Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Trabzon İl Koordinasyon Kurulu yapılması gündemde olan Araklı ilçesi Turup mevkiindeki çöp depolama alanında incelemelerde bulunarak konuyla ilgili bir açıklama yaptı.
Açıklamada dünyanın önemli çevre sorunlarından olan ve ancak gelişmiş ülkelerin üstesinden geldiği katı atıkların toplanması ve bertarafının Trabzon'un önemli sorunlarından biri olduğu belirtilerek “Trabzon ilinde katı atıklardan kaynaklanan çevre kirliliğini önlemek amacıyla Mülga Çevre ve Orman Bakanlığı bünyesinde Trabzon ve Rize illerinde katı atıklardan kaynaklanan su ve toprak kirliliğinin önüne geçebilmek amacıyla bir çalışma başlatılmış ve 1997 yılı itibariyle nihai rapor sonuçlandırılmıştır. Bu çalışma kapsamında, Trabzon ve Rize İlleri için günümüze kadar süre gelen katı atık yönetim sistemi araştırılmış, bunu takiben gelecek 10 yıl için planlanan proje süresi boyunca atık bertaraf stratejileri geliştirilmiştir. Bu proje kapsamında düzenli depolama yer seçim çalışmaları yapılmış ve Sürmene Çamburnu-Kutlular’da eski maden sahasının Trabzon ve Rize için en uygun depolama alanı olduğu, Araklı ilçesinde bulunan bir sahanın da Kutlulardan sonra en uygun alan olduğu sonucuna varılmıştır. Proje kapsamında, 428 ton/gün kapasiteli düzenli depolama sahası, 120 m3/gün kapasiteli sızıntı suyu arıtma tesisi, 75 kg/saat kapasiteli tıbbi atık sterilizasyon ünitesi ve 2 adet transfer istasyonu yapılması planlanmış ve düzenli depolama işlemine ise 2007 yılında başlanmıştır” denildi.
PROJELER HATALIYDI
Gerek 1997 yılında gerekse 2004 yılında tamamlanarak nihai raporları sunulan projeler incelendiğinde, alternatif düzenli depolama alanlarında Jeolojik-Jeoteknik çalışmaların eksikliğinin dikkat çekildiği açıklamada “Raporlarda ön görülen alternatif düzenli depolama sahalarının (Sürmene ve Araklı) hidrojeolojik, jeolojik ve jeofizik açıdan ‘iyi’, maliyet ve mühendislik açısından ‘orta’ nitelikte olduğu belirtilse de, sahanın düzenli depolamaya uygun hale getirilmesi sırasında karşılaşılacak yeraltı suyu ve heyelan problemleri hakkında bilgilerin mevcut olmaması önerilen düzenli depolama sahasının bu kriterler açısından hatalı değerlendirildiğini ortaya koymaktadır. Bu durum 2012 yılı itibariyle kendini göstermiştir. Mevcut sahanın ancak birkaç yıl depolama ömrü kalmıştır. Bununla birlikte 120 m3/gün kapasiteli sızıntı suyu arıtma tesisi planlanmasına rağmen, düzenli depolama işleminde katı atıkların atmosferik şartlardan etkilenmesini minimuma indirgeyecek bariyer sistemlerinin uygulanmaması günde 120 m3 ten fazla sızıntı suyunun oluşmasına neden olmuştur. Bu durum yer altı ve yüzey suyu kirlenmesi olarak karşımıza çıkmıştır” ifadeleri kullanıldı.
BAKANLIKÇA ONAYLI TURİZM MERKEZİ ÇÖP SAHASI YAPILIYOR
Katı atık depolama alanı olarak seçilen saha ve etkileşim alanının turizm alanı olduğu belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Seçilen sahanın Araklı ilçesine yakınlığı, barındırdığı bitki dokusunun oluşturduğu peyzaj ve gölge unsuru, sahip olduğu manzara bütünlüğü ve Karadeniz Bölgesi koşullarında az rastlanabilecek düşük eğimli topografik yapısı ile insanların piknik faaliyetlerini yapabilecekleri ideal bir mesire yeri niteliği taşımaktadır. Bu bölge 08.12.2006 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile turizm alanı olarak ilan edilmiş ve bu bölgede yapılacak her türlü yapılaşma Turizm Bakanlığının iznine tabidir. Diğer taraftan Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 22.04.2010 tarih ve 85620 sayılı yazısı ile yapılması düşünülen çöp sahasının turizm bölgesi olduğu ve turizm faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyeceği yönündeki yazısı da göz ardı edilmektedir. Tüm kamu yatırımlarının adeta üst ölçekteki yasal dayanağı olan çevre düzeni planında; ‘Turizm alanları öncelikli olarak özel proje alanları belirlenmiş, bu bölgelerde detaylı analizler gerçekleştirildikten sonra yörenin doğal, kültürel, mimari dokusuna uygun olarak, ekolojik kaynakları tahrip etmeyecek, bütüncül, mekansal ve stratejik planlama çalışması yapılacaktır’ hükmü verilmiştir. Yukarıdaki plan hükmüne aykırı olarak üretilecek bu uygulama şayet hayata geçirilecek olursa yasal dayanaktan yoksun bir karar niteliğinde olacağı açıktır. 1980’li yıllarda çeşitli yerli ve yabancı türlerle “Atatürk Ormanı” adı altında ağaçlandırılan alan, küçük bir botanik bahçesi görünümündedir. Barındırdığı farklı türlerle bilimsel çalışmalara, tesis edilen 140 dönümlük tohum bahçesi ve 170 dönümlük klon parkı ile de ormancılık sektörüne katkı sağlayan önemli bir alan konumundadır. Yapılması düşünülen çöp tesisinin sucul ekosistem üzerine de olumsuz etkileri olacağı açıktır. Yanbolu Deresi ve Karadere Deresi, nesli tükenmekte olan Karadeniz Alabalığı’nın üremek için tercih ettiği akarsulardandır. Katı atık depolama sahası olarak planlanan alandan gelebilecek zehirli sızıntı suları Yanbolu ve Karadere derelerini doğrudan etkileyebilecek bir konumdadır. Bundan dolayı çöp sahasının doğal alabalık stoklarına da olumsuz etkisinin olacağı aşikardır.”
YENİ BİR ÇEVRE FACİASI YAŞANMASIN
“Yer seçim kriterlerine ve Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’nde belirtilen mühendislik parametrelerine dikkat edilmeden, Araklı ilçesi sınırları içerisinde belirtilen alanda yapılacak olan bir depolama alanı Sürmene-Kutlular çöp sahasında karşılaşılan çevresel sorunların tekrarlanacağı bir proje durumuna dönüşebilir niteliktedir” denilen açıklamada “Bunu engellemek için mühendislik çalışmaları ile elde edilecek bilimsel veriler ışığında çöp depolama alanı belirlenmeli, projelendirilmeli ve sonrasında ihale aşamasına geçilmelidir. Söz konusu alanda ise yer seçiminin bilimsel veriler ışığında yapılmadan hemen ihale aşamasına getirilmesi yeni bir çevre faciasına davetiye çıkaracaktır. Son söz olarak Unutulmamalıdır ki; Bu topraklar bize atalarımızdan miras değil, gelecek nesillere teslim edeceğimiz bir emanettir” denildi.