Gümüşhane’de mühendis, öğretmen, halkla ilişkiler uzmanı ve kayak antrenöründen oluşan 6 genç tarafından kurulan şehrin ilk ve en sıradışı sanat merkezindeki kursiyerlerin 6 aylık emekleri düzenlenen yağlıboya resim sergisiyle görücüye çıktı.
Çocuğundan yaşlısına, kadınından erkeğine isteyen herkese resim, ahşap işleme, cam boyama gibi sanatları öğretmesinin yanında insanların kaliteli zaman geçirmesini sağlayan Palto Sanat Merkezi, ilk sergisini tarihi Özdenoğlu Konağında açtı.
38 yağlıboya tablo sergilendi
Kursun 32 kişilik yetişkin grubunda yer alan kursiyerlerin yaptığı 38 adet yağlıboya tablo sanatseverlerin beğenisine sunulurken, 42 çocuk kursiyerin yaptığı eserler için ayrı bir sergi açılacak.
Tarihi mekanda ilk kez düzenlenen sergide eser sahiplerinin sanatseverlere bilgiler aktardığı, bol bol hatıra fotoğrafı çektirdiği etkinlik ilerleyen günlerde yine yapılacak.
Kursun resim eğitmeni Semra Özen, 6 aydır palto sanat atölyesinde resim, ahşap, karikatür, diorama dallarında ayrı ayrı çalışmalar yaptıklarını, düzenledikleri sergiyle herkesle paylaşmak istediklerini söyledi.
Kursta 6 yaştan 50 yaş üstüne kadar kursiyerleri olduğunu dile getiren Özen, “İsteyen gelip her türlü sanatsal hobisini bizimle paylaşabilir. Biz elimizden geldiğince insanlara hem ortam hem de imkan sağlıyoruz insanlara” dedi.
“Çocukları sanal dünyadan koparmaya çalışıyoruz”
Özellikle çocukları sanal dünyadan koparmaya çalıştıklarını kaydeden Özen, “Bence en önemlisi de bu. Çünkü bende bir anneyim ve sanala düşman bir anneyim. O yüzden en başta çocuklarımız için faydalı olacağına inanıyorum. Bilmiyorum diye bir şey yok. Buradaki tüm resimler eline ilk defa fırça alan arkadaşların ürünleri. Çok beğenildi. Demek ki bir şeyler yapabilmiş, üretebilmişiz. Ne mutlu bize” ifadelerini kullandı.
“Çocuklar tahta kesti, toprakla uğraştılar, çömlek yaptılar, ebru yaptılar”
Normalde maden mühendisi olan fakat Türkiye’deki 13 diorama sanatçısından birisi ve resim öğretmenliği geçmişiyle 11 Türkiye birinciliği, bir dünya ikinciliği bulunan Palto Sanat Atölyesi sahiplerinden Gökhan Demir ise çocuklara haftada bir gün olacak şekilde her hafta çocukların öğretim hayatı boyunca göremeyecekleri işleri yaptırdıklarını belirterek, “Biz mahalle kültürüyle büyümüş çocuklar olarak tahtalarla, toprakla uğraşıyorduk. Kursa gelen çocuklarımıza da tamamen bunları yaptırmaya çalıştık. Çocuklar tahta kesti, toprakla uğraştılar, çömlek yaptılar, ebru yaptılar. Bunun gibi birçok etkinliği yaptırdık ve devamı da gelecek” şeklinde konuştu.
Çocuk kursiyerlerin resimlerinden oluşan ayrı bir sergi düzenleyeceklerini dile getiren Demir, “Bu sergi yalnızca yetişkin grubuna yönelikti. 38 tane yağlıboya tablo sergilendi. Kursiyer sayımız yetişkinlerde 32 idi. Kimisi bu süreçte iki tane tablo yaptı” dedi.
“Türkiye’de diorama sanatını yapan 13 kişiden birisiyim”
Kursta Türkiye’de çok bilinmeyen fakat Avrupa ve dünya ülkelerinde oldukça popüler olan ahşap minyatür sanatı “Diorama sanatını” da icra ettiklerini ifade eden Demir, “İlk başladığımızda maket olarak yapıyorduk. Türkiye’de bu sanatı yapan 13 kişiden birisi Zeki Alasya. Onun dev bir dioraması var. Maketten bir şehir yapmış. Bunlardan birisi de benim. Ahşaptan yapılan minyatür eserlere verilen bir ad. Türkiye’de az biliniyor ama Avrupa ülkelerinde popülaritesi çok yüksek. Bazı ürünlerin satışını da yaptık” şeklinde konuştu.