Fındık fiyatlarında son durum! Fındık fiyatı ne kadar

Fındık fiyatları için üretici 2017 yılından umutlu. İşte piyasadaki son durum                                                                

Fındık fiyatları için üreticiler yeni yıldan umutlu. Yapılan son açıklamalarda 2017 yılı için umut veriyor. Fındık fiyatları için 2017'de rakamların yükselmesi bekleniyor. Ancak şuana kadar son durumda bir değişim yaşanmadı. Rakamlar yine üreticiyi üzecek cinsten.  Bu yıl sezona 15 TL'den başlayarak umut veren fındık fiyatı ilerleyen dönemde ise yeniden düşüşe geçerek 10 TL'ye kadar indi. Bilindiği geçen yıl da 7 TL gibi düşük rakamlar görülmüştü.


Doğu Karadenizli üreticinin umudu olan ürün hakkında son yapılan açıklamalar 2017 yılında artış yaşanacağı şeklinde. Bakalım gelecek günler neler gösterecek

GÜNCEL FINDIK FİYATLARI İÇİN TIKLAYIN

FINDIKLA İLGİLİ SON HABERLER

ÜRETİCİYE ÖNEMLİ UYARI


Trabzon Ticaret Borsası fındık üreticilerini uyardı. Ocak ayında özellikle kış veya sonrası gelen geç ilkbahar don tehlikesine karşı önlem alınması gerektiği bunun yanı sıra, tomurcuklar patlamadan önce virgül koşnili ile ilaçlı mücadelenin yapılması hususlarına dikkat çekildi.  Trabzon Ticaret Borsası’ndan yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:
 
“Ocak ayında, dişi çiçekler diğer adıyla karanfiller fındık dallarında kendilerini göstermeye başlarlar. Pulcuklarla örtülü bir tomurcuğun ucundan çıkan, çeşitlere göre kırmızı, bordo ve pembe renklerde değişen kıl gibi ince uzantıları olan bu dişi çiçekler, ileride birer fındık çotanağı olacaklardır.

Bol ürün almak isteniyorsa, bu karanfillerin sağlıklı olmaları ve soğuklardan etkilenmeden döllenmeleri gerekir. Bu bakımdan, kış aylarında veya sonrasında gelen geç ilkbahar donlarına karşı bu aylarda önlem alınmalıdır.
 
Bu nedenle genellikle Mart ayı sonlarına kadar, bahçe içinde kolay yanıcı, sis veya duman veren, çalı-çırpı veya diğer yanıcı materyal temin edilerek hakim rüzgarların geldiği yönlere yığılmalıdır. Bunlar don tehlikesi baş gösterdiğinde, gazyağı gibi kolay yanıcı maddelerle tutuşturularak fındık bahçeleri dondan korunabilir.
 
Yine bu ayda tomurcuklar patlamadan önce virgül koşnili ile ilaçlı bir mücadele yapılır. Ayrıca, özellikle kumlu topraklarda görülen dalkıran zararlısı ile kültürel mücadele için de bulaşık ve kurumuş dallar toplanarak yakılabilir. Bu işlem gelecek aylarda da sürdürülür.”     


Fındık fiyatları artacak mı?

