Türkiye'de tahtında oturan "Ana Tanrıça Kibele" heykelinin ilk kez bulunduğu Ordu'daki 2 bin 300 yıllık Kurul Kalesi'nde kazı çalışmalarına tekrar başlandı. Kalenin kuzey tarafında yapılan kazı çalışmalarında 90'a yakın demir ok ucu bulunurken, alanın silah deposu olarak kullanıldığı tahmin ediliyor.
Mülkiyeti Ordu Büyükşehir Belediyesi'ne ait olan ve Doğu Karadeniz Bölgesi'nin ilk bilimsel arkeolojik kazısı olma unvanına sahip bulunan Kurul Kalesi'nde 11 yıldır süren kazılar, bu yıl da Ordu Büyükşehir Belediyesi'nin desteği ile başladı. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Fen-Edebiyat Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Süleyman Yücel Şenyurt tarafından yürütülen kazılar, Prof. Dr. Şenyurt başkanlığında 15'i işçi, 10'u arkeolog toplam 25 kişilik ekiple yürütülüyor. Çalışmalar, aralık ayının sonuna kadar devam edecek.
6'ncı Mithridates dönemine ait 2 bin 300 yıllık Kurul Kalesi'nde 11 yıl önce başlatılan kazı çalışmalarında en önemli tarihi eser olarak tahtında oturan 200 kilo ağırlığında ve 1 metre boyunda 2 bin 100 yıllık “Ana Tanrıça Kibele” heykeli ile Bereket Tanrıları Dionyss ve Pan heykeli ve hayvan biçimli dini kap olan riton bulunmuştu.
“Kurul Kalesi'ndeki çalışmaların kısa süreceğini düşünüyorduk ama kazdıkça arkeolojik doku yayıldı”rnrnAnkara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Fen-Edebiyat Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Süleyman Yücel Şenyurt, kazı çalışmaları hakkında yaptığı açıklamada, “2010 yılında başlayan kazı çalışmalarının 11'inci yılına geldik ve epey bir mesafe kat ettik. Aslında Kurul Kalesi'ni biz 3-5 senede kazılacak bir yer gibi küçük düşünüyorduk ama kazdıkça tepe kısmında arkeolojik dokunun yayılmaya başladığını gördük. Geçen sene ve önceki senelerde açmaya başladığımız kalenin kuzey ucundaki anıtsal yapıyı ortaya çıkartmaya bu yıl devam ediyoruz” dedi.
“90'a yakın demirden u2018ok' açığa çıktı”rnrn“Özellikle soğuk ve bu yıl kazı çalışmalarında sayıları 90'a yaklaşan demirden ok uçları açığa çıktı” diyen Şenyurt, “Bu sene onların toplu bir halde çıkması, daha üst seviyede çıkıyor olması, buranın bir ikinci katı olduğunu ve dönemin kaleyi savunan askerler için bir silah deposu olduğunu bize gösteriyor. Kazılar devam ettikçe belki daha alt kısımlarda farklı silahlar da bulursak bu düşüncemiz daha netleşecek. İlginç olan durum da ok uçları ile beraber 50'ye yakın pişmiş topraktan aydınlatma kandilleri bulduk. Bunların ikisinin ele geçmiş olması, bizi şimdilik silah deposu olabileceği yönünde bizi düşündürüyor” ifadelerini kullandı.
“Binanın orta kısmını bulmaya çalışıyoruz”rnrnProf. Dr. Şenyurt, kazı çalışmalarında rastladıkları izlere göre burada geçmişte insanların kaçak kazı nedeniyle tahribata yol açtıklarını belirterek, “Burada anıtsal yapıda duvarların 2 metreyi bulması, buranın Kurul'un en önemli yapısı olduğunu bize gösteriyor. Maalesef 1960'lı yıllarda buranın bir kısmı o dönemin kaçakçıları tarafından kazılmış, biz onların kazamadıkları yerleri açığa çıkartıp binanın bu kısmını bulmaya çalışıyoruz. Hedeflerimizden birisi de bu kuzey uçta bir kapı daha bekliyoruz. Onu da açabilirsek herhalde önemli bir ilerleme kaydetmiş olacağız” şeklinde konuştu.
“Restorasyon çalışmaları anlamında da düşünüldüğü zaman Kurul Kalesi kazıları en az 40-50 yıl daha devam eder”rnrnProf. Dr. Şenyurt, şu ifadelere yer verdi:rn“Kazılarımıza bu hızla devam edeceğiz. Zirve kısmının kazılması bu tempoyla en az 10 yıl daha devam eder. Ancak insanların beklentisi var, özellikle turistik ziyaret noktası olması anlamında gerekli güvenlik önlemleri alındığı takdirde biz insanları bizi engellemeyecek şekilde burayı ziyaret etmelerini istiyoruz. Restorasyon çalışmaları anlamında da düşünüldüğü zaman Kurul Kalesi kazıları en az 40-50 yıl daha devam eder. Çünkü bu Ordu'nun o döneme ait merkezi konumundaki bir yer. Belli ki buluntuları ve mimarisi ile yaklaşık 60-70 yıl boyunca bölge hakimiyeti buradan sağlanmış. Diğer bölgelerdeki kalelerin buraya bağlı olduğunu düşünüyoruz.”
Kurul Kalesi'nde yazılı belgelerin bulunması halinde o dönemdeki gerçek adını da öğreneceklerini ifade eden Şenyurt, “Kendi orijinal adını da arkeoloji ve bilim camiasına kazandırmış olacağız” diye konuştu.