Bayburt'un Konursu Beldesinde 1812 yılında çivi kullanılmadan inşa edilen, ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden Konursu Ulu Camisi İslam alemine asırlardır hizmet veriyor
Konursu Belediye Başkanı Karabulutoğlu: ''Bayburt ve çevresinde bu mimaride başka bir cami yok. İnşallah burası gelecek yıllarda da toplumumuza, Müslümanlara hizmet etmeye devam edecek"
Hiç şüphesiz ki Türk-İslam sanatının en önemlilerinden biri de ahşap işçiliği. Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya taşıdığı ve değişik bölgelerde farklı yorumlarla desteklenerek yüzyıllar önce inşa edilen birçok ahşap cami asırlardır Müslümanlara hizmet veriyor.
Bu camilerden biri de Bayburt’un Konursu Beldesi'nde 1812 yılında çivi kullanılmadan inşa edilen, ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden Konursu Ulu Camisi.
Kent merkezine 15 kilometre mesafede bulunan Konursu Beldesi'ndeki cami, ahşap işçiliğinin bölgesel özelliklerini de barındıran kırlangıç tavan, ceviz ağacından yapılan mahfil, minber ve vaaz kürsüsündeki el işçiliği, Türklerin Orta Asya'dan Anadolu’ya taşıdıkları binlerce yıllık bir geleneği günümüze ulaştırıyor.
Beldede eğimli arazi üzerine kare biçimli olarak inşa edilen dört ahşap destekli, ahşap tavanlı ve bölgesel özellikleri de taşıyan camideki ahşap malzeme, çivi ve tutkal kullanılmaksızın birbirine geçmeli biçiminde büyük ustalık gerektiren bir mimari ile yapılmış.
Konursu Belde Belediye Başkanı Osman Karabulutoğlu, yaptığı açıklamada, ahşaptan yapılan ve şaheser olarak ortaya konulan gerek müezzin mahfili, gerek minber ve gerekse alttaki mahfillerin hiç birisinde çivi kullanılmadığını söyledi.
Karabulutoğlu, Konursu Ulu Camisinin asırlardır beldede ve çevrede yaşayan Müslümanların ibadetine açık bir mekan olduğunu belirterek, "Cami hicri 1227 yılında köklü bir değişiklik geçirmiş ancak bu günümüze kadar korunmuş ki bu bizler için büyük bir şans ve talih. Çünkü böyle eserlerin çoğu şu veya bu şekilde tahrip edilmiş, ortadan kalkmış. Biz talihliyiz ki bu camimiz şu veya bu şekilde uygun olmayan rötuşlar yapılmışsa da aslına dokunulmamış, günümüze kadar gelmiştir" diye konuştu.
Caminin minberi, mahfili, önündeki kuş sarayı ve akan çeşmesinin buranın tam anlamıyla tarihi bir eser olduğunu açıkça ortaya koyduğunu ifade eden Karabulutoğlu, "Bayburt ve çevresinde bu mimaride başka bir cami yok. İnşallah burası gelecek yıllarda da toplumumuza, Müslümanlara hizmet etmeye devam edecek" dedi.