Balcı, yaptığı açıklamada, Türkiye'de ekmeğin hijyenik ortamda üretilmesi ve vatandaşa hijyen bir şekilde sunulması noktasında kurumlarının ilgili bakanlıklar nezdinde ısrarlı çalışmaları olduğunu belirterek, ''Bu konuda özellikle gelişigüzel fırın açılmaması ve açılacak fırınların belli özellikleri taşıması gerektiğini savunmuşuzdur'' dedi.
Halk sağlığının ve halkın hijyen ortamda üretilmiş ekmeği tüketmiş olmasının kendileri için çok önemli olduğunu ifade eden Balcı, ''Ama maalesef bugün bakacak olursak, bırakın yeni açılanlara dikkat edilmesini, mevcut merdiven altında ruhsatsız üretim yapan işletmelere bile ilgili kurumlar gerekli engellemeyi yapmamaktadır.
Bu da fırıncı esnafımızı fazlasıyla üzmekte, tüketici olan halkımız da mağdur olmaktadır'' diye konuştu.
Bu konuda ciddi çalışmaların bir an önce yapılması gerektiğine dikkati çeken Balcı, şöyle devam etti:
''Bugüne kadar yapmış olduğumuz çalışmalarda, yerel yönetimlerden bu konuda gerekli desteği görmediğimizden dolayı gıda ile ilgili tüm yetkilerin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı çatısı altında toplanmasını savunuyoruz.
Doğrusu da budur. Tarladan sofraya gıda güvenliği diyen Tarım Bakanlığının, tüm yetkileri elinde bulundurması gerekir. Sofraya kadar gelen süreç içinde gıda güvenliğini sağlayacaksa, bu yetkinin Tarım Bakanlığında olması gerekir. Dolayısıyla gıdayla ilgili işletme açılış ruhsatları, üretim ruhsatları ve mevcut işletmelerin kontrol yetkisinin tamamının Tarım Bakanlığının yetkisinde olması durumunda bu sorunu önemli ölçüde halledeceğimizi düşünüyoruz.''
Balcı, ülkede üretim fazlalığından dolayı üretilen ekmeğin yüzde 5'inin israf edildiğini anlatarak, ''Yani yılda 1 milyar 260 milyon YTL'lik ekmek israf edilirken bunun yüzde 50'si fırın enflasyonundan kaynaklanıyorsa ve bu durumda da ruhsatsız ve merdiven altında üretim yapan işletmeler hala faaliyetlerine devam ediyorsa çok büyük bir çarpıklık var demektir. Biz bu şekilde üretim yapan işletmeler kadar, yetkisi elinde bulunup da bunlara müdahale etmeyen kişileri sorumlu görüyoruz'' dedi.
-''HALKIN DAMAK TADI SICAK EKMEĞE YÖNELİK''-
Ekmeğin poşete girmesi noktasında Türkiye gerçeğinin buna hazır olmadığını belirten Balcı, şunları söyledi:
''Poşet, artı bir maliyet demek. Bir de halkımızın damak zevki sıcak ekmeğe yönelik. Poşete koyduğunuz ekmeği sıcak bulması mümkün değil. Dolayısıyla poşetten önce ekmeğin en hijyenik ortamda üretimini sağlamak gerekir.
Satış yerleriyle ilgili düzenleme yapılmadan, ekmek kaldırımda satılırken ekmeği poşete koymak çok büyük bir anlam ifade etmez. Önce ekmeğin sağlıklı ve hijyenik bir şekilde üretilmesini sağlamak lazım. Ondan sonra vatandaşımıza ulaşma noktasında, satış noktalarını düzenlemek gerekiyor.
Marketlerde iç bölümlerde, ayrı bir bölmede ekmek satışını sağlamak, kaldırımdan ekmeği kaldırmak gerekir. Her fırınımızda hemen hemen poşetli ekmek var. Vatandaşımız poşetli ekmeği tüketmesi durumunda esnafımız poşetli ekmek sayısını artıracaktır. Kendiliğinden zaten poşetli ekmeğe geçmiş olunacaktır.''
-''FIRIN ENFLASYONU YAŞANIYOR''-
Balcı, Türkiye'de fırın enflasyonu yaşandığına işaret ederek, ''Yıllardır kendi iş yerinde hizmet eden fırıncımızın, kendini yenilemekte zorluk çekme noktasında mutlaka bir araya gelmesinde, yeni yerinde üretim yapmasında çok büyük fayda var'' diye konuştu.
Trabzon'da bunu meslektaşlarının başardığını ifade eden Balcı, ''Yaklaşık 20'den fazla fırıncı esnafımız bir araya gelerek kurmuş olduğu şirketle yeni bir tesis yaparak burada ürettiği ekmeği vatandaşımıza sunuyor. Mevcut iş yerinden daha iyi bir ortamda ekmek üretimini sağlamaktadır.
Bu, Trabzon ilinde gerçekleşmiştir. Bu şekilde kendini yenilemekte, çağa ayak uydurmakta, sermaye konusunda sıkıntı çeken esnafımızın bir araya gelerek düşük olan kapasitelerini de birleştirip maliyeti düşürme noktasında büyük katkı olacaktır. İnşallah bu durum diğer illerimize de örnek olur'' dedi.