DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, yaptığı yazılı açıklamada, yetki alanlarında bulunan Artvin, Rize ve Trabzon'dan, Ocak ayında toplam 73 milyon 871 bin 919 dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini belirtti.
Geçen yılın aynı dönemindeki ihracat rakamının 114 milyon 289 bin 272 dolar olarak gerçekleştiğini ifade eden Gürdoğan, bu yılın ilk ayındaki ihracatta, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 düşüş yaşandığını kaydetti.
Gürdoğan, ihracatın 55 milyon 760 bin 113 dolarlık bölümünün Trabzon, 16 milyon 822 bin 953 dolarlık bölümünün Rize, 1 milyon 288 bin 854 dolarlık bölümünün Artvin'den yapıldığını, en çok ihracat gerçekleştirilen sektörlerin ise sırasıyla tarım ürünleri, madencilik ürünleri ile sanayi ürünleri olduğunu bildirdi.
Ocak ayında Türkiye geneli ihracatta yaşanan yüzde 28 oranındaki düşüşe paralel olarak Doğu Karadeniz ihracatında yüzde 35 oranında düşüş yaşandığını belirten Gürdoğan, şunları kaydetti:
''Bu düşüşte de en belirleyici etken bölgemizin en büyük ihraç pazarı konumunda olan Rusya Federasyonu piyasasında yaşanan kriz yanında, Rus rublesinin aşırı devalüe edilerek ABD Doları karşısında yüzde 63 oranında değer kaybetmesinden kaynaklanmaktadır. Rusya Federasyonu piyasasında konsinye satış sistemine göre vadeli çalışan ihracatçılarımızın en düşük alacağı dahi 3 milyon ruble civarında olup, bu para da bugün için 1 milyon 100 bin rubleye düşmüştür. Bu durum karşısında ihracatçılarımızın mağduriyetini sayın yetkililer ve kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Sürekli yaptığımız uyarılarda ihracatçılarımızın bu mağduriyetinin giderilmesi amacıyla ihraç bedeli alacakların ruble olarak yurda getirilmesine imkan sağlanması taleplerimize maalesef sessiz kalınmış ve hiçbir önlem alınmamıştır. Şu anda ihracatçılarımız büyük bir mağduriyet yaşadığı gibi bir çok firmamız bu durum karşısında iflas ederek piyasadan çekilmiştir.''
Önlem alınmadığı ve ruble üzerinden ihracat alacaklarının yurda getirilmesine yönelik düzenleme yapılmadığı takdirde Rusya pazarını kaybetme riskinin endişesini taşıdıklarını kaydeden Gürdoğan, şöyle devam etti:
''Çünkü bir çok rakip ülke kriz ortamını fırsata dönüştürme konusunda çok hızlı davranmakta ve ihracatı destekleyici mekanizma ve teşvik enstrümanlarını hızlı bir şekilde uygulamaya koymaktadır. Serbest piyasa ekonomisinin en büyük savunuculuğunu yapan ülkeler dahi nakdi destekler vererek kriz önlemlerini hızlı bir şekilde uygulamaya koymakta, iç piyasanın canlanması ve reel sektörün desteklenmesi açısından piyasalara para aktarılmakta, bankalar kanalıyla teminatı devlet tarafından üstlenilmiş şekilde ihracatçısına ön finansman kredisi açmaktadır. Bu ülkeler mevcut teşvik sistemlerini dahi hızlı bir şekilde revize ederek, kriz ortamının fırsata dönüştürülmesi yönünde tedbirler uygulamaktadır. Ancak, maalesef ülkemizde bu yönde etkin bir önlem çalışması olmadığı gibi sadece söylemlerle olay geçiştirilmeye çalışılmakta, bu durum sonucunda da ihraç pazarlarımız hızlı bir şekilde elimizden çıktığı gibi iç piyasada işsizlik çığ gibi büyümekte ve üretim durma noktasına gelmektedir.''
Gürdoğan, şu anda ihracatın artması yönünde sadece Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in can siperane gayretlerini gördüklerini savunarak, bütün yetkilileri ihracat konusunda Bakan Tüzmen'in gösterdiği gayretler gibi duyarlılığa davet ettiklerini ifade etti.