Fındık Tanıtım Grubu'na bağlı Karadeniz Gelişim Akademisi'nin Karadeniz Bölgesi Trabzon seminerinde konuşan FTG Yönetim Kurulu Üyesi Sevinç fındığın Karadeniz'e yetmeyeceğini söyledi.
Fındık Tanıtım Grubu'na bağlı Karadeniz Gelişim Akademisi'nin Karadeniz Bölgesi'nde sürdürdüğü seminer programları Trabzon'da devam etti.
'Kar Etmek İçin Reçeteler' konusunda Danışman Şahin Tulga, Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma ve Yönetim' konusunda da Öğretim Üyesi Dr. Ebru Karpuzoğlu bilgi verdi.
Seminerin açılış konuşmasını yapan Fındık Tanıtım Grubu (FTG) Yönetim Kurulu Üyesi Edip Sevinç, Fındık Tanıtım Grubu'nun Karadeniz sayesinde var olduğunu bu nedenle de Karadeniz'e hizmet etmenin de görevleri olduğunu söyledi. Sevinç, Fındık Tanıtım Grubu ve ihracatçılar olarak Karadeniz'in kalkınmasını, fındığın alternatifi olan iş ve girişim alanlarının geliştirilmesini istediklerine işaret eden FTG Yönetim Kurulu Üyesi Sevinç şunları söyledi:
KARADENİZ FINDIĞA MAHKUM EDİLEMEZ
Ne kadar önemli ve kıymetli bir ürün olursa olsun tek başına fındık Karadeniz'e yetmez. Fındık tek başına Karadeniz'i kurtaramaz. Karadeniz fındığa ve fındığa devletin ödeyeceği paraya mahkum edilemez. Karadeniz'e daha büyük, daha katma değerli şeyler gerekli. Bu nedir? Bunu hep beraber arayacağız.
Bulana, geliştirene kadar durmayacağız. Gelişmenin coğrafya ve maddi şartlar ile ilişkisi çok sınırlı. İklim koşulları ve coğrafyası bizden çok daha avantajlı ülke ve bölgeler var ki ekonomik ve kültürel olarak bizden çok daha geriler. İklim koşulları ve coğrafyaları bizden çok daha elverişsiz ülke ve bölgeler var ki bizden fersah fersah ilerdeler. İş insanda bitiyor. Mesele insan ve kültür ilişkisinde saklı.
İnsanın en kıymetli sermayesinin girişimcilik ruhu olduğunu, bu ruhun gelişmesi oranında toplumsal gelişmenin de o kadar geliştiğini söyleyen FTG Yönetim Kurulu Üyesi Edip Sevinç, bütün gelişmiş bölge ve ülkelerde bu ruhun görülebileceğini belirtti. Sevinç şöyle konuştu:
Bu bizde de fazlasıyla var, açığa çıkartılmayı bekliyor. Çalışkan ve tez canlı Karadeniz insanının doğasında var olan girişimci ruhu açığa çıkartılmayı bekliyor.
Karadeniz'in gelişiminin ve hızlı kalkınmasının anahtarı burada yatıyor. Bizim kültürümüzün girişimcisi dünya ile rekabet edebilecek bilgiyle kendini donatmak durumunda. Girişimcimizin ne tür bir bilgiye ihtiyacı var? Karadeniz Gelişim Akademimiz yalnızca bir eğitim programı değil aynı zamanda kapsamlı bir ziyaret programı. Bu kendi türünün ilki. Bugün ve yarın burada anlatılacak olanlar yeterli olmaz. Bilgiyi ve daima öğrenmeyi yaşamımızın bir parçası haline getirmek zorundayız. Geride kalmanın en iyi yolu yerinde saymak. Ancak hiç durmadan koşmak gerekiyor.
Nurgül Günaydın