Ordu’da serbest piyasada yaklaşık bir aydır 10.25 TL’ye sabitlenen fındık fiyatlarının tedirgin ettiği üreticiler 2017 yılından istikrarlı bir fiyat bekliyor. Türkiye’nin önemli fındık üretim alanlarından bir olan Ordu’da serbest piyasada oluşan fındık fiyatları yaklaşık bir aydan bu yana 10.25 TL’ye sabitlenirken üreticiler 2017 yılında bu fiyatların 13-15 TL seviyelerine çıkmasını istiyor. Konuya ilişkin açıklama yapan ve 2016 yılında üreticinin beklediği fiyatların oluşmadığını ifade eden Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, “2016 yılında rekoltenin düşük olması, iç ve dış piyasada ihracatı karşılamayacak durumdaydı. Bakanlığımız rekolteyiz 468 bin ton olarak açıklamasına rağmen bu rekolte Temmuz ayında yaşanan dökülme sebebi ile 400 bin ton seviyenin de altına indi. Ama her nedense fiyatlar 15 TL’yi gördükten sonra 10 TL seviyelerinde uzun zamandır bekledi. Üreticiler 2016 yılında bu fiyatları asla beklemiyordu. Ama üreticilerimiz ihtiyacı kadar pazara fındık indirmeye gayret etti ve direnç gösterdi. Hala üreticimizin elinde istediği fiyata satmak için beklettiği fındık var, üretici umudunu kaybetmedi ve bu umudunu 2017 yılına taşıdı” dedi.


“KİMSE ÜRETİCİNİN FINDIĞINI UCUZA KAPATMA PEŞİNDE OLMASIN”

Fındık ihracat sezonu kapandı diyerek üreticinin elindeki fındığın ucuza alınmaması gerektiğini ve üreticinin bu durum karşısında direnç göstermesi gerektiğini ifade eden Soydan, “Dünya piyasasına bakıldığında fındığımızın ihracatının hala normal seviyelerde seyrettiğini görüyoruz. Bu durum serbest piyasa oluşumunun üreticiye vermiş olduğu zarardır. Çünkü üretici serbest piyasadan çok daha iyi fiyatlar, en azından istikrarlı bir fiyat bekliyordu. Ama bu beklentileri bu günlerde oluşan fiyatlar değildi. Bunun için 2017 yılında umudumuz devam ediyor, fındık ihracat sezonu kapanmış değil. Kimse bu şekilde bir algı yaparak üreticinin fındığını ucuza kapatmanın peşinde olmasın. Çünkü fındık ihtiyacı hala aynı seviyede devam ediyor. Fındık bizim milli ürünümüz herkesin buna sahip çıkmasını istiyoruz” diye konuştu.

“2017 YILINDA 13-15 TL SEVİYELERİNDE BİR FİYAT İSTİYORUZ”

2017 yılında üreticilerin istikrarlı bir fiyat beklediğini, oluşacak istikrarlı fiyatlarında gelecek sezondaki fındığın verim ve kalitesine olumlu yansıyabileceğini aktaran TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, “Fındıkta bir maliyeti var. Rekolte sebebi ile 13 TL gibi bir maliyet tahmin ediliyor. Bu maliyetin karşısında bir fiyatın oluşması bekleniyor. En az 13-15 TL bandından bir fiyatın oluşması kamuoyunu rahatlatacaktır. Biz afaki bir fiyat istemiyoruz. Rekolteye baktığımızda 10 TL gibi bir fiyatta istemiyoruz. Bizim istediğimiz 13-15 TL seviyesinde bir fiyat istikrarının oluşmasıdır. Bu durum gerçekleşirse gelecek sezonlarda kaliteli ve verimli fındığın üretimi artacaktır” şeklinde konuştu.


FINDIKTA YENİ YIL BEKLENTİSİ

Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, serbest piyasada yeni yıldan itibaren fındık fiyatının yukarılara doğru hareketlenmesini beklediklerini söyledi. Karan  yaptığı açıklamada, geçen haftayı 12 liradan kapatan serbest piyasanın yılın son haftasına da yine aynı fiyattan başladığını belirtti. İki haftadır fındık fiyatının 12 lira seviyesine sabitlendiğini dile getiren Karan, "Aralık ayının ilk günlerinde 11 lira seviyesinde olan fındık fiyatı, iki hafta önce 12 liraya yükselmişti. 15 gündür de serbest piyasada fiyat 12 lira seviyesinden işlem görüyor. 2016 yılını da yeni mahsul fındığın 12 liradan kapatmasını bekliyoruz." dedi.

