İşte Rahman Turan'ın yazısı:
20 yaşında genç bir delikanlıydım... Her Türk genci gibi, en kutsal görev namus nöbeti olarak adlandırılan Vatan sorumluluğumu yerine getirecektim. Gazetede spor servisinde görevliydim. Askerlik şubesinden celp emri geldiğinde hem ailemde hem de gazetemdeki çevremde büyük bir heyecan yaşandı. Jandarma komando olacaktım. Bu doğrudan doğruya, bölücü terörün kol gezdiği doğu bölgesine gitmek demekti. Kuşkusuz herkes gibi benim de yüreğime bir kuşku düşmüştü. Ama kısa bir nefis muhasebesi yaptığımda şu sonuca vardım..Bizden öncekilerde ordaydı, biz de orda olacağız. Bizden sonrakilerde orda olacak..?
Bu tarihi gerçek ve Namus borcunun vatanla eş değer olan sorumluluğuyla İzmir Foça'da ki acemi birliğinde yeni bir dünya il tanıştım. Ve sonra usta birliği... Ve ardından Mardin.. Mardin bizim için adresi belli olan bir bölüktü. Oysa biz hayatın her anında ve alanında hep seyyar ve dağların kurdu bir timin onurlu, gururlu neferi olarak dağların yamaçlarında ve tepelerinde 24 saat nöbetteydik?
Bir dilim ekmeği paylaştık bir dilim hayatı yaşadık..
Burası Gabar'ın yüksek tepelerinin tam tepesindeki bir siper. Birkaç kilometre aşağıda güneş çöl sıcağı gibi yakıyor. Ama tepeler soğuk. Siperlerde tek bir amaç uğruna orda bulunan Mehmetçikler hep beraber aynı kaderi paylaşıyoruz. Vatan nöbetinde bir aradayız. Gabar'ın gözetleme mevzilerinde gündüz ateşleri, PKK teröristlerine de bir anlamda mesaj oluyor. Burada biz varız.. Biz burada oldukça ininizden çıkamazsınız..
Vatan borcunun Gabar onuru?
Ali Savaş, sen de Gabar'da vatan borcunu ödedin. Yaz izlenimlerini dediğinde heyecanla, bir o kadarda umutla albümüme baktım. Uzun zamandır bakmıyordum da. Geldi geçti günler, Gabar'da nöbette, bayat ekmeğimi ısıtırken çekilmiş fotoğrafım, bugün sırça köşklerinde teröre karşı mücadelede değişik yöntem önerenlere ithaf olsun diye yayınlanmasını istedim. Gabar'da ateş bir bakıma sizi kurtaran bir bakıma da teröristlere teslim eden bir düşman gibidir. Hem dost hem düşman. Zaten Gabar'ın siperlerinde kavramlar da birbirine girmiştir. Çevre halkından kimin terörist, kimin sana yakın olduğunu bilemezsin.. Ve Gabar'da vatana olan sorumluluğunu yerine getirirken, bugün orada şehit düşen kardeşlerimizin acısını hissederken TV programlarında dansöz oynatanların Gabar siperlerindekilerin yüreğini anlamak gibi bir sıkıntıları da olamaz zaten..
Kartal gibi göreceksin tilki gibi kurnaz olacaksın
Gabar'ın siperlerinde günün 24 saatinde, karda kış da, güneş de yağmurda ve çamurda, ?Vatan nöbetinde ?olmanın tek kuralı vardır..
Tepeleri kartal gibi gözetmeyeceksin.
Pençen tetikteki elin olacak..
Ve tilki gibi kurnaz olacaksın. Göz kapakların ağırlaşmayacak. Donsa da ayağın dizin çökmeyecek. Ve hele gözlerin, hep ileri bakacak. Düşmanı kollayacak. Silahın yavuklun olacak. Sen ve o, baş başasınız. O sensiz sen onsuz bir hiçsin. Birbirinden güç alacaksın. Sonra tertiplerinden. Duymayacaksın, hissedeceksin. Hissederek karar vereceksin. Üstünün emrini yerine getirirken kararlı olacaksın. Ve siperde hele Gabar'ın siperinde. Av beklerken bir şeyi asla yapmayacaksın.. Geriye dönüp sivil hayatı düşünmek.. O'nu yaptığında kartal gözlerin kararır. Tilki aklın uçar gider. O siperde tek bir kural vardır. Vatanın sana burada ihtiyacı var ve bu nöbet namus nöbetidir..