Bu sözler, Dink cinayetinden bir hafta sonra görevden alınan dönemin Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir'e ait.
'Suikast istihbaratı tarafıma iletilseydi gereğini yapardım' diyen emekli vali ekledi: Hrant bugün yaşıyor olabilirdi.
Gazeteci Hrant Dink'e yönelik suikast sırasında Trabzon Valisi olan ancak, 26 Ocak 2007'de görevden alınarak merkeze çekilen emekli vali Hüseyin Yavuzdemir, "Hrant Dink olayından 10 gün sonra görevden alındım. Ben görevden ayrıldıktan sonra Trabzon polisi Hrant Dink olayıyla ilgili ne yapmış, ne yapmamış bilmiyorum. Bildiğim tek şey var, bu da Hrant Dink'e düzenlenecek saldırıyla ilgili tarafıma ne Trabzon Emniyet Müdürlüğü ne de Trabzon İl Jandarma Komutanlığı'nca herhangi bir istihbarat bilgisinin verilmemiş olmasıdır" dedi. Akşam'a konuşan Yavuzdemir şu açıklamalarda bulundu:
'HRANT, YAŞIYOR OLABİLİRDİ'
- Tarafıma bu konuda en küçük bir bilgi bile verilmiş olsaydı yasal gereğini yapar, etnik kökeni ne olursa olsun bir Türk vatandaşının öldürülmesini önleyici tedbirlerin alınmasına katkı sağlardım. Nasıl mı? Doğrudan İstanbul valisi adına özel bir yazı gönderirdim. Mümkün mü o zaman İstanbul valisinin ilgilenmemesi?
- Kısacası, zamanın Trabzon valisi olarak görev yaparken bana güvenlik güçlerince bu konuda bilgi verilmiş olsaydı bugün Hrant yaşıyor olabilirdi. Neden bana bilgi verilmemiş? Bunun hesabını sormadan görevden alındım.
'İLLEGAL YAPININ TESPİTİ ZOR'
- Cinayeti kontrgerilla yapmıştır diye açık bir hüküm vermek doğru değil. Ancak ülkemizde cereyan eden faili meçhul cinayetlere bakıldığında, büyük bir kısmının aydınlatılamadığını gördük. Buradan hareketle devlet içinde illegal bir yapılanma olabileceği kamuoyu tarafından da değerlendirilmeye başlandı. Nitekim bugün bile bazı Cumhuriyet Başsavcılarının denetiminde yapılan kazılarda, topraktan kafatasları ve kemik parçaları çıkmaktadır. Bunun elbette soruşturulması gerekir. Ben de geçmişte görev yapmış bir kamu görevlisi olarak böyle bir değerlendirmeye katıldığımı söyleyebilirim. Ancak bu illegal bir yapılanma olduğu için devlet içerisindeki şemasını tespit etmek zor. Trabzon'da görev yaptığımız süreçte bazı toplumsal olaylar yaşadık ama bu olayların kontrgerillanın işi olduğunu peşinen söylemek mümkün değil.
'SAVCILAR İNİSİYATİF ALMALI'
- Ülkemizde Cumhuriyet Savcıları, soruşturma evraklarını polis ve jandarmaya havale etmekte, onlardan gelecek soruşturma dosyalarına göre fezleke, iddianame hazırlamaktadırlar. Genel uygulama bu yöndedir. Polis ve jandarma modern soruşturma teknikleri açısından eğitilmiştir ama cumhuriyet savcılarımızın da bu soruşturma teknikleri üzerinde eğitilmeleri gerektiğine inanıyorum. Savcılar, inisiyatif almalı, sorgulamaları bizzat yapmalı, yönetmeli, delil toplama aşamasında bile polis ve jandarmaya nezaret etmelidir.
- Hrant Dink olayı, kişisel kanaatim o dur ki, halen mahkemede yargılanan kişilere verilecek cezalarla sınırlı kalacak ve olayın perde arkası aydınlatılamadan sırlarıyla tarihe gömülecektir.
'CİNAYETİ AYNI GÜN TV'DEN ÖĞRENDİM'
- Hrant Dink cinayetini aynı gün televizyondan öğrendim. O sırada Emniyet Müdürü Reşat Altay'la birlikteydim. Cinayet zanlısının Trabzonlu Ogün Samast olduğu ortaya çıkınca üzüldüm. Bir yıl önceki
Rahip Santoro cinayeti de aynı ilde işlendiği için, Trabzon'un yine ülke gündemine geleceğini düşündüm. Öyle de oldu.