Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Bay Kemal, sen Kandil'in yandaşısın. Kandil'in desteklediğiyle el ele, kol kolasın" dedi.
Ordu mitinginde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ordu'ya, Fatsa'ya ve Ünye'ye doğal gazın getirildiğini ve gelecek yıl Kabadüz'e de getirileceğini ifade etti.
‘Bir fındığın içini yar senden ayrı yemem/Bugün gördüm yarimi, öldüğüme gam yemem’ şiirinden iki mısrayı okuyarak, bu ülkeye aşık olduklarını söyleyen Erdoğan, "Biz bu millete meftunuz, biz Ordu'ya vurgunuz" dedi.
Ordu'ya daha yapacak çok işleri, getirecek çok hizmetleri olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
"İnşallah 31 Mart'tan sonra belediye başkanlarımızla birlikte, el birliği içinde bu çalışmaları yürüteceğiz. Ordu, 31 Mart'ta bir kez daha hizmet siyasetini tercih ediyor muyuz? Ordu, 31 Mart'ta 'memleket işi gönül işi' diyen kadrolarla yola devam ediyor muyuz? Ordu, 31 Mart'ta tercihinizi bir kez daha istikrar ve güvenden yana kullanıyor muyuz?"
“Cumhur İttifakı pazara kadar değil mezara kadar”
MHP ile kurulan Cumhur İttifakı’nın sonuna kadar devam edeceğini belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Ordu, 31 Mart'ta AK Parti ve Cumhur İttifakı diyor muyuz? AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi, biz Cumhur İttifakı'yız. Nerede başladı bu, malum 15 Temmuz o FETÖ’nün yaptığı devletimize darbe girişiminden sonra 7 Ağustos Yenikapı ruhuyla başladı. İşte o bizim bir beka mücadelemizdi. Allah, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin. Ne dedik biz? Cumhur İttifakı, pazara kadar değil mezara kadar dedik. Onun için AK Partili kardeşlerim sakın bölünmeyeceğiz, birliğimizi, beraberliğimizi asla bozmayacağız. Milliyetçi Hareket Partili kardeşlerim, asla bölünmeyeceğiz, birliğimizi beraberliğimizi bozmayacağız. AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi olarak Cumhur İttifakı'nın içinde konsolide olacağız, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız."
“Kuyrukçu Bay Kemal”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya geneline ve Türkiye'nin bölgesindeki gelişmelere ilişkin olarak da değerlendirmelerde bulunarak, en gelişmişinden en geri kalmışına kadar tüm ülkelerin sıkıntı ve arayış içinde olduğuna dikkat çekti. Dünyada her gün dengelerin bozulduğunu ve yeni dengelerin kurulduğunu ifade eden Erdoğan, bu sancıların en acı, en dramatik, en kanlı, en vahşi sonuçlarının ise bölgede tezahür ettiğini bildirdi.
Erdoğan, "Türkiye işte böyle çalkantılı bir süreçte maruz kaldığı tüm saldırılara ve tehditlere rağmen dimdik ayakta kalmayı başarmıştır. Bu başarının sahibi kim biliyor musunuz, siz, benim aziz milletim. Sizin desteğiniz olmazsa bu fakir ne yapar? Siz, arkamızda durdunuz, siz yanımızda oldunuz ve evelallah dik durduk, diklenmedik ve buralara geldik. Bu başarının sahibi, bir, iri, diri, kardeş ve hep birlikte Türkiye'dir" diye konuştu.
