Giresun Belediye Başkanı Hurşit Yüksel, festivalin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Aksu Festivali'nin yörede 4 bin yıldır gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Festival geleneklerinin saç ayaktan geçme, dereye taş atma ve adanın etrafında dolaşma olduğunu ifade eden Yüksel, "Coşkuyla kutladığımız Aksu Festivali, tarihin derinliklerinden gelen bir kültür mirası. Bu kültür mirasının Giresunlular için bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum. Yüzlerce yıl önce bu topraklara gelerek yerleşen İskit Türkleri'nin farklı bir bahar bayramı olarak kutlamalarıyla başlayan Aksu Festivali yaşatılarak günümüze kadar gelmiştir. Biz de bu kültürü gelecek nesillere aktarmayı hedefliyoruz" dedi.
Konuşmaların ardından Vali Mustafa Taşkesen, CHP Giresun Milletvekili Eşref Karaibrahim, Giresun Belediye Başkanı Hurşit Yüksel, İl Jandarma Komutanı Yarbay Ahmet Naci Bakırcı, TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy ve yabancı halk dansları toplulukları üyeleri ve vatandaşlar festival gelenekleri olan dilek tutarak 3 kez saç ayaktan geçti, Aksu Deresi'ne 7 çift ve 1 tek taş attı. Festival kapsamında yine teknelere binilerek Giresun Adası çevresini turladı.
Festivale katılan yerli ve yabancı halk dansları ekipleri, Giresunlulara kendi oyunlarından örnek sunarken, öğleden sonra da Giresun Kalesi'nde halk dansları gösterileri ve müzik şöleni gerçekleştirildi.
30. Uluslararası Giresun Aksu Festivali 23 Mayıs tarihinde sona erecek.
AKSU FESTİVALİ'NİN GELENEKLERİ
Halk arasında "Mayıs 7'si" olarak adlandırılan 4 bin yıllık bir geçmişe sahip Aksu Festivali yörede gerçekleştirilen festivaller arasında en önemlilerinden biri olarak gösteriliyor. Festivalde, Giresun'un doğusunda bulunan Aksu Deresi'nin deniz ile birleştiği yerde toplanan hastalar, sıkıntılı olanlar, çocuğu olmayanlar, bir dilek tuttuktan sonra 7 çift, 1 tek taşı suya atarak bu dileklerinin gerçekleşmesini bekliyor.
Aksu mahallinde yapılan tören 3 ana bölümden oluşuyor. Sacayaktan geçme geleneği olarak adlandırılan birinci bölüm, soyun sürdürülmesi kültürüne dayanıyor. Çocuğu olmayanlar dilekte bulunarak üç kez sacayaktan geçer. Üç kutsal sayılan bir rakamdır. Sacayak ise ana rahminin simgesidir.
Dere taşlama geleneği olarak tanımlanan ikinci bölümde; doğanın hayat bulduğu mevsim olan ilkbaharda, doğanın getirdiği yaşama zevkiyle insanlar da bütün kötülüklerden arınmak gereğini duyar. Aksu Deresi'nin denize döküldüğü yerde toplanan insanlar, "Derdim Belam Denize" diyerek 7 çift, 1 tek taş atar. Tek taş, dileğin yerini bulması için atılan sonuncu taştır.
Adanın etrafında dolaşma geleneği de denilen üçüncü bölümde ise soyun sürdürülmesi inancıyla yapılan sacayaktan geçme geleneği Giresun Adası'nın etrafının dolaşılmasıyla tamamlanır. Ada turu Hamza Taşı'nın önünde başlar yine Hamza Taşı'nın önünde son bulur. Törenin amacı, soyun sürdürülmesi, belaların denize atılması, döllenmenin bu mevsimde başlaması ve toprağın bereketlenmesidir.