Karan, yeni yılla birlikte serbest piyasada fiyatın yeniden yükselişe geçeceği yönü beklentileri olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Her yıl Noel tatili döneminde fındık ihracatı azalış gösterir. Yeni yıldan itibaren de artan ihracatla birlikte fındık fiyatı da hareketlenir. Bu yıl da aynı şekilde süreç yaşanmasını bekliyoruz. 2016 ürünü tahmini fındık rekoltesinin de azlığını göz önüne aldığımızda ihracat için şu anda üreticinin elindeki fındık yeterli gelmeyecek. Piyasada ciddi fındık ihtiyacı baş gösterecek ve bu durum da fiyata olumlu yönde yansıyacak. Serbest piyasada yeni yıldan itibaren fındık fiyatının yukarılara doğru hareketlenmesini bekliyoruz."

2017 UMUDU

Zirai don, kuraklık ve küllenme hastalıkları nedeniyle bu yılı beklentilerinin altında geçiren fındık üreticileri, 2017 yılına umutlu giriyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Ordu Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Arslan Soydan, 2016 yılında üreticilerin yüzünün, devlet destekleme ödemeleriyle güldüğünü söyledi. Üreticilerin, bu yıl alan bazlı gelir desteği ve gübre desteği aldığını belirten Soydan, "Üreticiler bu yönden hiçbir sorun yaşamadı. Buna rağmen, maalesef zirai don, kuraklık ve külleme hastalığı rekoltede ciddi düşüşe yol açtı. Doğa olayları ve külleme hastalığı, üreticiyi olumsuz etkiyen durumlar oldu." dedi. Soydan, 2016 yılında fındıkta rekoltenin, önceki yıla göre yaklaşık yüzde 30 düşerek 468 bin ton olarak gerçekleştiğini anımsattı. Rekolte açısından değerlendirildiğinde, bu sezon üreticinin beklentisinin gerçekleşmediğini vurgulayan Soydan, "Fiyatta da umduğumuzu bulamadık. Sezona 14-15 lira seviyelerinde başlayan ürünün fiyatı daha sonra yaklaşık 10 liraya kadar geriledi. Bunları bir bütün olarak ele aldığımızda, 2016 yılının üreticilerimizin fiyat beklentisinin çok altında geçtiğini söyleyebiliriz." diye konuştu.

Soydan, bu seneye oranla 2017 yılından daha umutlu olduklarına işaret ederek, "Bizim için sezon halen devam ediyor. Üreticilerimizin depolarında binlerce ton fındık bulunuyor. Dolayısıyla kazanç açısından baktığımızda beklentimiz halen yüksek. Bu konudaki umudumuz sürüyor." değerlendirmesinde bulundu. Fındık fiyatının kısa sürede üreticilerin beklediği 15 liraya ulaşmasını temenni eden Soydan, üreticinin her zaman olduğu gibi umudunu koruduğunu söyledi. Soydan, fındık rekoltesini etkileyen faktörlerden birinin de bahçe bakımı olduğuna dikkati çekerek, üreticilere bahçe bakımlarını daha iyi yapmaları tavsiyesinde bulundu.

Fındığın, bölge ve ülke için önemli bir ürün olduğunu belirten Soydan, şunları kaydetti: "Dolayısıyla milli ürünümüze hep birlikte sahip çıkacağız. Doğal afetler konusunda ise gerekli önlemleri almalıyız. Örneğin, zirai don uyarısı yapıldığında, üreticilerimizin bahçelerinde dumanlama yöntemini kullanarak zararı önlemeye çalışmaları gerekiyor."

Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, bu yıl fındığı ilk olarak mart ayındaki şiddetli fırtınanın olumsuz etkilediğini söyledi. Fırtınadan bir süre sonra 650 rakımlı bahçelerde zirai don yaşandığını anımsatan Karan, "Bunun ardından kuraklık, son olarak ise külleme hastalığı ürünü olumsuz yönde etkiledi." diye konuştu. Karan, fındığın az olduğu sezonda fiyatın ciddi manada yüksek olmasının beklendiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ürün az olmasına rağmen fiyat istenilen seviyede değildi. '2016 yılı üreticilerimiz açısından çok elverişli geçti.' diyemeyiz. 2016 bizim için sıkıntılı geçti. İçinde bulunduğumuz bu dönemde serbest piyasada oluşan fiyat, maliyeti bile kurtarmıyor." Üreticinin yüzünü güldüren tek hususun devlet desteklemeleri olduğunu ifade eden Karan, "Çok şükür devlet desteklemeleri üreticilerimizin banka hesaplarına zamanında yattı. 2016 yılında Türkiye genelinde üreticilerimize 800 milyon liranın üzerinde ödeme yapıldı. Bu da üreticilerimize sıkıntılı süreçte adeta ilaç gibi geldi." dedi. Karan, fındık üreticilerinin gerek rekolte gerekse kazanç açısından 2017'den beklentisinin yüksek olduğunu anlatarak, "Geçen sezon yaşanan olumsuzluklardan sonra, fındık dallarının dinlendiğini düşünerek 2017'de rekoltenin daha fazla olacağını tahmin ediyoruz. İnşallah rekolte beklediğimiz gibi yüksek olur ve üreticilerin yüzü güler." diye konuştu. Külleme hastalığına dikkati çeken Karan, hastalığın henüz bahçelerden temizlenmediğini, ilgili kurumların konuya ilişkin önlem alması gerektiğine işaret etti. Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar ise fındık üreticilerin yaşadığı sorunların ortada olduğunu söyledi. Üreticilerin yaşadığı sorunların çözümü noktasında artık ciddi adımlar atılması gerektiğini belirten Bayraktar, "Bu konuda kesin ve net çözümler üretilmesinin zamanı geldi. 2017 yılının fındık üreticilerinin sorunlarının çözüldüğü bir yıl olmasını umuyoruz." dedi.


"Fındık ihracatı yapılan ülkeler krizde!"

Olam Group Company Türkiye Başkanı Ufuk Özongun, fındık fiyatlarıyla ilgili zor bir sezondan geçildiğini, rekoltenin az olduğu bir sene yaşandığını söyledi. 

71 ülkede 26 farklı ürün kategorisinde ham madde tedarik eden Olam Group Company bünyesindeki Progıda tarafından, fındık tedarikçilerine yönelik bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Her yıl Doğu ve Batı Karadeniz olmak üzere iki farklı bölgenin tedarikçileriyle toplantı düzenleyen firmanın yetkilileri, fındıkla ilgili güncel konuları tedarikçilerle birlikte masaya yatırdı. Bu yıl yapılan bilgilendirme toplantısında ise 'Fındıkta Külleme Hastalığı ve Organik Tarım' konuları ele alındı. 
Olam Türkiye Başkanı Ufuk Özongun üçüncü senesi gerçekleşen bilgilendirme toplantılarını, fındık sektöründe iş yapanların bir araya gelmeleri açısından önemli bulduğunu söyledi. "Fındık sektörü hepimiz için ekmek parası, alın teri, güçlük, işimiz ve de ailemiz" ifadelerini kullanan Özongun, "Bu toplantılar hepimizin bir aile ve takım olduğunu vurgulamanın dışında, hepimizin bilgilerini tazelemek ve yeni bilgileri edinmek için de iyi bir fırsat olacaktır" açıklamasını yaptı.

