Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Bakanlar Kurulu kararı ile Artvin'de ilk kez bir arkeolojik kazı yapılıyor.
İç sur alanı dört bin metrekare, dış tarafı 12 bin metrekare, silindirik kulesi 19 metre yığma taş duvardan yapılan Şavşat Kalesi'nde başlatılan kazı çalışmalarına Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Batman Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi bilimsel katkı sağlıyor. Kazı çalışmalarında Arkeolog, Sanat Tarihçisi, Jeofizik Mühendisi, Restoratör, Şehir Planlayıcısı ve Seramik Uzmanı katılıyor.
Artvin'in Şavşat ilçesinde ilk kez gerçekleşen kazıya başkanlık yapan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Osman Aytekin, 11 işçi, 10 öğrenci, 8 öğretim elemanı olmak üzere toplam 29 kişilik bir ekiple çalışıyor. Çalışmalar bu yıl iki ay sürmesi beklenirken, kazıların yedi yılda tamamlanması planlanıyor.
Şavşat ilçe merkezine üç kilometre mesafedeki kalenin yapılan yüzey araştırmalarında Orta Çağ dönemine ait olduğu belirlenirken, kalenin daha eski dönemlere Bizans ve Roma dönemlerine ait zamanlarda da kullanılıp kullanılmadığı araştırılacak.
Kazı ekibinin Başkanı Arkeolog ve Sanat Tarihçisi Osman Aytekin, 1650'li yıllarda Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde, Erzurum'dan Batum'a giderken kaleden "Şavşatistan içerisinde sarp kayalıklar üzerine kurulmuş bir kaledir' şeklinde söz ettiğini ve askeri tanımlaması ile ilgili sözleri olduğuna dikkat çekti. Osman Aytekin, yaptığı açıklamada, "Kalenin tarihinin aydınlatılması demek sadece Şavşat'ın değil hemen hemen bütün Artvin yöresi ve civarı ile ilgili birçok bilgilere ulaşmak anlamına gelmektedir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Bakanlar Kurulu kararı ile başlattığı bu kazının Artvin ve Şavşat'ta ilk olması önem taşımaktadır. Kale ve civarı bu çalışmalar sonucunda korumaya alınarak kültürel duyarsızlıkla define avcıları tarafından daha fazla tahrip edilemeyecek" dedi.
Burada yaptıkları yüzey araştırmasında çok önemli ipuçları elde ettiklerini anlatan Aytekin, şunları söyledi: "Moloz taşların olması ve çok kaliteli bir harç kullanılması, çeşitli nedenlerden dolayı bloklar halinde kopmuş olmasına rağmen taşların ayrılmaması dikkat çekiyor. Hangi medeniyetler tarafından ne amaçla kullanıldığını uzun süreli yapacağımız çalışmalar neticesinde belirleyeceğiz.
Kazı faaliyetindeki amaç Artvin'de özellikle 50'ye yakın kalenin geçmişini belirlemektir. Artvin'de bu kadar çok kalenin varlığı 10 yılı aşkın yapılan çalışmalar sonucunda tarafımızca tespit edildi. İlk başladığımızda bu alanlarda bir mimari doku yok. Ama kalenin iç yıkıntıları altında mimarı yapılar var. Bu mimarı yapılarının rolü ve restitüsyon ve restorasyon projelerinden sonra eski haline dönüştürülerek sanırım 10 yıl sonra burası gezilebilecek görülebilecek turizm merkezi olacak."
Artvin'de ilk kez bir arkeolojik kazı yapmanın sevincini de yaşadıklarını anlatan Aytekin, sözlerine şöyle devam etti: "Kulenin tabanında iki tandıra ulaştık. Bu bölgede tandır geleneği sivil mimaride pek rastlanmazken, Orta Çağ'da tandır geleneğinin varlığını gördük."
Öte yandan kazı çalışmaları yöre halkı tarafından merakla takip ediliyor. Kazı çalışmalarını izleyen yaşlı vatandaşlar da kazı sonuçlarını çok merak ettiklerini belirtirken "Bizden önce şu an bizim yaşadığımız bu yerlerde kimlerin ve hangi şartlarda yaşadığını çok merak ediyoruz" dediler.