“Bay Kemal’den bir şey olmaz”
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Ülkemizin gücünün birliğinden kaynaklandığını görenler, bu seçimlerde doğrudan oraya saldırıyor. Başını CHP'nin çektiği bazı kesimler de maalesef bu oyuna gönüllü figüranlık yapıyor. Aslında onlar da ne olup bittiğini gayet iyi biliyor, gayet iyi görüyor. Dün CHP Genel Başkanı çıkmış ne diyor biliyor musunuz, 'nereye gitti bu 35 milyar dolar?' diyerek esip gürlüyor. Bay Kemal, o ancak, tankların arasından kaçıp gider, Bakırköy Belediyesinde kahve yudumlar, onun durumu bu, ondan bir şey olmaz."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürü olduğu döneme ilişkin bir televizyon programında yer alan görüntüleri sinevizyondan vatandaşlara izleten Erdoğan, "Kimdi SSK'nın genel müdürü, Bay Kemal. Kuyruklardan bahsediyor, işte kuyruklar burada Bay Kemal. Sen, kuyrukçusun Bay Kemal, kuyrukçu. İlaç kuyruklarında ve ölenlerin rehine alındığı hastane kuyruklarında genel müdür sendin Bay Kemal. Şimdi, şehir hastanelerine bak, Bay Kemal burayı gör, yöneticilik budur" diye konuştu.
"Bay kemal Kandil’in yandaşıdır”
Ankara'da 14 Mart'ta Bilkent'te 3 bin 300 yatak kapasiteli şehir hastanesinin açılışının yapılacağını hatırlatan Erdoğan, "İş bilenin, kılıç kuşananın. '35 milyar nereye gitti?' diyor, 35 milyar Suriyelilere yapılan harcamalara gitti. Güya, bizi sıkıştıracak, sen kimi sıkıştırıyorsun? Asıl amacı Türkiye'nin Suriye politikasını değiştireceğini ima ederek, bölge ile ilgili hesapları olan küresel güçlere göz kırpıyor. Asıl gayesi, Türkiye'nin PKK-PYD örgütüne yönelik karanlık tavrından rahatsız olanlara sinyal vermek. Bay Kemal, sen Kandil'in yandaşısın. Kandil'in desteklediğiyle el ele, kol kolasın" dedi.
"Suriyelilere yapılan harcama hazineye yük olmuyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin Suriyelilere yapılan harcamalar sebebiyle Hazinesine yüklediği hiçbir yük yoktur. Tüm bu harcamaları geliri giderine denk olacak formüllerle yürüttük, yürütüyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onun için de milletimiz şu gerçeği çok iyi bilmeli. Türkiye'nin işte Suriye'de Mehmedimiz gereğini yaptı mı? Afrin’de yaptı mı? Cerablus'ta yaptı mı? İdlib'de şu anda her türlü tedbirimizi aldık mı? Biz gayretimizle her türlü adımları atıyoruz ve bu bölgede Türkiye'ye sorulmadan bir karar verilemez. Türkiye'nin Suriyelilere yapılan harcamalar sebebiyle hazinesine yüklediği hiçbir yük yoktur. Tüm bu harcamaları geliri giderine denk olacak formüllerle yürüttük, yürütüyoruz" şeklinde konuştu.
“Savunma Sanayimizin yüzde 65’ini biz üretiyoruz”
Stratejik ortaklarının, bin 500 polise glock marka tabanca alacaklarında ya da insansız hava aracı alacaklarında "Kongreden izin çıkmadı" yanıtı aldıklarını aktaran Erdoğan, "Çok enteresandır. Ama ne oldu? Bunların bize bu yaptıklarının sonucunda bak şimdi çıktı Karadeniz'in bu uşağı Trabzonlu insansız hava aracını yapıyor mu? Silahlı insansız hava aracını yapıyor mu? Şimdi de daha büyüğünü yapıyor. Bizi bunlar şimdi savunma sanayisinde belli bir güce getirdiler" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, savunma sanayisinde 2,5 milyar dolarlık ihracatın bulunduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Göreve geldiğimizde biz savunma sanayimizin yüzde 20'sini hallediyorduk, şimdi yüzde 65'ini halleder hale geldik ve daha da iyi, daha da güçlü olacağız. Güçlü olacağız ki bölgede belirleyici olalım. Milli güvenlik politikalarımızı hedef almayı, en önemli misyonu, en önemli işi olarak gören CHP Genel Başkanının