Dershanelerin kapatılması ile ilgili yapılan düzenlemenin yankıları sürüyor.
Eğitim-Sen Trabzon şubesi dershanelerin kapatılması ile ilgili bugün bir basın açıklaması yaptı.
Eğitim-Sen Trabzon Şube Başkanı Muahmmet İKİNCİ dershanelerin kapatılmasının özel okulların önünün açılması amaçlı yapılan bir tasarı olduğunu söyledi. İkinci açıklamasında:
"Hiçbir hazırlık ve alt yapı yatırımı yapılmadan hayata geçirilen 4+4+4 dayatması, bir taraftan eğitimi tamamen piyasalaştırma, toplumun geleceğini ipotek altına almıştır. Türkiye’de atama yapılmayı bekleyen 200 bini aşkın işsiz öğretmen bulunmaktadır. Bugüne kadar ataması yapılmadığı için 38 meslektaşımız genç yaşta canına kıymıştır. Bu ayıbın sorumlusu doğrudan doğruya siyasi iktişdarın kendisidir. Bu ayıp örtbas edilemez bir ayıptır.
Son günlerde ise tartışması devam eden dershanelerin kapatılması tartışması bütün ağırlı ile sürüyor. Sorun öğrencileri dershanelere mahkum eden sınav odaklı eğitim sistemidir. Bunun tartışılması gerekir. Dershanelerin kapatılarak özel okullara dönüştürülmek istenmesi tamamen eğitimin paraya dayalı bir sistem haline getirilmek istenmesinin temel sebebidir. Biz yoksul halk çocuklarının eğitim hakkını iktidar ve cemaat arasındaki bilek güreşine terk etmeyeceğiz. Laik, bilimsel, demokratik ve kamusal eğitimi savunmaya devam edeceğiz.
Siyasi iktidarın sadece kendisi gibi düşünen ve yaşayanların yaşam tarzını tüm topluma dayatmasına karşı çıkarken, eğitimde 4+4+4 dayatması çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğini ipotek altına almasına seyirci kalmamız beklenemez.
Gezi direşinin ardından çeşitli illerde artan soruşturmalara, gözaltı ve tutuklamalara, işyerlerinde özellikle üyelerimize yönelik baskı tehdit ve giderek artan psikolojik yıldırma girişimlerine asla pabuç bırakmayacağımızı bilinmelidir. Eğitim-Sen’in mücadelesi soruşturma, sürgün ve tehditlerle sindirebileceğinin sananlar, kısa süre içinde nasıl büyük bir yanılgı içine düştüklerini göreceklerdir.
Günlük yaşamın bütün alanlarında, özellikle eğitim sistemi üzerinden hayata geçirilen bütün dayatmalara karşı başta eğitim ve bilim emekçileri olmak üzere, tüm halkımızı 23 Kasım’da Ankara’da yapacağımız kitlesel basın açıklamamıza katılmaya ve iktidarın her türlü dayatmacı, baskıcı ve otoriter uygulamalarına karşı demokratik tepkimizi göstermeye çağırıyoruz."