Fındıkta hükümetin yeni uygulamaya koyduğu fındık stratejisinin tartışması sürerken, çay sektörünün önderleri de çayda yaşadıkları sıkıntıları aşmak için yol arıyor. Trabzon Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı ve Çay Komisyonu Başkanı Kemal Kahraman, çayda son gelişmelerle ilgili Karadeniz'e özel açıklamalar yaptı:
ÜRETİCİYİ KORUMAK ÇAYI KURTARMAZ
Son hazırlanan çay kanunu taslağındaki eksiklikler bizi düşündürmektedir. Kanun taslağı ağırlıklı olarak çay üreticilerini koruma amaçlı hazırlanmış gibidir. Bu nedenle sektörün tümünü ilgilendirecek şekilde bir düzenleme yapılmasının daha yararlı olacağı kanaatindeyiz. Zira sadece üreticiyi korumakla çayın geleceği garanti altına alınamaz. Kurulacak olan kurumun ana hizmet birimlerine 8'inci olarak Pazarlama ve Paketleme Kontrol Daire Başkanlığı'nın ilave edilmesi yararlı olacaktır.
BİRLİKLERİN KURULMASI HIZLANMALI
Bu kanun taslağıyla kurulması ön görülen, Çay Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nda ülkemiz çay sektöründe önemli yeri olan Rize, Trabzon, Giresun ve Artvin'den da temsilci bulunması sağlanmalıdır. Üretici birliklerinin kurulması hızlandırılmalı ve kurulda temsilci bulundurmaları sağlanmalı, üretici sanayici ve tüketicilerden oluşan bir kadrodan kurul oluşmalı.
1 YIL ZAMAN TANINMALI
Mevcut çaylık ruhsatları korunmalı, yeni ruhsat verilirken tapu kayıtlarına uygunluk aranmalıdır.
Fabrikaların ruhsatları kazanılmış haktır korunmalı, fabrikalarda düzenleme yapılması istenen yerler için 1 yıl zaman tanınmalı. Fabrikaların öz kaynaklarının 5 katına kadar yaş yaprak alımlarına müsaade edilecek, sorun görülmediği takdirde öz kaynaklarının iki katı kadar daha alım yapmasına izin verilecek, olduğu anlaşılmakla birlikte art niyetli uygulamalarda çok büyük maliyetler olabilir.
TASFİYE İŞLEMİ BAŞLADI
Örneğin 1.000.000TL öz kaynağı olan bir fabrika 7.000.000 TL tutarında yaş yaprak alabilecektir. Ödeme yapmadığı takdirde kurul fabrikaya el koyarak tasfiye işlemini başlatacaktır.
Bu durumda gerçek değeri 1.000.000 TL olmasına rağmen, 7 kat daha fazlası ekonomik yük ile tasfiye edilerek devlete kalacak olan böylesini bir fabrika veya şirketi satmak, alıcı çıkmayacağı için mümkün değildir.
EN GÜZEL YOL EMTİA
Fabrikaları üreticilerin paralarını 1 yıl içersinde ödemeye zorlarken, fabrikaların kuru çay satışlarından doğan alacaklarını da garanti altına almak gereklidir. Bunun en güzel yolu emtia borsasıdır. Çek yasasında yapılmış olan düzenlemelerle, bu gidişle üreticinin parasını ödeyebilecek fabrika kalmayacak, çünkü parasını tahsil edemeyen fabrikalar ödeme yapamayacak ve tasfiyesine gidilecektir.
"Üretici, sanayici ve tüketiciyi eşit koruyan bir kanun oluşturulmalı. Çay kurulunda geniş kitleden yönetime katılım sağlanmalı, kanunla emtia borsası kurularak, çayın tüm kademelerde değerinin artması sağlanmalı, kalitesiz ve kontrolsüz yaş ve kuru çayın satılmasının önüne geçilmeli, çayın artık maddeleri gübre veya yakacak olarak değerlendirilmeli."
