Doğu Karadeniz insanının vazgeçilmezi Kara Lahana, geçmişten bugüne iftar sofralarında yerini almaya devam ediyor.
Genellikle dolma yapımında kullanılan kara lahanadan yöre insanı lahana çorbası, lahana haşlaması, vurma lahana gibi birçok çeşit yemek yapabiliyor. Kara lahananın yanı sıra Rize'de yeni coğrafi işaret alarak tescillenen muhlama ve kokulu üzümden yapılan Pepeçura tatlısı kara lahananın iftar sofralarında arkadaşı oluyor.
Lahana haşlamasının Rize’nin popüler yemeklerinden biri olduğunu ve iftar sofralarının da vazgeçilmesi olduğunu dile getiren ev hanımı Hamdiye Küçükmustafa “Önce lahanalarımızı topluyoruz, doğruyoruz ve ardından iyice yıkayıp sızdırıyoruz. Lahanalarımızı tencereye koyuyoruz. Kaynamış suyu doğradığımız lahanaların üstüne döküyoruz ve ocağı açıyoruz. Peşinden kuyruk yağı olarak bilinen iç yağı, bulgur, mısır unu, soğan, salça ve tuzumuzu ekleyerek kaynamaya bırakıyoruz. Bölgemizde çok sevilen bir yemek olmasıyla beraber en popüler yemeğimizdir” dedi.
"Her peynir muhlama yapımında kullanılamaz"
Muhlama’nın tel vermesi için her peynirin kullanılmamasını isteyen Küçükmustafa “Muhlama yapmak için öncelikle bir tavada tereyağımızı eritip kızdırıyoruz. Ardından kişi sayısına göre mısır unumuzu ilave ederek iyice kavuruyoruz. Onun üzerine kıvamınca kaynamış su koyuyoruz. Daha sonrasında tel vermesi için peynir ilave ediyoruz ve erimesini bekliyoruz. Her peynir muhlama yapımında kullanılamıyor. Muhlamanın tel verebilmesi için seçili yöresel peynirler tercih edilmelidir” ifadelerini kullandı.
"Kemikli et dolmaya lezzet katıyor"
Kara lahana sarmasının kemikli etle pişirilince daha lezzetli olduğunu belirten Küçükmustafa "Önce etlerimizi kalın bir şekilde kıyıyoruz. Ardından soğan, karabiber, pul biber ile dolma harcımızı hazırlıyoruz. Sonrasında hazırladığımız malzemeyi lahanalarımızı fazla ayırmadan bohça şeklinde sarıyoruz. Tencerenin altına kemik koyarak pişirmeye bırakıyoruz. Dolmaya kemik koymamızın sebebi daha çok lezzet katmasıdır” diye konuştu.
Sofraların vazgeçilmez tatlısı: Pepeçura
Rize’nin vazgeçilmez tatlısının Pepeçura olduğunu ifade eden Küçükmustafa ”Yaz mevsiminden dolabımıza koyduğumuz kokulu siyah üzümlerimizi kaynatıp şıra olarak süzüyoruz. Sonrasında şıramızı kaynamaya bırakıyoruz. Ardından mısır unu ve şekerimizi ilave ederek pişmesini bekliyoruz. Piştikten sonra soğumasını bekleyip hazır hale getiriyoruz” şeklinde konuştu.
"İl dışından istiyorlar, gönderiyoruz"
Lahana ve Pepeçura’nın şehir dışında yaşayan tanıdıklarının sürekli istediklerini söyleyen Hamdiye Küçükmustafa ”Mersin, İstanbul gibi büyükşehirlerde yaşayan akrabalarım ve tanıdıklarım sürekli lahana, üzüm şırası ve iç yağı göndermemi istiyorlar. Bizde gönderiyoruz ve onların bu lezzeti tatmalarına yardımcı oluyoruz” derken, kara lahananın bölgenin geleneksel lezzeti olduğunu dile getiren Hamdiye Küçükmustafa’nın Eşi Kenan Küçükmustafa ise “Lahana haşlaması yöresel yemeğimiz ve bizi dışarıya lanse ettiği için sevdiğimiz bir yemektir. Pepeçura da vücutta kan yapımında da görev alıyor. Vücuttaki mekanizmayı çalıştırmada da önemli bir rol alıyor. Sofralarımızda sevilen bir tatlı çeşididir.” dedi.