Fındıkta 2009 yılından itibaren serbest piyasa koşulları devreye sokularak uygulanmaya başlayan yeni stratejinin ve istikrarın devamı için mutlaka lisanslı depoculuk sisteminin hayata geçirilmesi gerektiği belirtildi.
Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, fındıkta son 2 yıldır serbest piyasa koşullarının uygulandığına dikkat çekerek “Ancak, sistem 2 yılda büyük bir aksamaya meydan vermeden sürmüş ise bundan arz-talep dengesini bozmayan bir rekoltenin gerçekleşmiş olması etkisi büyük olmuştur. Yani son 2 yılda rekolte 450-550 bin ton civarında gerçekleşmiş ve bu da fiyatlara olumlu yansıyarak üreticiyi mağdur etmemiştir. Ancak, Türkiye’nin mevcut alanlarında 900 bin ton fındık üretilebilmektedir. Bu rekolte bazı yıllarda da olmuştur. Bu miktarda olmasa bile 700 bin tonun üzerindeki bir fındık rekoltesi fiyatlara olumsuz etki yapabilecek ve üreticiyi mağdur edebilecektir. İşte bunun için sistemin eksik ayağı dediğimiz lisanslı depoculuk sisteminin hemen hayata geçirilmesi gerekir” dedi.
‘ELVERİŞLİ DEĞİL’
Türkiye’de mevcut olan ve TMO tarafından 2006-2009 yılları arasındaki alımlarda kullanılan özel bir şirkete ait depoların lisanslı depoculuk yapmaya elverişli olmadığını kaydeden Köleoğlu “TOBB’nin isteği ile borsamız ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fındık-Çay Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile işbirliği yaparak geçen yıl Düzce’den Trabzon’a kadar olan fındık bölgesindeki mevcut depolarda tek tek incelemeler yaptırdık ve bunu rapor haline getirdik. Mevcut tesislerin lisanslı depoculuk sisteminde kullanılarak fındığı 2-3 yıl stoklamaya elverişli olmadığını tespit ettik. Burada yapılması gereken, yasası bulunan lisanslı depoculuk sisteminin teşvik verilerek yeni binalarla hizmete sokulmasıdır. Sistemde arz fazlası olduğunda üretici fındığını bu depolara teslim ederek alacağı belge karşılığında gerekirse kredi kullanabilecek, istediği zaman da ürünü satabilecektir. Böylelikle üreticiler rekoltenin azlığı ve çokluğunda hiçbir şekilde mağdur olmayacak, piyasada da fiyat açısından istikrar oluşacaktır. Bu da Türk fındığının tüketiminin artmasına bile etki yapacaktır” diye konuştu.