Büyük şehirlerde yaşayanlar iş hayatının ve günün getirdiği stresle mücadele etmek için "doğada kısa süreli tatil, "organik bahçe kiralama" gibi çeşitli çözüm yolları ararken, köylerinde yaşayanların hallerinden daha memnun oldukları gözleniyor.
Türkiye'nin dört bir yanında olduğu Trabzon'ki Gürbulak beldesinde de hava sıcaklığının artmasıyla birlikte bahçe ve tarlalarda tatlı bir telaş başladı. Kimileri tarlalarında çalışırken bazıları da yeni doğmuş kuzuların da yer aldığı koyun sürülerini yeşel alanlarda otlatmaya başladı.
Beldenin Güzelyalı Mahallesi'nde yaşayan çoban Ali Şimşek (52), bazıları iki gün, bazıları ise bir hafta önce doğmuş 30 kuzunun da yer aldığı 70 koyunluk sürüsünü para karşılığında komşusunun fındık bahçesinde otlatıyor.
Şimşek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ailesinin bir kaç kuşaktan beri hayvancılıkla uğraştığını belirterek, "Doğal olarak ben de yürümeye başladığım andan itibaren koyun peşine gittim. Bu işi gördüm, bu işi yaptım. Başka da bildiğim, yaptığım iş yok" dedi.
Çobanlığın, dışarıdan göründüğü gibi çok kolay bir iş olmadığını ifade eden Şimşek, "Yoldan geçenler 'ne güzel işin var, senin yerinde olsak keşke' diyorlar. Aslında benim yerimde olsalar bu işi yapmazlar, yapamazlar. Çünkü bu iş milletin dediği gibi kolay değil. Havalar güzel olunca iyi. Ama kar ve yağmurdaki zorluğunu bir de görseler" diye konuştu.
-"ÇOBAN DEYİP DE GEÇMEMEK LAZIM"-
Şimşek, hayvanları çok sevdiğini, onların hayatında büyük önemi bulunduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Bu işi yapmasam ne yapardım bilmiyorum. Serbest çalışıyorum, çoban olmak emir altında olmaktan daha iyi. Emir altında çalışmak zordur herhalde. Yaylaya gidiyorum kendi başıma, karışanım görüşenim yok. Doğa ve koyunlarımla mutluyum. Hayvan yetiştirmek zor, onlarla tek tek ilgileneceksin. Ayrıca masrafı da var. Bu sene kışın otlak parası 2 bin 500 lira verdim. Eğer yılda 3-4 ay yaylaya gitmesem ben bu işten bir şey kazanamam. Yaylaya giderken de sadece kendi hayvanlarımı götürmüyorum. Başkalarından aldığım toplam 400-500 koyunla gidiyorum ve onlardan aldığım parayla geçiniyorum. "
Sürünün, otlağın yanındaki bahçeye geçmemesi için sık sık konuşmasını keserek koyunların başına koşan Ali Şimşek, "Çoban deyip de geçmemek lazım. Bu iş o kadar kolay olsa herkes yapar. Adam dışardan gördü mü 'çoban akşama kadar oturuyor' diyor. Ama öyle değil, görüyorsunuz. Yandaki bahçe başkasının, 'sürüyü koyma' dediği zaman koymayacaksın. Yani oturma şansın yok" dedi.
Şimşek, karnı şişen koyuna ayrı, bacağı topallayana ayrı ilaç verilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Yani koyunlarla tek tek ilgilenmek gerekiyor. Eğer hayvana bakmayı bilmiyorsan telef edersin. Dışarıdan göründüğü gibi kolay değil, ancak dünyaya bir daha gelsem çoban olurdum. Çünkü doğal bir hayat yaşıyorum ve hayvanlarımla mutluyum. Şehirde yaşayanlar gibi dertlerim yok" diye konuştu.