Çamburnu'nda çöp isyanı

Trabzon'un Sürmene ilçesine bağlı Çamburnu beldesinin Belediye Başkanı Hüseyin Alioğlu, Kutlular mevkiindeki düzenli çöp depolama tesisinin tabanında biriken ve gelişigüzel dereye bırakılan çöp sularının içme suyuna karışma riski taşıdığını belirterek büy

Trabzon'un Sürmene ilçesine bağlı Çamburnu beldesinin Belediye Başkanı Hüseyin Alioğlu, Kutlular mevkiindeki düzenli çöp depolama tesisinin tabanında biriken ve gelişigüzel dereye bırakılan çöp sularının içme suyuna karışma riski taşıdığını belirterek büyük bir felaket yaşanmaması için yetkilileri uyardı.

Trabzon ve Rize illerinin çöp sorununu çözmek için oluşturulan Trabzon Rize Katı Atık Birliği (TRAB-Rİ-KAP) kapsamında Sürmene ilçesine bağlı Çamburnu beldesi Kutlular Mahallesi'nde yapılan düzenli çöp depolama tesisine çöp dökülmeye başlandı. Ancak Trabzon'un Deliklitaş mevkiinde yapılan ve çöplerin ayrıştırılarak paketlenmesi görevini görecek çöp transfer ünitesinin henüz tamamlanmamış olması dolayısıyla düzenli depolama alanına gelişigüzel bırakılan çöpler başta su kirliliği ve kötü koku olmak üzere
çevrede önemli sorunlara yol açıyor.

Çamburnu Belediye Başkanı Hüseyin Alioğlu ve tesise yakın yerde evleri bulunan vatandaşlar, mağdur edildiklerini ve kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmediğini ileri sürerek şikayetlerini dile getiriyor. Çamburnu beldesinin Trabzon'un en önemli tabii güzelliklerine sahip yerleşim yerlerinden biri olduğunu anlatan Belediye Başkanı Alioğlu, mavi bayrak sahibi olan beldenin deniz seviyesine inen sarı çamları, balıkçı lokantaları ve tersanesiyle ünlü olduğunu belirterek böyle bir yerleşim biriminde
çöp depolama tesisi yapılmasının yanlış olduğunu söyledi. Yörenin turizmle anılması için uzun zamandır çalışmalar yaptıklarını ve bu nedenle tesise karşı çıktıklarını anlatan Alioğlu, verilen 10 yıllık gayretlerinin tesisin yapılmasıyla boşa çıktığını belirtti.

Çöp depolama tesisine çöplerin ayrıştırılarak sıkıştırılmış ve paketlenmiş şekilde getirileceği taahhüt edilmesine rağmen bunun yerine getirilmediğini ve tesise gelişigüzel döküldüğüne dikkat çeken Alioğlu, şöyle konuştu: "Çöpler, moloza nasıl dökülüyorsa buraya da aynen öyle dökülüyor. Üzerine toprak dökülmüyor. Bu tesis ayrıca tekniğine uygun yapılmadı. Burası eski bir maden ocağıydı. Zamanında atılan dinamitler nedeniyle çatlak oluşmuş. Bu çatlaklar doldurulmadan ve izole edilmeden yapılan çalışmalar
sonucu tesisin tabanında biriken çöp suları sızmaktadır. Bu sızan suların yeraltı sularına karışma riski vardır. Bu bölge beldenin içme suyunun karşılandığı yerdir ve yer altı sularımız da tesis zemininin yaklaşık bir metre altındadır. Yani çöp sularının içme suyuna karışma riski son derece fazladır."
Tesisin tabanında biriken ve sızan çöp sularının borularla arıtılmadan derelere verildiğini ve buradan da denize gittiğini anlatan Alioğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Tabandan sızan çöp suları, hiçbir tedbir alınmadan borulardan derelere bırakılıyor, denize gidiyor. Yetkililer de buna müsaade ediyor. Halk sağlığı açısından çok ciddi tehlikeler ortaya çıkabilir. Çöp suları içme suyuna karışarak büyük felaketlere yol açabilir. Tedbir alınarak yanlıştan bir an evvel dönülmeli. Ayrıca, ilgili kuruluşların su kaynaklarımızı tahlil etmesini istiyoruz. Bizim imkanlarımız kısıtlı bunu yapamıyoruz."

Alioğlu, Trabzon'un çöp depolama alanlarına ihtiyacı bulunduğunu kabul ettiklerini ancak böyle bir tesisin yapılacağı yerin Çamburnu olmaması gerektiğini dile getirdi. Böyle bir tesisin yerinin çok iyi seçilmesi gerektiğini anlatan Alioğlu, şunları söyledi: "Burası uygun bir yer değil. Tesisin buraya yapılmaması için verdiğimiz mücadelelere yetkililer kulaklarını tıkadı. Ama biz haklı çıktık. Tesise çöp dökülmeye başlandıktan üç gün sonra çevre sorunları ortaya çıkmaya başladı. Çöp suları derelere bırakılıyor. Çok kötü bir koku oluşuyor. Henüz çöpün çok az bir kısmı buraya getiriliyor. Birçok belediye çöpünü getirmeye başlamadı. Onlar da çöplerini getirmeye başlayınca sorunlar daha da artacaktır."

