Doğuştan tek böbreği olan 16 yaşındaki Orhan Can Kalyoncu'nun mevcut böbreği de iflas edince, 61 yaşındaki babası Remzi Kalyoncu, böbreğini vermeye gönüllü oldu.
Doğuştan tek böbreği olan 16 yaşındaki Orhan Can Kalyoncu'nun mevcut böbreği de iflas edince, 61 yaşındaki babası Remzi Kalyoncu, böbreğini vermeye gönüllü oldu. Konsey tarafından onaylanan nakil işlemi çarşamba günü yapılacak.
Trabzon'un Beşikdüzü ilçesine bağlı Yeşilköy beldesinde ikamet etmekte olan 16 yaşındaki Orhan Can Kalyoncu'nun tek böbrekli olarak dünyaya geldiği ancak 3 yaşına gelince fark edildi. Mevcut böbreği de iflas eden Orhan Can Kalyoncu, 4 aydan bu yana Vakfıkebir Devlet Hastanesi Diyaliz Ünitesi'nde tedavi görüyordu.
Baba Remzi Kalyoncu'dan alınacak böbrek, çarşamba günü KTÜ Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Orhan Can Kalyoncu'ya nakledilecek. Nakil öncesi bir açıklama yapan 53 yaşındaki anne Nurhayat Kalyoncu, 6 çocuğun en küçüğü olan Orhan Can ile 16 yıldan beri uğraştığını belirterek, oğlunun sağlığına kavuşacağı gün olan çarşambayı iple çektiklerini söyledi. Nurhayat Kalyoncu, "Orhan Can doğduğundan beri KBY böbrek hastası. Üç yaşına geldiğinde bir böbreğinin olmadığını öğrenince dünyalar başımıza yıkıldı. 540 üre ile hastaneye yatırdık. Bu arada epilepsi ile de tanıştı. Epilepsi rahatsızlığı on üç yıl sürdü. Kullandığı epilepsi ilaçları böbreğine ve beynine daha çok zarar verdi. En son geçirdiği havalede ise beyin ölümü gerçekleşti, bir daha geri döndü. 6 ay önce Orhan Can'a böbreğimi vermek istedim; ancak tansiyon hastası olduğum için doktorlar kabul etmedi. Bunun üzerine hem böbrek vakfına yazıldık, hem de babasının böbreğinin uyup uymayacağını araştırmaya başladık. Sonunda eşimden nakil yapılabileceğini öğrendik." dedi.
Orhan Can'ın mevcut böbreği iflas edince 4 ay önce Vakfıkebir Devlet Hastanesi'nde diyalize başladığını ifade eden Nurhayat Kalyoncu, "Bu süre zarfında babasından yapılacak nakil işlemleri bitti. Allah izin ederse çarşamba günü nakil yapılacak. Orhan'ı ilk defa İstanbul'a götürdüğümde doktorlar ancak 5 yıl yaşayabileceğini söylemişlerdi. Bunun üzerine oğlumuza klorlu su içirmemek ve şehir havasından kurtarmak amacıyla yaşamakta olduğumuz Vakfıkebir ilçesi, Çarşı Mahallesi'nden baba köyüm olan Yeşilköy beldesine yerleştik. " şeklinde anlattı.
"EŞİMİN BÖBREĞİ SAYESİNDE ÇOCUĞUM YENİDEN HAYATA DÖNECEK"
Çocuğunu doktora götürüp getirirken yaşadıklarını gözyaşı dökerek anlatan anne Kalyoncu, sözlerine şöyle devam etti: "Bazen panikten yola atladığım zamanlar oldu. Karda kışta çocuğumla battaniyeye sarınıp yollarda bekledim. Çocuğumu yaşatabilmek için çok büyük bir mücadele verdim ve bu mücadeleyi kazandım. İnşallah eşimin böbreği sayesinde çocuğum yeniden hayata dönecek. Bizler de çocuğumuzla daha çok mutlu oluruz. Ama 16 yıl boyunca verdiğim mücadelede ben de sağlığımı kaybettim. Depresyon tedavisi alıyorum. Çocuğumu yaşatmak uğruna bizim yaşantımız zora girdi. Maddi ve manevi olarak çektiğimiz sıkıntılar inşallah geride kalacak."
"ALLAH KİMSEYE EVLAT ACISI ÇEKTİRMESİN"
Baba Remzi Kalyoncu ise duygularını şöyle dile getirdi: "Doktorlar, oğlumun böbreğinin tamamen bittiğini söyleyince böbrek aramaya başladık. Bu arada ben de böbreğimi vermeye gönüllü oldum. Böylece testler yapıldı ve nakile karar verildi. Böbreğimi vererek oğlumu kurtaracağıma ve ondan sonra mutlu bir hayat yaşayacağımızı umut ediyorum. Bir baba olarak üzerime düşen görevi yerine getirmek beni huzura kavuşturuyor. Allah kimseye evlat acısı çektirmesin."
"BABAM AYNI DURUMDA OLSAYDI BEN DE HİÇ DÜŞÜNMEDEN BÖBREĞİMİ VERİRDİM"
Nakil gününü heyecanla beklediğini ifade eden 16 yaşındaki Orhan Can Kalyoncu, rahatsızlığı nedeniyle okuldan ve arkadaşlarından ayrı kalmanın üzüntüsünü yaşadığını ve babasından alacağı böbrekle iyileşip, yeniden okula başlayacağını ifade etti. Orhan Can, "Yetişkin olsaydım ve babam aynı durumda olsaydı ben de hiç düşünmeden böbreğimi verirdim." dedi.