Trabzon'da balık lokantası sahibi Fevzi Çimşit, ''Fevzi Hoca'dan Balıklarımız ve Doğal Tatları'' isimli kitabında, tüketicinin öncelikle satıcıdan balığı alırken dikkatli olmasını ve balığın lezzetli, besleyici ve sağlıklı olabilmesi için tazeliğinin önem taşıdığını söyledi.
Taze balığın gözlerinin parlak, solungaçlarının canlı ve kırmızı olduğunu belirten Çimşit, diğer tazelik özelliklerini şu şekilde sıraladı:
''Pulları derisine yapışık, eti sıkı ve sert olur. Balığın kokusuna dikkat edilmelidir. Başından tutup kaldırdığınızda bıçak gibi dimdik durur. Pişirme aşamasında da tazeliği anlaşılabilir. Taze balık pişirildiği sırada kuyruğu havaya doğru kalkar, gövdesinde kıvrılma ve çatlamalar oluşur, Kılçığı kolay çıkar, kırılmaz ve kılçık altı eti beyaz olur.''
''IZGARADA BALIK ATEŞİ, ATEŞ DE BALIĞI GÖRMELİDİR''
En doğal ve en lezzetli balık pişirme şeklinin ızgara olduğunu ifade eden Çimşit, ızgaranın püf noktalarını ise şöyle anlatıyor:
''Izgara yapılacak balık zeytinyağının içinde birkaç kez çevirilmeli. Eğer balıklar büyükse, iki yanına da bıçakla çizikler atılmalı. Balık alevli değil de orta ateşte pişirilmelidir. Kömür ateşi alevli olursa, balığın yanmasına, tat ve lezzetinin kaybolmasına neden olur. Izgaradaki balık derisi yanmadan kaldırılmalıdır, ancak içinde de en küçük bir pembelik görülmemesi gerekir. Izgara yapılacak balık asla unlanmamalıdır. Balık ateşi, ateş de balığı görmelidir. Yağsız balıktan ızgara olmaz. Kılçıkları çıkarılmadan yapılırsa balık daha lezzetli olur.''
Çimşit, kızartmalarda ise tavaya konan yağın uygun sıcaklığa gelmesi gerektiğini vurgulayarak, yağın kızgın olup olmadığının, balık kuyruğunun yağa batırılarak anlaşılacağını, batırıldıktan sonra 3 saniye içinde kuyruk sararıp kırılıyorsa yağın tam kıvamına geldiğinin anlaşılacağını belirtiyor.
''KIZARTMA YAĞI BİR KEZ KULLANILIR''
Çimşit, kızartmalardaki diğer önemli unsurların ise şunlar olduğunu söyledi:
''Kızartma yağı bir kez kullanılmalı. Hatta balığın bir yüzünde kullanılan yağ diğer yüzünde değiştirilmelidir. Balık kızgın yağa yavaşça dizilirse tavadaki yağ soğumamış olur. Balığımız pişerken arada bir tavayı sallamalıyız. Böylece taze balığın tavaya yapışmasını önleriz. Kullanılacak mısır unu elekten geçirilmeli. Kızartma balıklarını ne az ne de fazla pişirmeliyiz. İyi bir kızartmanın rengi altın sarısı görünümünde olmalıdır. Balığı çok fazla pişirirsek lezzetli olan yağlı kısmı kaybolur.''
Çimşit'in, kitabında bazı pişirme tariflerini de şöyle veriyor:
KAĞITTA BALIK
''Yaklaşık 1 kilogramlık somon, levrek veya kötek balığını sırtından yararak içini temizleyelim. Balığı bitişik iki avucumuzu açtığımız şekilde açalım. Sivri biberi, domatesi, soğanı kuşbaşı şeklinde doğrayalım. Bu malzemeye tuz, karabiber, sarımsak, pul biber ve defne yaprağını ekleyip karıştıralım. Karışımı balığın içine doldurup içine de bir kaşık tereyağı koyalım. Yağlı kağıt veya gümüş folyoyu hafifçe yağlayalım. Sonra rulo şeklinde balığımızı sarıp, tepsiye veya kiremide koyup fırına verelim.''
KAŞARLI SOMON
''Yaklaşık 1,5 kilogramlık somonlarımızı kesip ayıkladıktan sonra fileto yapıp yan kılçıklarını da çıkaralım. Üç parmak kalınlığında dilimlere bölüp hafifçe tuzlayalım. Domatesi, yeşil biberi ve sarımsağı, incecik bir şekilde doğrayıp tepsinin altına serelim. Balık dilimlerini bu malzemenin üstüne dizelim. Üst kısmı da tekerlek şeklindeki domates ve yeşil biberle süsleyelim. Bir bardak su ilave ederek 15 dakika pişirelim. Pişme esnasında sıvı yağımızı ve rendelenmiş 150 gram kaşar peynirini de ilave edip 5 dakika daha pişirelim. Balığı sıcak olarak yiyelim.''
BARBUNYA BUĞULAMA
''Barbunyaları ayıklayıp soğuk su ile yıkayalım. Buğulama yapacağımız kaba marul yapraklarını tabanın tamamını kaplayacak şekilde yerleştirelim. Üzerlerine barbunyalarımızı dizelim. Kabuğu soyulmuş domates, sivri biber ve maydanozu ince doğrayarak pul biberle karıştıralım. Karışımı balıklarımızın üzerine serelim. Tuz ve bir çay bardağı suyu ilave ederek orta ateşte 20 dakika pişirelim. Pişme esnasında tereyağını parçalar halinde üzerine atalım. Sıcak olarak servis yapalım".