En büyük korkularının çöp sularının içme suyuna karışma riski olduğunu tekrarlayan Alioğlu, bine yakın öğrencinin eğitim gördüğü beldenin ve 4 mahallenin bundan etkileneceğini söyledi.

İlgili yönetmeliklere göre, çöp depolama tesislerinin bir kilometre yakınında yerleşim yeri bulunmaması gerektiğini ancak tesisin 1 kilometre yakınında 250 konutun bulunduğunu anlatan Alioğlu, şöyle konuştu: "Bizim noter kanalıyla yaptırdığımız tespite göre, tesisin 1 kilometre yakınında 250 konut var. Bu insanların her şeyi burada. Tahliye edilmeleri de söz konusu değil. Tesisin çevresinde sağlık koruma bantlarının oluşturulması gerekiyordu. Burada ne şekilde oluşturuldu bunu bilmiyoruz."

Tesisin yapılmasından önce Çevrebilimsel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun yerinde incelenerek değil masa başında verildiğini ileri süren Alioğlu, yerinde inceleme yapılmış olsaydı ÇED raporunun verilemeyeceğini ve tesisin beldede yapılamayacağını söyledi.

Tesiste açığa çıkan kötü kokunun bilhassa akşam saatlerinde dayanılmaz boyutlara ulaştığını ve belde merkezine kadar indiğini belirten Alioğlu, bu kokuyla mücadele etmek için sıkılan parfümün de göstermelik olduğunu söyledi. Yetkililerin gerekli hassasiyeti göstermesini ve kanunların uygulanmasını talep ettiklerini anlatan Alioğlu, iş işten geçmeden ve büyük bir felaket yaşanmadan gerekli tedbirlerin bir an önce alınarak uygulanması gerektiğini ifade etti.

Tesisin çevresinde evi bulunan vatandaşlar da mağdur olduklarını ileri sürerek yetkililerin konuya el atmasını istedi. Belde sakinlerinden Affan Akyasan, "Bu kokuya dayanılır mı? Böyle bir şey dünyanfın yeraltı sularına karıın hiçbir yerinde yok. Bu tesis, bu güzelim yere yapılır mı? Kokudan maskelerle, mendillerle korunuyoruz. Böyle devam ederse göç eder gideriz. Su içemiyoruz" diye yakındı.

Ahmet Erhan ise çöp kokusundan dolayı akşamları evden çıkamadıklarını ancak yine de evini, bağını, bahçesini bırakıp gidecek durumda olmadıklarını söyledi. Aslan Karaismailoğlu ise endişeli olduklarını belirterek "Akşamleyin çöp kokusundan dolayı evden dışarı çıkamıyoruz. Eve parfüm sıkarak kapıyı, pencereyi kapatıyoruz koku eve girmesin diye. Şimdiye kadar parfüm verilmedi şimdi göstermelik olarak sıkılıyor. Parfüm burada çöp kokusunu bastırıyor ama ulaşamadığı yerler ne olacak? Kötü koku belde
merkezine kadar iniyor. Sinek çoğalıyor. Bağ, bahçede kokudan çalışamıyoruz. Ayrıca sularda da bozukluk hissettim."

Tesisin hemen yanında bulunan evinin yolunun tesis tarafından kanunlara aykırı şekilde işgal edildiğini ve evine gidemediğini anlatan İsmet Bodur ise şu ana kadar yaptığı girişimlerden bir netice elde edememekten yakındı. Kokulardan evde duramadıklarını anlatan Bodur, sözlerine şöyle devam etti: "Belde merkezine indik. Evimizin yolunu kapattılar. Mahkemeye kaç kez başvurdum. Gerekli yerlere dilekçe yazdım, müracaat ettim ama olumlu cevap alamadım. Arazilerimizi talan ettiler. Savcılığa gittik sonuç
alamadık. Yetkililer gelip de vatandaşın durumunu sormuyor, halimizi görmüyor. Bağı, bahçeyi bıraktık sahile indik. Köylü ne yapar yapar ama yalan konuşmaz. Valiye dilekçe yazma hazırlığım var. Tek dayanak noktam o kaldı. Başka yapacak bir şey yok. Ama birileri buraya gelip de konuşunca onlara müdahale edeceğim. Bunun bilinmesini istiyorum."

Öte yandan Sürmeneli ünlü yönetmen Fatih Akın ve Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth da 20 Haziran 2007 tarihinde Çamburnu beldesine gelerek tesisin yapılmasına karşı çıkan vatandaşlara destek vermişti.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Bölgesel Haberleri