Trabzon'da 35 lösemili çocuk resim ve şiirleriyle bir kitap hazırladı. Ama 11'i kitabı göremeden öldü. Acılı annelerden Mukaddes Türkoğlu gözyaşı döktü: Bu en acı hediye
Trabzon Lösemili Çocuklara Yardım Derneği, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Onkoloji Servisi'nde tedavi gören 35 çocuğun resim ve şiirlerinin yer aldığı bir kitap hazırladı. 2 yılda tamamlanan kitap bu yılın şubat ayında bitti ve 2 bin adet basıldı. 175 sayfalık kitabın önsözü ise "Küçücük eller yarına umutla tutunmaya çalışırken" diye başlıyordu. Bazı çocukların tedavilerinde kullanılan şırınga, serum ve bant gibi tıbbi malzemelerle yaptıkları resimler de dikkat çekiyordu.
'AH MİKROPLAR AH!..'
Çocuklardan 11'inin ömrü, kitaplarını görmeye yetmedi. Tıpkı 10 yaşındaki Oktay Türkoğlu gibi... Çocukların ailelerine ücretsiz olarak gönderilen anlamlı kitap geçen hafta Oktay'ın annesine de ulaştı. Oğlunu geçen yıl nisan ayında kaybeden anne Mukaddes Türkoğlu kitabı ve oğlunun el yazısıyla yazdığı şiiri görünce gözyaşlarına boğuldu. Oktay, 4 Eylül 2008'de yazdığı şiirde şunları söylüyordu: "Artık mikropları hiç takmıyorum. İki dünya bile moralimi bozamaz. Haydi! Sen de çıkart hayatın tadını. Dağıt üstünü, saçını, başını... Elim kolum bağlandı, yüzüm gülmez ağladı. Sana gelen yollar kapandı. Ah mikroplar ah!.."
'BİTKİNİM OKUYAMAM'
Oğlunun ölümünden sonra hayata küsen Mukaddes Türkoğlu da duygularını gözyaşları içinde şöyle özetledi: "Oktay bu şiiri yazarken yanındaydım. O sırada kemoterapi alıyordu. Şiiri tamamladığında bana dönerek 'Anne bitti' dedi. Ben de, 'Oku' dedim. Çok kısık bir sesle 'Anne zaten zor yazdım. Çok yoruldum okuyacak halim yok' sözleriyle karşılık verdi. Yazdığı şiiri bile okuyamadı. Ölümünden sonra bununla karşılaşmak beni çok etkiledi. Onu çok özlüyorum. Allah kimsenin evladına böyle bir hastalık vermesin." Trabzon Lösemili Çocuklara Yardım Derneği Başkanı Prof. Dr. Erol Erduran da "Bizim tek isteğimiz hayatını kaybeden 11 çocuğumuzun da aramızda olmasıydı. Onlar göremedi ama geriye anılarını yaşatacak bir eser bıraktılar. Belki bir kısmı öleceğini biliyordu. Fakat bu umurlarında değildi" dedi.
KÜÇÜKLERİN O MISRALARI
Büşra Güçlü'nün (13) "Gidiyorum" şiirinden: "Gidiyorum... 16 gün üstüne. Bir daha gelmek üzere eve gidiyorum. Aslında bir daha da gelmek istemiyorum. Artık çok sıkıldım, enfeksiyonlardan, ilaçlardan. Olsun çok kalmadı bitmesine. İşte o gün, benim yeniden doğduğum gün... Sabırsızlıkla bekliyorum."
Aslıhan Dalkılıç'ın (17) 'Hayat' başlıklı şiirinden: "Hayat her şeyiyle güzel, acısıyla tatlısıyla. Ne olursa olsun, yine de yaşamaya değer..."
Hayatını kaybeden Seçil Tok'un (10) 'Doktorum' şiirinden: "Adım Seçil Tok. Hastalığım lenfoma. 1.5 yıldır hastanedeyim. Gümüşhane Kelkit'ten ayrıyım. Burası çok güzel. Bir an önce iyileşip gitmek istiyorum"