Ordu'da işlemediği bir cinayet için 4 yıl tutuklu kaldıktan sonra gerçek suçlunun ortaya çıkmasıyla 'pardon' denilerek serbest bırakılan Samsunlu 63 yaşındaki Hasan Ersoylu akciğer kanserine yenik düştü. Ersoylu'nun hayatı Ferhan Şensoy tarafından 'Pardon' adıyla da beyazperdeye aktarılmıştı.
Ordu'nun Gülyalı İlçesi'nde 1994 yılında fındık bahçesinde kimliksiz ceset bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatan savcı, kayıp başvurularını inceledi ve 53 yaşındaki Dursun Aldemir'den haber alamadığını söyleyen eşi Fatma Aldemir'e ulaştı. Soruşturmayı yürüten savcı daha sonra Fatma Aldemir ile İstanbul'da komiser yardımcısı olarak görev yapan üvey oğlu Tuncer Aldemir'i çağırarak ifadelerini aldı.
Fatma Aldemir ve oğlu kimliği belirsiz cesedin Dursun Aldemir'e ait olduğunu teşhis ederek savcıya cinayeti alacak konusundan arkadaşı Hasan Ersoylu'nun işlediğini iddia etti. İddia üzerine soruşturmayı yapan savcının talimatıyla Hasan Ersoylu, İstanbul'daki işyerinden jandarmalar tarafından alınarak ifadesi alınmak üzere Ordu'ya getirildi. 16 Aralık 1994 tarihinde tutuklanan Ersoylu'ya, cinayet suçundan 20 yıl 10 ay ağır hapis cezası verildi.
Ersoylu, cezaevine konulurken 1992 yılında Düzce'de bulunan kimliği belirsiz cesetle ilgili soruşturma da derinleşerek devam etti. Soruşturmayı yürüten savcının cesedi bulunan kişinin parmağında D.A. yazılı yüzük ve gömleğinin cebinde de hesap numarası olmasından şüphelenmesi üzerine çeşitli rakamlarla ilgili araştırmalarını yoğunlaştırdı. Savcı yaptığı araştırma sonunda Düzce'de bulunan cesedin Dursun Aldemir'e ait olduğunu ortaya çıkardı.
Savcı, Dursun Aldemir'in cesedinin 1994 yılında Ordu'da teşhis edildiğini ve cinayet suçundan Hasan Ersoylu'nun hapis cezasına çarptırıldığı göz önüne alırken, Düzce'de bulunan cesedin Dursun Aldemir'e ait olduğunun kesinleşti. Bunun üzerine Hasan Ersoylu'nun işlemediği suçtan 4 yıldan bu yana cezaevinde tutulduğu anlaşıldı. Yeniden yargı önüne çıkarılan Hasan Ersoylu'ya mahkeme tarafından yapılan yanlış anlatılarak 8 Aralık 1998 yılında serbest bıraktı.
'PARDON' FİLMİNE KONU OLDU
Ersoylu'nun yaşadıklarını ünlü oyuncu Ferhan Şensoy, 'Pardon' adlı filmle beyazperdeye aktardı. İşlemediği bir suç nedeniyle 4 yıl hapis yatan bu sırada 1 bacağı da sakat kalan, eşi tarafından terk edilen Ersoylu, tahliye kararı ardından İstanbul'da çocukları Yüksel ve Engin Ersoylu ile birlikte oturmaya başladı. Talihsizliklerin bir türlü yakasını bırakmadığı Hasan Ersoylu, geçen yıl akciğer kanserine yakalandı.
İstanbul'daki Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi görerek kanserle mücadele eden Ersoylu, geçen salı günü kurtarılamadı. Ersoylu'nun cenazesi bugün memleketi Samsun'un Salıpazarı İlçesi Esatçiftliği Köyü'nde öğle saatlerinde kılınan cenaze namazı ardından köy mezarlığına defnedildi.
ACILARLA DOLU BİR HAYAT GEÇİRDİ
Babasının acılarla dolu bir hayat geçirdiğini son olarak da kanserin pençesine yakalandığını söyleyen 38 yaşındaki Yüksel Ersoylu, şunları anlattı:
Babam 27 Eylül 2000'de beraat kararının kesinleşmesi ardından İstanbul Barosu avukatlarından Ergun Özer ve yanındaki 4 avukata vekalet vererek mağduriyetinin giderilmesi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde 500 bin dolar maddi, 500 bin dolar da manevi olmak üzere toplam 1 milyon dolar istemle tazminat davası açılmasını istemişti.
Açılan dava AİHM 1'inci Dairesi tarafından 12 Eylül 2003 tarihinde Türkiye'deki iç hukuk yollarının tüketilmediği bildirilerek reddedilmişti. 2006 yılı Ağustos ayında bu kararı öğrenip avukat Ergun Özer hakkında Beyoğlu Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 50 bin YTL maddi, 50 bin YTL manevi olmak üzere toplam 100 bin YTL tazminat davası açmıştık. Şu an bu dava devam ediyor. Şimdi büyük acıyı yaşıyoruz. Babamın yüzü hayatı boyunca bir türlü gülmedi. Yanlış mahkeme kararı yüzünden hayatı karardı. Babamızın hakkını sonuna kadar arayacağız. Devam eden davaları takip edeceğiz.
TEDAVİ GÖREMEDİĞİ İÇİN SAKAT KALDI
Yeğeni Şevki Gülbüz ise, dayısının hapishanede sakatlandığını öne sürdü. Gülbüz, Bu nedenle sağ bacağından topallıyordu. Hapishaneden çıktıktan sonra tedavi göremediği için sakat kaldı. Hapishanede kaldığı süre içinde eşi onu terk etti. Çocuklarıyla arası bozuldu. Yeni yeni çocuklarıyla arasını düzeltmişti ki, bu defada kansere yakalandı. Dayım hayatı boyunca hep sıkıntı çekti. Hapishaneye girmesi hayatını mahvetti dedi.