"Tedarikçilerle sürdürülebilir bir işbirliği içindeyiz"
Progıda Yöneticisi Hande Büyüklimanlı konuşmasına, Olam firmasının yapısıyla ilgili bilgiler vererek başladı. Olam firmasının 71 ülkede 26 farklı ürün kategorisinde ham madde tedarikçisi olduğunu belirten Büyüklimanlı, Olam’ın İngiltere ve Hollanda’da ticari ofislerinin bulunduğunu, fındık sektöründe ise Türkiye’de Ordu, Giresun ve Sakarya illerinde 3 fabrikaya sahip olduğunu bildirdi. Konuşmasında fındık sektöründe ‘Manav’ adı verilen yerel fındık tüccarlarıyla ilgili sayısal verileri de davetlilerle paylaşan Büyüklimanlı, son 3 yılda tedarikçilerle sürdürülebilir bir işbirliği içerisinde olduklarını belirtti.

Türkiye genelinde yürüttükleri zirai eğitim çalışmalarının yanı sıra Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları ile işbirliği içerisinde sosyal sorumluluk projeleri de düzenlediklerini dile getiren Büyüklimanlı, bu projeler aracılığıyla fındığın verimliliğini ve kalitesini arttırmanın yanı sıra, fındıkta çocuk işçiliğinin önlenmesi ve mevsimlik gezici tarım işçilerinin çalışma haklarının korunmasına da katkı sağladıklarını söyledi. Ziraat Mühendisi Umut Uysal ise, 2013 yılından bu yana fındığı olumsuz etkileyen külleme hastalığıyla mücadelenin yöntemleri ile ilgili katılımcılara bilgi verdi. Uysal’ın konuşmasının ardından kürsüye davet edilen Ziraat Mühendisi Serenay Koçak ise fındık üreticilerinin merak ettiği konulardan olan organik tarım ve organik tarımın sertifikasyon süreçleriyle ilgili bilgi verdi.

"Türkiye'nin fındık ihraç ettiği ülkelerde ekenomik kiriz yaşanıyor"
Toplantının sonuda bir konuşma daha yapan Olam Türkiye Başkanı Ufuk Özongun, fındık fiyatlarıyla ilgili olarak zor bir sezondan geçildiğini, rekoltenin az olduğu bir sene yaşandığını, fiyatlarda bir beklenti havasının oluştuğunu belirterek Türkiye’nin fındık ihraç ettiği ülkelerde de ekonomik krizler yaşandığını ve bu krizlerin de tüketicinin satın alma davranışlarını etkilediğini belirtti. Özongun, kış aylarıyla birlikte çikolata tüketiminin artmasına bağlı olarak fındık ihracatının da artabileceğini ve Şubat-Mart sayımlarında görülecek olan rekolteye göre de fiyatlarda oynama olabileceğini sözlerine ekledi. Konuşmaların sonunda ise Olam Progıda yetkilileri ve tedarikçiler birlikte yemek yedi. Program sonunda katılımcılara hediyeleri takdim edilirken toplu fotoğraf çektirildi.

Fındıkta üreticinin korkulu rüyası!

Fındığın ve üreticinin son yıllarda korkulu rüyası haline gelen ‘Külleme hastalığı’ hakkında Giresun’da Fındık Araştırma Enstitüsü ve Giresun Üniversitesi işbirliği ile ‘Fındıkta Külleme ve Dalkıranla Mücadele Paneli’ düzenlendi.  GRÜ Güre Yerleşkesi Konferans Salonu'nda düzenlene panelde, 'Külleme ve külleme ile mücadele' konusunda Dr. Arzu Sezer, 'Kimyasal mücadele ve ilaçlama teknikleri' konusunda ise Yard. Doç. Dr Ali Gülcan hazırlamış oldukları sunumu panele katılan çiftçiler ile paylaştılar. Panelin açılış konuşmasını yapan Fındık Araştırma Enstitüsü Müdürü Aysun Akar, “Fındıkta özellikle birinci standart bölgede yer alan, Giresun, Ordu ve Trabzon’da son yıllarda belirli kayıplar görünmekte. Verim normalin altına düşmüş durumda, verimle beraber yine kalite kayıpları görünmekte son yıllarda. Bunların pek çok sebebi var. Bunlar özellikle birinci standart bölgede ki fındık üretimi yaptığımız alanın altıncı, yedinci sınıf tarım arazisi niteliğinde olmasından tutunda, hastalık ve zararları kadar, bahçelerimizin bir kısmının ekonomik ömrünü tamamlamamış olması ve kimyasal mücadelenin yeteri kadar yapılmamasına kadar pek çok sebep sayıla bilir. Bunların yanında küresel ısınmanın etkileri, iklimsel faktörler ve hatta köylerden kente göç gibi genç nüfusun artık fındık tarımıyla ilgilenmemesi gibi pek çok sosyalist faktörlerde sayıla bilir” dedi.

