Rize'de bal ormanı ilan edilen ve nesli tükenme tehlikesi altındaki kırmızı benekli alabalık, su samuru ve su kertenkelesinin yaşadığı dereyi de kapsayan Hemşin Vadisi'nde, 98 hektarlık alanda taş ocağı açılmasını öngören proje için 'Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değil' kararı verildi. Karara karşı çıkan yöre halkı taş ocağı projesine karşı hukuk mücadelesi başlattı.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nca bal ormanı ilan edilen ve nesli tükenme tehlikesi altındaki kırmızı benekli alabalık, su samuru ve su kertenkelesinin yaşadığı dereyi de kapsayan Hemşin Vadisi'ndeki Levent köyünde, özel bir firma tarafından 98 hektarlık alanda taş ocağı projesi hazırlandı. Proje için 'ÇED gerekli değil' kararı verildi. Yöre halkı, doğal yapının bozulmaması için yol dahi yaptırmadıkları ormana açılmak istenen taş ocağı projesine karşı hukuk mücadelesi başlattı, iptal davası açtı. Yöre sakinleri, kestane, kızılağaç, gürgen, çam, ladin, kayın, dağ karayemişi, likapa gibi zengin bitki çeşitliliği bulunan ormanlık alanda açılacak taş ocağının doğal yaşamı bozacağı endişesini taşıyor.
'ÇEVRE FELAKETİ YAŞANMADAN VAZGEÇİLSİN'
Levent köyü sakinlerinden Ramiz Demirci (62), organik tarımın yapıldığı vadinin Türkiye’nin en zengin ormanlarına sahip olduğunu belirterek, ”Yaban hayatının çok yaygın olduğu bu ormanlarda geyik, karaca ve sülün, çeşitli kuşlar ve sürüngenler, derelerde ise nesli tükenmekte olan kırmızı benekli alabalık ve su samuru yaşıyor. Bal ormanı ilan edilen bu kadar zengin ve bakir bir alana taş ocağı açılmasını anlayamıyoruz. Yöre insanı açısından çok değerli ve önemli olan alanın korunmasını istiyoruz. Doğayı yaşat ki insanlar yaşasın. Para kazanmak uğruna burada orman, dere, yaban hayatı yok olursa bunun vebalini ödeyemezler. Daha başında bu işten vazgeçsinler. Sonuçta orman olmayan, yaban hayat olmayan, zarar görmeyecek yerler var. Oralarda işlerini sürdürsünler. Bizim patika yollarla ulaşım sağladığımız ormana onlar ulaşmak için araba yolları açacaklar. Sonrasında burada her şey yerle bir olacak, hiç şey kalmayacak. Doğa tahribatı yapılmadan, çevre felaketi yaşanmadan bu işten vazgeçsinler” dedi.
'TAŞ OCAĞI İSTEMİYORUZ'
Ömrünün bu topraklarda geçtiğini ifade eden Kasım Demirci (49) de, "Ormanda babamla beraber kara kovan bal üretimi yapardık, derede yüzerdik. Ben bu sularda yaşayan su samurunu gören ender insanlardanım. Şimdi bu ormanda taş ocağı açmak istiyorlar. Bu derenin balıklarının, su samurunun, ormanda yaşayan hayvanların yok olmasını kesinlikle istemiyoruz. Benim ömrüm bu güzelliğin içerisinde geçti, çocuklarımın ve torunlarımın da bu güzellikleri görmesini istiyorum. Orman olan bir yerde neden taş ocağı açmak isteniyor? Mevcut yerler varsa buradan taş alınsın. Bu yeşillikleri bir daha meydana getirmek zor. Onun için kesinlikle bölgemizde taş ocağı açılmasını istemiyoruz" diye konuştu.
'DİNAMİT ATILIRSA SUYUMUZ KAYBOLUR'
Şevket Gündem (79) ise, "Bu güzel yerde maden ocağı mı yapacaklar? Buranın altı maden kaynıyor olabilir ama üstündeki orman kendi kendini yeniliyor. Ağaç yıkılıyor, çürüyor, sonra kendi kendine yeşeriyor. Burada taş ocağı imkansız, olmaz olmaması lazım. Bu olayı taşlık olan bir yerde yapsınlar, yerleşim yerindeki bu güzel ormanları bitirmesinler, devletimizden bunu rica ediyoruz” ifadelerini kullandı. 4 köyün içme suyu kaynağının bulunduğu alana açılmak istenen taş ocağına karşı olduklarını anlatan Yalçın Demirci de, "Maden ocağında dinamit atılması ile suyumuzun kaybolma tehlikesi var" derken, Cevdet Demirci ise, "Ömrüm hep burada geçti, bu dağları koruduk, bugünden sonra da tahrip olmasını istemiyoruz, torunlarıma da aynen böyle kalmasını istiyorum” diye konuştu.
HEMŞİN VADİSİ
Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nca belirlenen koruma öncelikli 200 ekolojik vadiden biri olan Hemşin Vadisi, sahip olduğu doğal zenginlikler ile doğa turizmi ve eko-turizminin yeni cazibe merkezi olarak biliniyor. Bir süre önce 'Organik Tarım Havzası' ilan edilen Hemşin Vadisi'nde, başta ünlü Hemşin Balı ve Organik Hemşin Çayı olmak üzere diğer organik tarım ürünleri üretiliyor.