Demiri büktü, dünya şampiyonu oldu!

Bilek güreşi sporcusu ‘demir bilek’ lakaplı Tuncay Başaran, sanayide arkadaşlarına yaptırdığı demirden aletlerle hazırlandığı dünya şampiyonluğunu 3 kez yaşadı. 

Bayburt 'ta, 20 yıl önce bilek güreşi sporuna başladıktan sonra 3 kez dünya şampiyonluğu yaşayan ‘demir bilek’ lakaplı sporcu Tuncay Başaran, kendi tasarladığı ve sanayide arkadaşlarına yaptırdığı aletlerle antrenmanlarını sürdürüyor. 

Dünya ve Avrupa Şampiyonalarında Türkiye'ye birçok madalya kazandıran Tuncay Başaran, bilek güreşi sporcusu olarak 3 dünya şampiyonluğu ile 2 dünya ikinciliği yaşadı. Başaran 26 kez de Türkiye şampiyonluğu elde etti. 

Kısıtlı imkanlarla hazırlandığı şampiyona için bir çok antrenman aletine ihtiyaç duyduğunu dile getiren Başaran, “Çünkü bilek güreşi kas sisteminden ziyade biraz daha ekleme dayalı bir spor. Dolayısıyla kaslarımızın, tendonlarımızın ve eklemlerimizin kuvvetli olması lazım ki, masada bir bütün olalım ve rakibimize karşı avantaj sağlayabilelim. Tabi bunun için de aletlere ihtiyacımız var. Birikimlerimize tecrübelerimize dayanarak, bir çok antrenman aletini kendimiz yaptık. Bunları sanayide arkadaşlarımıza söylüyoruz, ben tarif ediyorum onlarda yapıyor. Elimizi kolumuzu sakatlamadan nasıl çalışabiliriz. Öncelikle bunu düşünüyoruz ve o şekilde ayarladığımız pozisyona getirdiğimiz zaman yapmaya başlıyoruz. Sağ olsun sanayideki kardeşlerimiz abilerimiz de bizi kırmıyorlar, bize değer veriyorlar. Ve istediğimiz aletleri yapıyorlar” dedi. 

“Kaşarı salamı çantama koyup Kanada’ya gittim” 
İlk dünya şampiyonluğunu 2003 yılında Kanada’da kazandığını hatırlatan Başaran, “Olimpik sporcu olmadığımız için bazen dış kapının mandalı’ muamelesi görüyoruz. Dünya kupasına harcadığımız paranın yarısını ödül olarak alamıyoruz. ilk dünya şampiyonasına 2003’te Kanada’ya gittim. Buraya giderken çok zorluklarla imkansızlıklarla gittik. Çantamıza kaşar, salam, ton balığı koyduk ve annemin yüzüğünü altınını bozdurarak gittik. Ve Allah’ın izniyle de dünya şampiyonu olarak geri geldim. Aradan geçmiş 15- 16 yıl, ben bu sırada başarı çıtamı yükseltmişken hala aynı o dönemdeki imkansızlıkları yaşıyorum" şeklinde konuştu.