kafası bu işlere basmaz. CHP, sadece ülkemize sığınan mazlumları, şehit edileceklerini bile bile Boraltan Köprüsü'nde katillerine teslim etmekten anlar. Bu konuları idrak etmek için önce yüreğiniz temiz, kalbiniz pak, gönül gözünüz açık olacak. Gönül gözü kapalı olanın dünya gözü işte böyle her şeyi para olarak görür, siyasi çıkar olarak görür menfaat olarak görür rant olarak görür. Türkiye'nin geleceği tıpkı bölgenin geleceği gibi büyük ölçüde Suriye meselesinin nasıl çözüleceğine bağlıdır. Şayet Suriye meselesini kendi sınır emniyetimizi ve Suriye halkının huzurunu, güvenliğini, refahını sağlayacak şekilde çözemezsek ne biz ne de Avrupa dahil bölgemiz rahat edemez. Geldiğimiz noktada, çözümün ancak Suriye topraklarının sınırlarımıza komşu bölümlerinde güvenliği ve huzuru doğrudan kendimizin sağlamasıyla mümkün olabileceğini gördük. 911 kilometre bizim sınırımız var. Diğer ülkelerin hiçbirinin orada sınırı yok. Dolayısıyla bizim sınırımızın güvenliğini kim sağlayacak? ABD mi Rusya mı İran mı? Biz sağlayacağız. Onun için tedbirlerimizi aldık. Onun için Fırat Kalkanı harekatını yaptık, onun için Zeytin Dalı Harekatı'nı yaptık, onun için şu anda İdlib'de inisiyatif aldık. Bunun için Münbiç'in teröristlerden arındırılması ve ülkemizin gözetiminde yeniden yapılandırılması konusunda ısrarcıyız. Bunun için Fırat'ın doğusunu teröristlerden temizlemeye kararlıyız. Başka türlü Suriye meselesinin kalıcı çözümünü sağlayamayız, başka türlü ülkemizdeki 3,6 milyon Suriyeli'nin kendi evlerine dönüşünü temin edemeyiz."
"315 bin Suriyeli geri döndü"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı ile güvenli hale getirdikleri bölgelere şu ana kadar 315 bin kişinin geri döndüğünü ve bu sayının her gün arttığını bildirdi. Diğer bölgelerde de aynısını yapmak zorunda olduklarını belirten Erdoğan, "Şimdi Suriye'nin yeni anayasasının hazırlanması, serbest seçimlerin yapılması gibi konuları içeren siyasi süreci sağlıklı bir şekilde yönetmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Seçimlere 29 gün kaldığına işaret eden Erdoğan, "Hep beraber sadece burada kalmayacağız. Ordu denilince akla sadece Ordu gelmesin. İstanbul'un büyük bir çoğunluğu Ordulu. Tamam. Buradan telefonlarınıza sarılıp Ordulu kardeşlerimi arayacak mısınız? Onlara ne diyeceksiniz? Yanlış yok ha. Oyları birleştirelim, İstanbul'un dışında nerede varsa oraları da arayalım, bütün akrabayı arayalım. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet; bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Cumhur İttifakı'nın karşısına, bir yanına FETÖ'yü bir yanına PKK'yı alıp önümüze çıkan birkaç partiye 31 Mart'ta derslerini veriyor muyuz?" diye konuştu.
Bu seçimin farklı olduğunun altını çizen Erdoğan, onun için her yerde şehirlere yapılacak hizmetlerle ülkeyi daha güzel yapmaya devam edeceklerini vurguladı.
Samsun’a hareket etti
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ordu’da düzenlediği mitingin ardından kentten ayrıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Altınordu Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlediği mitingin ardından Cumhurbaşkanlığı’na ait otobüsle 19 Eylül Stadyumu’na hareket etti. Güzergah boyunca, yol kenarında bekleyen ve kendisine seslenen vatandaşları, beraberindeki AK Parti Ordu Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hilmi Güler ile birlikte selamlayan Erdoğan, çeşitli hediyeler dağıtarak, çocuklara oyuncak verdi. 19 Eylül Stadyumu’na giriş yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, helikopterle Samsun’a gitti.