Bayburt merkezde bir asırlık tarihiyle betonlaşmaya direnen ev, eskinin izlerini taşımaya devam ediyor.
Köy evlerinde bulunan kırman, terek gibi yapıların izlerinin kaybolmaması için büyük çaba sarf eden ev sahibi Songül Köse, "Ben bu eve gelin geldiğimde ev aynı bu şekildeydi. Eşim rahmetli olduktan sonra hatırasını hiç bozmak istemedim, normalde evlerin tavanları betondan, taştan olur benim evimin tavanı odunlardan. Biz odun tavanlara kırman deriz, eskilerde kırman derler böyle tavanlara. İnsanlar köylerde tavanlarını bu şekilde yaparlardı" ifadelerini kullandı.
Şingâh mahallesindeki evinde hala soba yakıp, mutfağında terek kullanan Köse, evinin bu şekilde olmasından dolayı mutluluk duyduğunu dile getirerek, "Bu şekildeki yapıyı bozmayacağım, dolap yaptırmayacağım, kalorifer kullanmayacağım çocuklarımda babalarının hatıralarına benden sonra da sahip çıkmaya devam edecekler" şeklinde konuştu.
Dedelerinin kendilerine bıraktığı bu evin bir kültür mirası olduğunu ifade eden Esen Köse Kayalı’da, "Biz bu evde doğduk, bu evde büyüdük, bu evlerden gelin çıktık. Doğduk evimiz böyle, çocuklarımız oldu onlarda bu şekilde baba ocağımızı gördüler. Evin çocukları olarak biz dedemizden, babamızdan kalan bu hatıraya sahip çıkıyoruz, umarım bizim çocuklarımızda kültürlerine sahip çıkarak gelecek kuşaklara aktarırlar" dedi.
Dede evine sık sık gelerek geçmişe duyduğu özlemi dile getiren Sevim Ataner ise şunları kaydetti:
"Bu ev bizim dede ocağımız, burası eskiden kalma mutfak. Bu gördüklerinize terek deriz, ortadaki kısma gelincik adı verilir. Önceden gelinler bu gelincik denilen direklerin önünde düğün öncesi dikilir, adetlerimizi gerçekleştirirdik. Üst tavanımız kırman dediğimiz yapıda, yine varlığını koruyor. Bu ev bize dedelerimizden kaldı nereden baksanız bir asırlık tarihi var evimiz çok kalabalık bir evdi, torunlar, kuzenler, eltiler, eltilerin çocukları hep bu evde doğdu büyüdüler bizler ise bu yapıya sahip çıkarak yasatmaya çalışıyoruz."