Ustaömeroğlu, AK Partinin kapatılması istemi ile açılan dava iddianamesine baktığımızda laiklik ve türban ağırlıklı olduğu anlaşılmaktadır. Kasım 2002 genel seçimlerinden bu güne AK Parti icraatlarının sayısız yanlışla dolu olduğunu ifade etti.
Ustaömeroğlu, temelde parti kapatmaya karşı olduklarını bunun yanında sadece türban ve laiklik merkezli kapatma davasının da gelecek kuşaklara izahının zor olacağını belirterek,Çünkü Ak Parti'nin Türk siyaset tarihinde türban ve laikliğe gelene kadar, ülkenin bölünmez bütünlüğü dahil bir çok icraatlarında büyük yanlışı ve hatası vardır dedi.
Ak Parti'nin Türk ekonomisinden tutun da dış siyasete kadar büyük hatalar yaptığını da ifade eden Ustaömeroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
İplerin dış devletlerin elinde olduğu ve gündemi onların belirlediği bir dış politika dahil yapılan bir çok yanlış da türban ancak son sıralarda yer alır. Sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı da, 'Ak parti türban meselesini çok irdelemeseydi bu davayı açmazdık diyor. Burada bir şeyi anlamamız lazım. Daha doğrusu hukukçularımızın bizleri aydınlatması ve bilgilendirmesi lazım. Çünkü Ülkemizin temeli hukukun üstünlüğüdür. Siyasetçiler olarak söylediğimiz her cümlenin anlamının nereye gideceğinin hesabını doğru yapmamız gerekir. Bu bizim vatandaşlık görevimizdir.Yani eğer bazı şeyleri atlıyorsak hukuk bizi aydınlatsın istiyoruz. Eğer AK Partinin yaptığı bir çok yanlış icraatın hukuk da karşılığı yoksa bunu bilmemiz gerekir. Yani dış sermayeye nerede ise bedava verilen Telekom başta olmak üzere amiyane bir tabirle Ülkemizin eli ayağı sayılan kamu yapılarının dış sermaye bağlantılı odaklara peşkeş çekilmesinin ve bunun giderek artan iç dış borca ve giderek açılan cari açığa rağmen yapılmasının, bankaların stratejik önem derecesinde tehlikeli sayılabilecek ülkelere satılmasının, Kuzey Irak'a Güney Kürdistan denilerek Güneydoğu Anadolu'muzun Kuzey Kürdistan olarak ima edilmesinin, Orada teröre bulaşmış kamu görevlilerinin yaptıkların ve söylediklerinin yanlarına kar kalmasının, askerlerimizin başına çuval geçirilmesi karşısında hükümetin tepkisiz kalmasının ve eli ayağı bağlı bir durum sergilemesinin, topraklarımızın sorumsuzca satışının, Sayın Başbakanın halkını azarlamasının ve ona hakaret etmesinin, Üniversite Profesörlerine hakaret etmesinin, Dış Ülkelere sevimli görüneyim diye ülke içindeki bölücülere cesaret veren beyanatlarının
vs.vs. hukuk da karşılığı ve bir cezası yoksa bunu anlarız. Anlarız da neden bütün bu kötü eylemlerin karşılığı neden cezasız kalmaz. Bunu bir türlü anlayamayız. Kişilerin kötü eylemlerinin cezasız kalmasını içimize sindiremeyiz. Bu anlamda hukuka saygımız ve güvenimiz sonsuzdur. Bu nedenle dokunulmazlık zırhının bir an önce TBMM den kaldırılması gerekmektedir. Liderin veya herhangi bir parti görevlisinin yanlış icraatı karşısında o partinin falanca yayladaki taraftarı da bedel ödememelidir. Dolayısı ile sadece eylemi yapanın değil partiye üye normal vatandaşı da cezalandırmak olduğundan parti kapatmaya karşı olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum
Ak Partinin kapatma ile adeta ödüllendirileceğini kaydeden Ustaömeroğlu;
Ak Parti halkın oyuyla siyaset sahnesinden silinmelidir ve çekilmelidir. Halkın dersiyle siyasetten çekilmelidir. Halk nasıl ki son 2 seçimdir muhalefet partilerini meclise sokmamışsa , aynı dersi AK Partiye vermelerini de beklemek gerekir. Kısacası AK Parti kapatılarak farkında olmadan ödüllendirilecektir. Böyle bir ödülü AK Parti hak etmiyor. Karşımızda halk oyu ile dersini almış bir AK Parti görmeyi tercih ederiz. Sayın Başbakan bu süreçte vuruşarak çekilme yolunu seçmiş görünüyor. Yani tatlı su kurnazlığı yapıyor. Ülkenin sürüklenmekte olduğu ekonomik krizden kurtuluş olmadığını gördükçe, AB Hedeflerinden sapma olduğunu gördükçe bunu Yargıtaya ve Anayasa Mahkemesine endekslemeye çalışmaktadır diyerek sözlerini tamamladı.