DÜZENLEMELER GETİRİLMELİDİR
Özel sektörün özkaynağı araştırılmadan kanuna özkaynağına göre yaş çay alabilme kıstası getirilmesi doğru olmayacaktır, ülkemizde üretilen yaş çayın yüzde 50'sini özel sektör almaktadır, özkaynağına bağlı alım uygulamasında özel sektörün özkaynağının yeterli olmayacağını, zira %90 fabrikanın ipotekli, hacizli ve borçlu olduğu bilinmektedir. Burada yapılması gereken kanun içerisinde emtia borsasının fiilen işlev görür vaziyette kurulması ve kuru çay satışlarının, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda olduğu gibi İnternet üzerinden de görünebilecek şekilde yapılmasını sağlayan düzenlemelerin getirilmesidir.
SİSTEM GELİŞTİRİLMELİDİR
Borsanın örnekleri dünyada vardır ve izleyenlerden rapor halinde görüşleri istenmelidir.
Borsada satılan kuru çay bedelinin fabrika ve üretici hesaplarına orantılı olarak anında aktarılmasıyla, üreticinin parası da garanti altına alınmış olacaktır. Dünyada bazı borsalarda satılan çayın parasının yüzde 32'si fabrikaya yüzde 68'i üreticiye aktarılmaktadır. Borsada işlemi yapılan çayın fabrikaya aktarılacak kısmı aktarıldıktan sonra, kalan kısım için fabrikadan üreticilere aktarılacak tutar kadar liste istenir ve borsa tarafından üreticilerin hesabına yatırılır. Bugün birçok özel sektör fabrikası ve ÇAYKUR, bankaya üretici hesaplarını liste gönderip ödeme yapmaktadır. Bu sistem geliştirilmelidir.
"Üreticiyi korumakla çayın geleceği garanti altına alınamaz."
HAKSIZ REKABET NASIL ÖNLENİR?
Çayın borsadan geçmesiyle üreticinin yılda en az 25-30 milyon TL parası fona değil üreticinin kendi cebine kalabilecektir. Borsada satışı yapılamayan veya yapılmayan çayın kontrolünü sağlamak için ise KDV oranı değişikliği uygulanmalıdır. Borsadan geçen çayın KDV oranının yüzde 1, borsadan geçmeyenin yüzde 8 olarak uygulanması veya borsadan geçmeyen çayın KDV oranı yüzde 18'e çıkarılarak borsada satışı yapılan çayın KDV'si halen uygulanan yüzde 8 oranında tutarak da olabilir. Pazarlama ve Paketleme Kontrol Daire Başkanlığı bu aşamada devreye girerek pazarı kontrol altında tutabilir. Maliye Bakanlığı'nın yetersiz kalacağı yerlerde KDV oranının uygulanmasını kontrol ederek haksız rekabeti önleyebilir, ayrıca market ve bakkallardaki kalitesiz çay satışı veya ruhsatsız fabrikaların satış yaptığı yerleri kontrol edebilir.
VERİLEN CEZALAR AZDIR
Tasarıdaki para cezaları yeniden düzenlenmelidir. Ruhsatsız çay bahçelerine uygulanacak cezaların miktarı azdır. Kalitesiz yaş yaprak alan ve satana uygulanacak cezalar da azdır. Ruhsatsız fabrikaların sattığı kuru çaya uygulanacak ceza da yine azdır. Bunlar da uygulamalar 1kg çayın fiyatına eşdeğer, (yaş çaya yaş çay tutarı kadar kuru çaya kuru çay fiyatı kadar) ölçü alınmalıdır. Çay kurulundaki,130 kişilik personel sayısında 55 uzman ve 22 uzman yardımcısı ile 28 şube müdürü oldukça fazladır, bu birimlerin alt kadrolarıyla beraber 500 kişiyi bulan bir kadro oluşuyor.
HEMEN MÜDAHALE EDİLEBİLİR
Tek merkez bütün işleri yürütmelidir, şube kurulmasına gerek yoktur. İnternet üzerinden ve birimlerin merkezden kontrol alanına ulaşması yoluyla bütün alanlara hemen müdahale edilebilir. Çayın artık maddeleri gübre fabrikalarında veya sunta, sıkıştırılmış odun gibi preslenerek değerlendirilmesini sağlanmalı, yaşçay fabrikalarının aldığı yaşçay oranında bu fabrikalara artık maddeleri satması mecburi hale getirilmeli, çaya katılması önlenmelidir.