracılar Caddesi'nde, Kahramanmaraş Caddesi'nde işportadan adım atıp gezemiyorlar. Sen hangi tarih, kültür, sanat şehrinden bahsediyorsun? Bu noktada belediyelere, siyasetçilere büyük görevler düşüyor. Oy kaygısıyla ve işsizliği gerekçe göstererek işportayla mücadele etmiyorlar. Ama olan vergi veren, kira ödeyen esnafa oluyor. Bu durumun bir an önce önüne geçilmesi lazım diye konuştu.
Esnaf ve sanatkarın üçüncü probleminin de kentte giderek yaygınlaşan büyük alışveriş merkezleri olduğunu anlatan Kalfaoğlu, haksız rekabete yol açan bu durumun önüne geçilmesi için Marketler Yasası'nın bir an önce çıkarılması gerektiğini söyledi.
MADALYONUN ÖTEKİ YÜZÜNE BAKMAK ZORUNDAYIZ
Kalfaoğlu, bir taraftan esnaf ve sanatkarı zora sokan üç temel problemle mücadele ederken, diğer taraftan da madalyonun öteki yüzüne bakmak ve kendi üzerlerine düşen görevleri yapmak zorunda olduklarını vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
Haksız rekabet ortamında büyük balık küçük balığa yem olmakta, esnaf ve sanatkar ayakta kalmakta zorlanmaktadır. Biz de bu doğrultuda üzerimize düşen görevleri yerine getirmeliyiz. Esnaf ve sanatkarımız meslek ihtisas alanlarında ayakta kalmak için ortaklıklar yapmalıdır. Bunun önünü kesmek isteyenler olabilir. Bunu seslendiren bazı kimseler olabilir. Ben bunları kınıyorum. Yeter ki esnaf ve sanatkar bir araya gelsin, tüccar sanayici olsun, zengin olsun, ben TESOB'u kapatırım. Bunun için bir araya gelerek işletmelerimizi çağa uygun hale getirmek zorundayız.
Trabzon'daki esnafın ayakta kalmak için müşteri memnuniyetine de özel önem vermesi gerektiğini dile getiren Halil İbrahim Kalfaoğlu, Dünya giderek gelişiyor. Ticaret anlayışı değişiyor. Biz de bu dünyada yerimizi almak istiyorsak işletmelerimizi çağa uygun hale getirmeli ve müşteri memnuniyetini öne çıkarmalıyız. Bunun için de sermayemizi, teknolojimizi, bilgimizi birleştirmemiz gerekiyor. Trabzon'daki 35 bin esnafı 7-8 binlere nasıl düşürebiliriz? Bunun çalışmasını yapmalıyız. Birleşme ve ortaklıktan herkesin kazançlı çıkacağını anlatmalıyız. Esnaf ve sanatkarımız da kazançlarını gayrimenkullere değil, ortaklık ve teknolojiye yatırmalıdır. Çünkü bunları yapmadan ayakta kalmak giderek daha da zor hale geliyor dedi.
Esnaf ve sanatkarın bir araya gelmesi için Devletin gerekli alt yapı çalışmalarını yapması ve bunu teşviklerle desteklemesinin de şart olduğunu belirten Kalfaoğlu, aksi takdirde bunun başarılmasının zor olacağını söyledi.
EVLENMEK İSTEYEN GENÇLER İŞİ GÜCÜ YOK DEMESİNLER DİYE BAKKAL, BÜFE AÇIYOR
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan'ın 'Türkiye'de 2007 yılında 77 bakkal kapatırken, 100 bakkal açıldı şeklindeki açıklamasını değerlendiren Kalfaoğlu, bu durumun işsizliğin çok çarpıcı bir örneğini oluşturduğunu savunarak şunları söyledi:
Vatandaşımız çocuğunu evlendirmek istiyor. Ancak çocuğun işi yok. Sırf işsiz, işi gücü yok demesinler diye oğluna bir bakkal açıyor. Çok az bir sermaye ile bir bakkal, kahve, büfe, fast-food dükkanı açılıyor. Ama bunlar gerçek işletme sayılmaz. Kısa zaman sonra da kapanıyorlar. Bu açılan dükkanların ne kadar süreyle piyasada kaldıklarının iyi araştırılması lazım. Çünkü bu şartlarda ayakta kalmaları gerçekten çok zor.
Türkiye'de tüketim kültürünün giderek yaygınlaştığını ve bunun da en önemli göstergesinin kredi kartlarıyla yapılan alışverişler olduğunu savunan Kalfaoğlu, kredi kartı borcunun milyar dolarlara ulaştığına dikkat çekti. Kredi kartı borcunu ödeyemeyen insanların yeniden esnaf ve sanatkara yöneldiğini de belirten Kalfaoğlu, veresiye alışverişin yeniden canlanmasının bunun en önemli göstergesi olduğunu ifade etti.