Doğu Karadeniz Bölgesi'nde tarımda azot içerikli kompoze gübrelerin aşırı kullanımıyla asitleşen toprak verimsizleşti, meyve ve sebzelerde ürün kaybı yaşanmaya başlandı. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Çay ve Çay Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Keziban Yazıcı, "Fazla gübre, fazla verim demek değildir. Fazla ve bilinçsiz gübreleme verim ve kalite kaybı ile topraklarımızın kirlenmesine neden olur” dedi.
Doğu Karadeniz'deki Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde, 830 bin dekar alanda 1 milyon üretici aile tarafından yapılan çay tarımında azot içerikli kompoze gübreler kullanılıyor. Daha fazla verim almak için aşırı kullanılması sonucu asitleşen toprak yapısı verimsizleşmeye başladı. PH değeri düşen toprak kalitesini kaybediyor, bitkinin topraktan gübreyi alma özelliği yok oluyor. Bölgede son yıllarda verimsizleşen topraklar nedeniyle bazı sebze ve meyveler yetişmemeye başladı.
'TOPRAK ANALİZİ YAPILMALI'
RTEÜ Çay ve Çay Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Keziban Yazıcı, çay tarımının sürdürülebilirliğinin sağlanması, çayın ihtiyaç duyduğu besin elementlerinin ideal seviyeye getirilmesi, toprak yapısının korunması, kaliteli sürgün, sağlıklı yaş çay yaprağı ve yüksek verim alabilmek için gübrelemenin önemli olduğuna dikkat çekti. Çay bahçelerinde gübreleme yapmadan önce üreticilerin toprak analizlerini yaptırması gerektiğini kaydeden Yazıcı, "Çünkü farklı çay bahçelerinin ihtiyaç duyacağı gübre cins ve miktarları da farklı olacaktır. Örneğin 100 metre rakımlı taban bir arazinin toprak yapısı ile 600 metre rakımlı eğimli bir arazinin toprak yapısı veya besin maddesi ihtiyacı aynı değildir. Bu nedenle bu topraklara vereceğimiz gübre miktarları da farklı olacaktır. Bunu belirlemenin en iyi yolu da toprak analizlerinden geçmektedir. Böylece toprağa ihtiyaç duyduğu gübreyi ihtiyaç duyduğu oranda vermiş oluruz” dedi.
‘FAZLA GÜBRE FAZLA VERİM DEMEK DEĞİLDİR’
Bilinçsizce yapılan fazla gübrelemenin maddi kayıplara, toprakların kirlenmesine ve kalite kayıplarına neden olacağını belirten Doç. Dr. Keziban Yazıcı, "Tüm bu nedenlerden dolayı, üreticilerimize topraklarını analiz ettirmelerini tavsiye ediyoruz. Bu analizlerden sonra hangi gübrenin hangi dozda uygulanması gerekiyorsa ona göre bilinçli gübreleme yapılması çay bahçelerimizde verim ve kaliteyi arttıracaktır. Ayrıca bazen ne kadar çok gübre verirsem o kadar çok verim alırım düşüncesi olabiliyor. Fazla gübre, fazla verim demek değildir. Fazla ve bilinçsiz gübreleme, verim ve kalite kaybı ile topraklarımızın kirlenmesine neden olur. Bu yüzden fazla gübrelemeden kaçınmalıyız” diye konuştu.
‘BİLİNÇSİZ GÜBRELEME TOPRAK PH’SINI DÜŞÜRDÜ’
Karadeniz Bölgesi’nde özellikle toprak analiz sonuçları dikkate alınmadan bilinçsiz gübreleme yapılması ve bölgenin aşırı yağışlı olması nedeniyle yıkanmanın fazla olduğunu ifade eden Doç. Dr. Keziban Yazıcı, şunları söyledi:
"Bu durum toprak PH’sinin ideal değerlerin altına düşmesine sebep olmuştur. Bu nedenle toprak PH’sini düzenleyebilecek özelliklere sahip organik gübreler veya dolomit, tarım kireci gibi toprak düzenleyiciler toprak analiz sonuçlarına göre uygun miktarlarda gübre programına ilave edilmelidir. Ayrıca çay topraklarımızın organik madde ihtiyacını karşılamak için çaylıklara dekara 3-4 ton hesabıyla 3-4 yılda bir çiftlik gübresi verilmelidir. Gübreler, çayın büyüme döneminde, toprağın nemli olduğu zamanda uygulanmalıdır. Aşırı yağışlı ve soğuk dönemlerde gübre uygulaması yapılmamalıdır. Gübrenin tek seferde değil, bölünerek birkaç seferde uygulanmasına dikkat edilmelidir.”
Çay ihtisas üniversitesi olan RTEÜ’nün üreticilere her aşamada yardımcı olmak için çalışmalar yaptığını söyleyen Doç. Dr. Yazıcı amaçlarının daha verimli ve kaliteli çay üretilmesi, daha fazla gelir elde edilmesi ve toprak yapısının korunarak sürdürülebilir çay tarımının sağlanması olduğunu sözlerine ekledi.
‘GÜBRE KULLANIMI KONTROL ALTINA ALINMALI’
Çay Üreticileri Dayanışma Derneği (ÇAYÜDAD) Başkanı Mustafa Mavi de gübre kullanımının kontrol altına alınması gerektiğini söyledi. Mavi, "Kimyasal gübre tamamen bizi işgal etmiş durumda, artık insanların istediği gibi bu gübreye ulaşmaması lazım. Üreticiler toprağını tanımadan rastgele gübre kullanıyor. Toprağın ihtiyacı olmayan gübre kullanıldığında da ürün kaybına sebep oluyor. Bilinçsiz ve hoyratça bir gübreleme var. Topraklarımızda verim düştü, gübre vermeden ürün alınamıyor, toprak bağımlı hale geldi. Hayvansal gübrelerle, organik gübreler ile geçişi yapmalıyız” dedi.
‘GÜBRE YOKSA ÜRÜN DE YOK ‘
Bahçede her şeye azot içerikli gübre verdiğini söyleyen Sevim Mert, "Çayımıza, fasulyemize, lahanamıza bahçemizde ne varsa her şeye bu gübreyi kullanıyoruz. Kullanmasak hiçbir şey alamıyoruz. Denedik, ürün alamayınca sebzelerimize yine gübre verdik. Artık mecbur kullanıyoruz” diye konuştu.
Havva Dinç de, "Toprak alıştı, artık hep gübre istiyor, biz de sadece çaylıklara değil sebzelerimize de çay bahçemize attığımız gübreden atıyoruz” ifadelerini kullandı.