Gümüşhane'nin Kelkit ilçesine bağlı Sadak köyü sınırları içerisindeki antik kentte, Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen izin ve Gümüşhane Valiliğinin desteğiyle yürütülen çalışmalarda, Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Şahin Yıldırım başkanlığındaki 25 kişilik ekip görev alıyor.
Gümüşhane Valisi Okay Memiş, Kelkit Kaymakamı Naif Yavuz, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Ateş, Kelkit Belediye Başkanı Ünal Yılmaz ile kazı çalışmalarını yerinde inceleyerek yetkililerden bilgi aldı.
Vali Memiş, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, kazı çalışmalarının Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla 2-3 aydır devam ettiğini söyledi.
Satala Antik Kenti'ndeki tarihi varlıkları ve değerleri önemsediklerini vurgulayan Memiş, şöyle devam etti:
"Zaten varlığından haberdardık ancak hocamızla beraber buradaki tarihi değerlerimiz gün yüzüne çıkmaya başladı. 2 bin yıllık bir mekanı hocamız ekibiyle birlikte ortaya çıkardı. Burası Roma İmparatorluğu döneminde 15. lejyon olarak doğuda en uçtaki askeri birliğin konuşlandığı yer. Biz yeni başladık ama en az 10 yıl kadar bu bölgede kazı çalışmalarına devam edeceğiz."
Memiş, hem Bakanlığın imkanları hem de yerel imkanları kullanarak kazı çalışmalarından daha fazla sonuç almayı ümit ettiklerini ifade ederek, "Önümüzdeki yıllarda buradaki tarihsel yapının bir benzerini, mikro ölçekteki görselini, Roma askerleri, lejyonlarının görselleriyle beraber buraya gelen ziyaretçilere göstereceğiz." dedi.
Satala Antik Kenti'nin Gümüşhane için önemli bir turizm potansiyeli olacağına dikkati çeken Memiş, Tomara Şelalesi, Zigana Kayak ve Turizm Merkezi, Limni Gölü, Karaca Mağarası, Torul Kalesi cam seyir terasının ardından Satala Antik Kenti'nin de önemli turizm destinasyonlarından biri olacağını ifade etti.
- "Kazar kazmaz bulgular ortaya çıkmaya başladı"
Kazı başkanı Doç. Dr. Şahin Yıldırım, Satala Antik Kenti'nin tarihsel açıdan önemine değinerek, şunları söyledi:
"Toprağı kazar kazmaz bulgular ortaya çıkmaya başladı. Kazar kazmaz Roma'nın 2 bin yıllık ana kampının lejyon duvarları karşımıza çıktı. Bununla beraber hemen onun alt seviyelerinde ise 600 yıl boyunca kullanmanın getirdiği etkiyle bu mekanlar işlev değişikliğine gitmiş ve ocaklar karşımıza çıkmaya başladı. Daha sonraki evrelerde burası başka bir yapının mutfağı haline dönüştürülmüş. Bir zamanlar komutanın ana kampı iken daha sonra mutfak yapısına dönüşmüş durumda. Orta Çağ'a ait birçok bronz sikke buradaki yapıyı tarihlendirmemizi sağladı."
Kazı çalışmaları sırasında lejyon gruplarca yapılmış damgalı ve mühürlü tuğlaların çıktığını belirten Yıldırım, lejyon kampının 20 hektara yakın bir alanı kapsadığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"MS 1. yüzyıldan itibaren Roma imparatorunun yapmış olduğu askeri düzenlemelerle doğuda Sasanilerle bir sınır hattı oluşturmuşlar. Bu sınırlara da 4 lejyon kalesi yerleştirilmiş. Satala, günümüze kadar gelen tek lejyon kalesi. Zeugma'daki henüz bulunmuş değil, Samsat'taki su altında kaldı, diğerleri de modern yerleşimin altında. Yani Satala günümüzde lejyonların ana kalelerinin tek örneği durumunda. Bu bakımdan çok önemli."
Kazıya Legatus olarak bilinen lejyon komutanının ana üssünden başladıklarını, ana çalışma yerinin lejyonun kalesinin bulunduğu yer olarak tercih edildiğini ve bu alanda yoğunlaştırıldığını anlatan Yıldırım, amaçlarının bütün bu lejyon kalesini ortaya çıkartmak olduğunu söyledi.
Yıldırım, lejyon yapısının, restorasyonu tamamlandıktan sonra modellenerek turizme kazandırılacağını sözlerine ekledi.