"Küllenme hastalığı fındıkta kaliteyi ve verimliliği olumsuz etkiliyor"
Külleme hastalığının verimi ve kaliteyi son yıllarda etkilediğini vurgulayan Dr. Arzu Sezer ise “Külleme bilindiğiniz gibi son yıllarda fındık üretimini ve verimini etkileyen önemli bir hastalık olarak karşımıza çıktı. İlk olarak 2013 yılında görüldü, 2014 yılında özellikle, Ordu, Giresun ve Trabzon’da epidemi yaptı. Bununla ilgili olarak mücadele yapmamız gerekiyor mücadelede kültürel önlemlerimiz çok önemli, hastalık etmeninin kışı geçirdiği bitki artıkları, bunlar yapraklar ve fındık çotanak artıkları. Yani hastalıklı sürgünleri kesilip bahçeden uzaklaştırılıp yakılması gerekiyor. Tabi ki bunlarla yeterli olmadığı ve hastalığın çok fazla bir şekilde görüldüğü için kimyasal mücadelesinin yapılması da gerekli” ifadelerini kullandı.

“Hastalıkla ilgili mücadelede zaman önemli”
Külleme hastalığına karşı 2015 yılı Haziran ayı başında geçici tavsiyeler yapıldığını kaydeden Sezer, “Buna rağmen belki isminin geçici olmasından dolayı üreticilerimiz,’ İlacı yok, ne kullanacağımızı bilmiyoruz’ diyor ama burada 3 farklı gruptan etkili madde hastalığa karşı önerildi. Onların şuan için kullanılmasında hiçbir sıkıntı yok, onlarla mücadele yapıla bilir. Mücadele zamanı önemli. Hastalığın belirtilerinin genelde görülmeden önce yapılmasını öneriyoruz, özellikle hastalığın olduğunu bildiğimiz bahçelerde. Bu dönemde çotanak bağlama dönemi dediğimiz bir dönem. Zaman olarak değişiyor bazen Nisan başı bazen Nisan ortası veya Nisa ayı sonuna denk gelen bir dönem. Bu bizim enstitümüz tarafından hem de il ve ilçe müdürlükleri tarafından üreticilere duyuruluyor” şeklinde konuştu.

“Diğer ülkelerde külleme yok fakat başka hastalıklar var”
Fındığın üretildiği diğer ülkelerde ise birçok farklı hastalığın olduğunu ifade den Sezer şöyle devam etti:
“Fındığın oluştuğu diğer ülkelerde külleme hastalığı bu boyutta hastalık oluşturmuyor, aslında son yıllarda ortaya çıkan etmenin de farklı olmasından dolayı hastalık bu kadar yoğun olarak görünüyor ve bu etmenin de diğer ülkelerde bulunduğuna dair henüz bir bilgimiz yok. Onlarda da farklı hastalıklar önemli. İspanya’da iki farklı hastalık, Amerika’da 'doğu fındık yanığı' denilen bir hastalık ön plana çıkıyor. İtalya’da da yine 'bakteriyel kanser çökme' dediğimiz hastalıklar gündemde. Her ülkede çevre koşullarına bağlı olarak öne çıkan hastalıklarının farklı olduğunu görüyoruz.”

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Bölgesel Haberleri